Zaman baskısı altında yaşıyoruz, evet. Ama müzakereler, aceleci olmamız ve erken taviz vermemiz yüzünden zarar görür. Müdürler, işletme sahipleri, ortaklar arasında büyük taviz verme ve sonuç alma eğilimi vardır. "Bu müzakere bu kadar zamana değmez, yapılacak çok şey var" diyebilirsiniz.
Müzakereye ne kadar zaman harcandığının bilinmesi ve hesaplanması daha olumlu bir yoldur. Zaman, sonuca ulaşmanız için baskı yapar. Bu noktada kendine güven önemlidir. Güveninizi artırmak için hızlı ve başarılı bir sonuç istersiniz. Vazgeçin. Önceden belirlediğiniz takvime uyun ve tavizleri birer birer pazarlayın. "Şundan bahsetmek isterim ki..." diyebilirsiniz. Yeteneklerimize duyduğumuz güven pazarlığın gidişine bağlıdır. Süratle anlaşırsak kötü bir müzakereciyiz demektir.
Hiçbir zaman ilk evet diyen olmayın. Alıcı ya da satıcı hızlı bir şekilde anlaşırsa, bir hata yapıp yapmadıklarını düşüneceklerdir. "Evet" demek için bir baskı hissediyorsanız, tam tersine "hayır" deyin ve zaman kazanın.