Bu durum size tanıdık geliyor mu: İşinizde belirli bir yetkinlik düzeyine eriştiniz. Bütün girdileri ve çıktıları biliyorsunuz, sorunları öngörebiliyorsunuz, sonuçları tahmin edebiliyorsunuz ve bunları birine açıklamak size ölümden beter geliyor. Başkasından yardım isteyip (ve büyük olasılıkla onun her şeyi eline yüzüne bulaştırdığını göreceğinizi düşünüp) bir işi riske atmak yerine, doğru yapıldığından emin olmak için bunu kendiniz yapmayı tercih ediyorsunuz.
Ancak bundan sonra sıkıntılar yaşanmaya başlıyor. Sizden yeni bir projeye katılmanız ya da bir konuda gönüllü olmanız isteniyor. Oysa siz zaten o sırada beş kişilik iş yapıyorsunuz. Yine de hayır demiyorsunuz. Egonuz ya da hastalıklı kontrol merakınız (Hayatımdaki birçok şeyi kontrol edemiyor olabilirim ama işimi kontrol edebiliyorum) yetki devretmenizi olanaksız kılıyor.
Patronlar böyle durumlarda devreye girerler. Patronunuz, sizin yardım almadan çok fazla şey yapmaya çalıştığınızı görür. Hu iş yoğunluğu, daha doğrusu karmaşası sırasında bazı şeylerin gözden kaçmasından ya da ihmal edilmesinden korkar; çünkü siz başkalarının yapması gereken işleri de üstlenmişsinizdir. Neden birinden yardım istemediğinizi merak eder. Diğer insanlarla sorunlar mı yaşıyorsunuz? İş arkadaşlarınız sizden hoşlanmıyorlar mı? İş maksimum verimlilikle yapılmadığı için halalar olabilir mi?
İşler yolunda gittiği sürece, patronun sizin ne kadar çok çalıştığınızı umursamayacağını düşünebilirsiniz. Ancak sizin çökmenizi umursayacaktır; bunun eninde sonunda olacağını garanti ederim. Bugün ya da yarın olmayabilir; ancak yetki devretmeyi bilmemeniz bir gün başınıza dert açacak, zamanı etkin kullanmadığınız için aptalca hatalar yapmanıza ya da engellerle karşılaşmanıza neden olacaktır.
Böyle bir durumda, havaya fırlattığınız düzinelerce tabaktan hiç değilse bazdan kırıldığında, asıl sorunu siz yaşamazsınız, patronunuz zarar görür. Siz yetki devretmekte geç kaldığınız için, şimdi patronunuz İşini gücünü bırakıp sizin iş yükünüzü azaltmanın yollarını aramak zorundadır; oysa bunu siz yapmalıydınız. Siz farkında olmasanız bile, patronunuz kariyer basamaklarını tırmanmak isteyen birinin yetki devretmeyi bilmesi gerekliğinin farkındadır. Sizin iş yükünün altından kalkamadığınızı görürse, daha zorlu görevlere hazır olmadığınızı da düşünebilir.
Ulusal bir insan kaynaklan şirketinin yöneticisi olan Richard Lamond, bir gün yönetim kadrosunda yer almak isteyen birinin "İşlerin başkaları aracılığıyla yapılmasını sağlamayı" öğrenmesi gerekliğini söylemektedir.
"Düşük performans tolere edilemez; bu nedenle, bir işin bitirilmesini İstiyorsanız, başkalarını da sürece dahil etmeniz gerekir," diyor Lamond.
Aynı zamanda yetki devrinin ne olduğunu ve ne olmadığını da bilmelisiniz.
Yetki devri, yapmak istemediğiniz bîr işi .sırf bundan kurtulmak için bir başkasına" yıkmanız anlamına gelmez. Hiçbir açıklama yapmadan, destek vermeden ve takip etmeden, işi başkasına emretmek de değildir.
Bu arada bir başkasının işi yapmasına yardım ederken, siz de yetenek ve becerilerinizi geliştirecek işler yapabilirsiniz. Yetki devrinin doğru uygulanması, hem sizin kariyeriniz hem de diğerlerinin kariyeri açısından yararlıdır. Patronun da istediği budur.
Yetki devri sanatını doğru uygulamak için şunları yapmalısınız:
Doğru kişiyi hedefleyin.
Zaman yönetimi uzmanı Gene Griesmann, "Yetkiyi doğru kişiye devredemiyorsanız, hiç devretmeyin daha iyi," diyor. "Çünkü bu durumda İş ya hiç yapılmaz ya da eksik veya yanlış olur. Siz de o kişiyle ilişkinizi zedelemiş olursunuz." Bu daha Önce hiç iş yaptırmadığınız birine kritik bir görev vermemeniz ya da teknik işlerden hiç anlamayan birinden bilgisayarınızdaki sorunu çözmesini istememeniz gerektiği anlamına gelir. Geçmişte bu tür sorumluluklar üstlenen, iş için gerekli becerilere, örneğin organizasyon ya da karar alma yeteneğine sahip olan kişiler bulmaya çalışın. Karşınızdaki kişiden kendisini ilgilendiren bir işi devralmasını isteyin ve ona bu İşi yerine getirmesinin becerilerine nasıl bir katkıda bulunacağını, onu şirketin gözünde nasıl daha değerli hale getireceğini açıklayın. İyimser olun ve işi küçümsemeyin. "Bu işi yapmak için dahi olmaya gerek yok, herkes yapabilir," demeniz, karşınızdaki kişinin işin üzerine atlama olasılığını artırmaz.
Destekleyin.
Her birey işe kendine özgü yetenek ve görüşler katar. Birinden yardım istediğinizde, bu kişinin işi sizinle tamamen aynı şekilde yapmayacağım, ama bunun yanlış yapması anlamına da gelmeyeceğini bilin. İşe yönelik geliştirilen yeni yaklaşımı takdir edin. İşi devrettiğinizde, size sorulacak soruları cevaplamaya ve yardıma hazır olmalısınız. Öğrenme aşamasında karşınızdaki kişiye destek verme konusunda gönülsüz olmanız, karşınızdaki kişiye haksızlık olur. Aynı zamanda, ona işi başarıyla yapacağı konusunda kendisine güvendiğinizi göstermelisiniz. Hatalar yapıldığında projeyi geri çekmek moral bozacağından, küçük hataları öğrenme sürecinin bir parçası olarak görmelisiniz. Bu, gemi batmadan duruma müdahale etmemeniz anlamına gelmez. Karşınızdaki kişinin özgüvenini sarsmamanız, moralini bozmamanız ve onu bir ilaha sizinle iş yapamayacak hale getirmemeniz gerektiğini ifade eder.
Net hedefler ve süreler belirleyin.
"Bu işin 1 Eylül'e kadar yapılması gerek. Üzerinde çalıştığımız projenin önemli bir parçası," demeniz, karşınızdaki kişiye hem işin ne zaman bitirilmesi gerektiğini hem de bu işin herkesin başarısı açısından ne kadar önemli olduğunu anlatacaktır. Eğer bu kişiye ilk kez İ$ devrediyorsanız, işlerin yolunda gidip gitmediğini düzenli aralıklarla kontrol etmelisiniz.
İletişimi açık tutun.
Bir işi devrettiğinizde, diğerlerini de bundan haberdar edin. "Ben projenin bu bölümünü Dan'e devrettim; bu konuyla ilgili sorulan ona sorabilirsiniz," deyin. Eğer yetki devri onlar için pek bir anlam ifade etmiyorsa, bu durumda bütün zamanınızı insanları yeniden yönlendirmeye harcayın. E-mail göndererek ya da toplantı düzenleyerek bunu yapabilirsiniz.