Hiç kimse mükemmel değildir. Herkes yazım ve dilbilgisi yanlışları yapabilir. Hatta gazete manşetlerinde bile bu hatalar görülebilir.
Gazetecilerin de, başka insanlar gibi, hataları en aza indirmek için uymaya çalıştıkları pek çok kural vardır. Birçok kişi için en önemli icatlardan biri, bilgisayarlardaki yazım denetimidir. Bu, bütün sorunları ortadan kaldırmasa da, yazım yanlışlarını büyük ölçüde azaltmıştır. Örneğin bir dondurmacının camında, bilgisayarda yazılıp çıktısı alman şu yazıyı görmüştüm: "Kredi kartı gelmez." Bilgisayar "gelmez" sözcüğünün "geçmez" olması gerektiğini bilememişti. Ona göre bütün sözcükler doğru yazılmıştı. Hatayı, bilgisayarı kullanan kişi yapmıştı.
Ve bu kişi her kimse, yalnız değildi. Ulusal Yazı Komisyonu'na göre, büyük şirketlerde görev yapan çalışanların neredeyse üçte biri, yeterli yazım becerilerine sahip değildir. Üstelik gitgide daha fazla sayıda işveren, yazmayı "işe alınmak ve ilerlemek için gerekli temel becerilerden biri" olduğunu ifade etmektedir.
Araştırma yöneticisi ve İş ekonomisti Linda Barrington, "Okullar, üstelik iyi okullar bitirdiği halde yazmayı beceremeyen insanların sayısı karşısında hayrete düşüyorum. Bu beni deli ediyor," diyor.
Aynı organizasyonda araştırma yöneticisi olan Lorrie Foster da ona katılıyor. "Patronlar zaman baskısı allındalar. Eğer rapor yazdırabileceğim üç kişi varsa ve bunlardan yalnızca biri işi titiz ve düzgün yapıyorsa, raporu patrona verebileceğin bale getirmek için o kişiyle çok çalışmak zorunda kalmayacağımı bilirim. Evet, herkes taşların arasındaki elması aramalıdır; ancak bir günde sadece yirmi dört saat var ve biz zaten 7 gün 24 saat çalışıyoruz. Biriyle çok fazla çalışacak zamanımız yok."
Komisyon raporunda, gerektiği gibi yazamayan ve iletişim kuramayan kişilerin " işe alınmayacağını, eğer halen çalışıyorlarsa terfi edecek kadar uzun süre istihdam edilmeyeceklerini" ortaya koydu.
Ankete katılan 120 insan kaynakları yöneticisinin yaklaşık yansı profesyonel çalışanları işe alırken ve terfi kararları verirken, yazma becerilerini de değerlendirdiğini belirtti. "Birçok durumda yazma yeteneğiniz, içeri giriş ya da dışarı çıkış biletiniz olabilir," dedi katılımcılardan biri. Bir başkası şunu söyledi: "Yazma becerileriniz olmadan yükselmeniz mümkün değil."
Araştırma aynı zamanda büyük Amerikan şirketlerinde maaşlı çalışan kişilerin üçte ikisinin, bir şekilde yazma sorumluluğu üstlendiğini ortaya çıkardı. İnsan kaynakları yöneticilerinden biri, "Bütün çalışanların yazma yeteneğine sahip olması gerek... Üretim belgeleri, İşlem prosedürleri, sorunların raporlanması, laboratuvar güvenliği, atık işlemleri, her şey kristal berraklığında olmalı," dedi.
Son olarak komisyon, yazım konusundaki eksiklikleri telafi etmenin Amerikan şirketlerine yılda 3.1 milyar dolara mal olduğunu belirledi.
Yazım konusundaki başarınızı kanıtlamanız halinde patronunuzun sizi nasıl göreceğini düşünün! Söz konusu, ister müşteri şikayeti konusunda iki paragraf yazmak, ister gözden geçirdiğiniz rapordaki hataları bulmak olsun; yazma konusundaki yeteneğini? yıldızınızı parlatacaktır.
Eğer yazma yeteneğinizi geliştirmeniz gerektiğini düşünüyorsanız (beceri düzeyi ne olursa olsun herkesin buna ihtiyacı vardır) işte yapmanız gerekenler:
Okuyun.
Gazete, dergi, kitap fark etmez. Ne kadar çok okursanız; cümle yapısına, yazım kurallarına, dil bilgisine ve paragraf yapısına o kadar aşina hale gelirsiniz.
Akıllı görünmeye çalışmayın.
Gazeteciliğin eski bir kuralı, on iki yaşındaki bir çocuğun anlayabileceği netlikte cümleler kurmaktır. Daha akıllı görüneceğinizi düşünerek uzun ve süslü cümleler kurmaya çalışmayın. Net ve öz bir şekilde yazmak ilaha Önemlidir. Patron anlatmak istediğiniz noktayı ne kadar çabuk kavrarsa o kadar iyi olur.
Gelişmeye çalışın.
Bir zamanlar biri bana kötü yazmanın İyi yazmaktan daha kolay olduğunu söylemişti; ben de bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Yazma yeteneğinizi geliştirmeye çalışmalı, bunun için gerekirse kursa gitmeli ya da birinden yardım istemelisiniz. Birçok işveren, çalışanlarını İş konusunda ya da teknik konularda yazma kurslarına göndermeyi kabul etmektedir; önünüze böyle bir fırsat çıkarsa hemen kabul edin. Ankete katılan şirketlerin % 40'ından fazlası yazma konusunda eksikleri olan maaşlı çalışanlarına eğitim olanağı sağlamayı kabul ettiğini belirtti.
Gözlerinizi kapatın.
Gözleriniz kapalıyken yazmanız zor, bitiyorum. Ancak yazmadan önce gözlerinizi kapatın ve söylemek istediğiniz şeyi gözünüzde canlandırın. Okuyucuya daha çok şey ifade edecek tanımlayıcı sözcükler bulun. Kafanızda oluşturmak istediğiniz eylemi görün: İş arkadaşlarınız anlaşma konusunda konuştular mı yoksa tartıştılar mı? Müşteri tatmin mi yoksa mutlu mu oldu?
Net olun.
Yanan bir ev gördüğünüzde itfaiyeye koşup, "Mahallenin çevresinde dolaşırken, bana çocukluğumda ailemle birlikte yaşadığım evi hatırlatan tek katlı, soluk boyalı bir binayla karşılaştım. Ön bahçesinde çok güzel leylaklar olan bu evin camlarından dumanlar çıkıyordu sanki..." demezsiniz. Bu mümkün değil! "Ev yanıyor!" diye bağırırsınız. Yani: Hemen konuya girin.
Argo kullanmayın.
"Müfettişler süper" gibi on dokuz yaşındakilere uygun bir ifade kullanmak yerine, "Müfettişler çok başarılı" demeyi tercih edin. Doğru isimler kullanın. Bir kişinin ya da İşletmenin adını tahmin ederek yazmayın. Telefon rehberine başvurun ya da doğru bilgiyi almak için şirketi arayın.
Yazdıklarınızı okuyun.
Bilgisayarımızdaki yazım denetimi hayatımızı kolaylaştırsa da, mükemmel değildir. Yazdıklarınızı birkaç kez okuyun. Mümkünse birkaç saat ara verip tekrar okuyun. Bu lüksünüz yoksa, iş arkadaşlarınızdan birinden okumasını rica edin.
Kelime oyunları oynayın.
Bulmacalar, anagramlar, Scrabble ve buna benzer diğer oyunlar bilgisayarda bulunabilir ya da basılı halde satın alınabilir. Bu oyunlar yardımıyla hem eğlenebilir hem de becerilerinizi geliştirebilirsiniz.
Kursa gidin.
Yakınınızdaki bir üniversitede yaratıcı yazın derslerine ya da hafta sonları seminerlere katılın. Bir yazarın sempozyumuna gidin ve profesyonellerin yazma becerilerini nasıl geliştirdiklerini öğrenin.