Şirketin Düzenlediği Etkinliklere Katılmamak

MentalPress 30

Birçok şirket, yılda en az bir kez herkesi iş dışında bir araya getiren etkinlikler düzenler. (Genellikle yeni yıl partisi ya da yaz partisi)- Veya şirket, bir sosyal sorumluk adında ya da hayır kurumu için düzenlenen etkinliğin maliyetlerini üstlenir.

Çalışanların birçoğu en azından bedava yiyip içme fırsatından yararlanmak için bu etkinliklere katılır. Bu onlar için aynı za­manda ailelerini ve arkadaşlarını, birlikte çalıştıkları kişilerle tanıştırma şansı yaratır; tabii aileleri ve arkadaşları da bedava yi­yip içme fırsatından yararlanırlar.

Ancak bir mahkeme emri gelmedikçe, şirket tarafından dü­zenlenen bir etkinliğe katılmak gibi bir niyeti olmayan İnsanlar da vardır.

Bazı çalışanlar iş saatlerinde zaten iş arkadaşları ve patronlarıyla yeterince zaman geçirdiklerini düşünürler ve bir şirket et­kinliğinden yirmi dakika bile geçirmeye tahammül edemezler. İşverenin bir hayır kurumu için gece düzenlemesine ya da ça­lışanlar arasındaki bağlantıları güçlendirmek için uğraşmasına ne gerek vardır ki? Bu çalışanlar işe gerekli zamanı verdiklerine, bunun karşılığında ücretlerini aldıklarına, geri kalan zamanlarda istediklerini yapma konusunda özgür kalmaları gerektiğine inanırlar. Bu doğrudur. Hiç kimse şirket etkinliğine katılmaya zorlanmamalıdır.

Ama bir an için başka bir perspektiften bakalım. Bu etkinlik si­zin hem 2am hem de terfi almanıza yardımcı olsaydı? Patronu­nuz, "Yerel bir hastane için düzenlenen maraton koşusu için ba­na yardımcı olursan sana 3000 dolar ve yeni bir oda veririm?" de­seydi?

Tamam, biraz abartmış olabiliriz ama söylediğimiz şey tama­men olasılık dışı da değil. Mesele şu: Mesai saatleri dışında şir­ketin çabalarına destek olan biri olarak görünmeniz, hem patronun hem de onun patronunun gözünde bambaşka bir yere sahip ol­manızı sağlar. Böyle bir çalışana değer biçilemez. Size her gün şirkete önemli bir katkıda bulunmanız konusunda bir fırsat veril­mez; üstelik böyle bir etkinlik size mesai saatlerinden çok daha ra­hat ve samimi bir ortam sağlar. Bu ortamda patronunuzun patro­nuyla sohbet etmeniz, işvereninizi ve onun çabalarım destekle­diğinizi gösterdiği için, olumlu bir izlenim yaratmanıza yardımcı olabilir.

Bir hayır kurumu için düzenlenen etkinliğe katılmanız, bu işvereniniz tarafından düzenlenmiş olsa bile, şirketinizin İmajını güçlendirecektir.

"Bazı şirketler, sosyal sorumluluk İçermediği sürece, başka şirketlerle çalışmak istemiyorlar," diyor bir kariyer danışmanlığı şirketinin kurucusu olan Kate Wendleton. "Bu nedenle sizin top­lumsal açıdan önemli etkinliklere katılıyor olmanız, patronlarınız açısından çok önemli."

İşvereninizi gözle görülür biçimde desteklemeniz, patronunu­zun sizin için enerji ve kaynak yatırımı yapma konusunda daha hevesli hale gelmesini sağlar. Başka bir deyişle, siz bu tür bir et­kinliğe katılarak görevinizin gerektirdiklerinin ötesine geçtiği­nizden, o da aynı şeyi siz ve kariyeriniz için yapmak isteyecektir.

Bunun yanı sıra, sizin şirket etkinliklerine katılma zahmetine katlanmadığınızı gören bir patron, kariyerinize yönelik yatırımlar konusunda gönülsüz davranacaktır. Patronlar, şirketin düzenle­diği etkinliklere çok az çalışanın gelmesi halinde, kendi patron­larının karşısında mahcup duruma düşerler.

Ancak tek mesele patron değildir. Şirket tarafından düzenlenen bu tür etkinliklere katılmanın başka yararları da vardır. Çoğu kez parti, piknik gibi etkinliklere aileler ve arkadaşlar da katılır; on­larla tanışmanız, iş arkadaşlarınızla ilişkilerinizi güçlendirebilir. Diyelim ki çok ketum görünen ve yaptığınız işleri sürekli eleşti­ren bir iş arkadaşınızla iletişim kurmakta zorluk çekiyorsunuz. Onun eşiyle tanıştığınızda, tahta işlerinden ne kadar hoşlandığını öğrenebilirsiniz. Siz de tahta oymaktan hoşlanıyorsunuzdur ve bu konuda sohbet etmeniz, aranızdaki buzların kırılmasına yardım edebilir. Ya da ailesinden, bu kişinin kronik bir hastalık ya­şadığım, bu nedenle zamanla huysuz ve sivri dilli olduğunu Öğre­nirsiniz. Bundan sonra onun kendini iyi hissetmediği zamanlan gözler ve daha fazla sabır gösterirsiniz.

Şirket etkinliğine katılmanın bir başka yaran, size network oluşturma olanağı sunmasıdır. Patronunuza, etkinlikte tanıştığınız yeni bir müşteriden ya da sizi potansiyel bir yatırımcıyla tanıştı­racağına dair söz veren hayırsever kişiden söz ettiğinizde, bun­dan ne kadar hoşnut kalacağını düşünün.

Bu tür etkinliklere katılmanız birçok açıdan önemli olduğuna göre, şimdi bunlardan en iyi şekilde nasıl yarar sağlayacağınıza bakalım. Şunları unutmayın:

Hazırlıklı olun:

Bir partide CEO'nun hemen yanında durur­ken nelerden söz edersiniz? Kibarca selamlaşıp hal hatır sor­manız işe yarayabilir, ancak bu sizin şirketin değerli bir ele­manı olduğunuzu göstermeniz için fırsat da olabilir. "Büyük patron size nasıl gittiğini sorduğunda, sadece 'İyi' demeyin," diyor Wendleton. " 'Ah, çok iyi gidiyor. Gerçekten çok çalışı­yorum. Dün aklıma çok güzel bir fikir geldi,' diyebilirsiniz. Patronunuz, 'Öyle mi, bilmiyordum? Biraz anlatır mısınız?' diyecektir." Büyük patrona bu kadar yakın olma fırsatı her za­man elinize geçmez; bunu kendi yıldızını parlatmak için iyi değerlendirin.

Dinleyin ve öğrenin.

Bir etkinlikte kartvizitinizi hemen karşınızdaki kişinin burnuna sokmayın. Burası daha rahat bir atmosferdir; bir süre bekleyip bu kişi hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışabilirsiniz. "Sizi bu etkinliğe getiren neden ne?" diye sorabilirsiniz. "İlk kez mi geliyorsunuz?" Biriyle ilk tanıştığınızda, adını aklınızda tutabilmek için hemen söyle­meye çalışın. "Tanıştığımıza çok memnun oldum, Tom." Son­ra iş hakkında sohbet etmeye devam ederseniz ve bu kişinin si­zin için iyi bir bağlantı olacağına inanırsanız, ona kartvizitini­zi verebilirsiniz. "Seninle konuşmak ve işin hakkında bir şey­ler öğrenmek güzeldi, iyi eğlenceler," diyerek yanından ayrı­labilirsiniz.

Güvenli bölgenizin dışına çıkın.

Birçok şirket etkinliğinde, bir­birini tanıyan çalışanlar, fırtına öncesindeki tavuklar gibi kü­meler halinde toplanırlar. Oysa bu tür durumlar, yeni insan­larla tanışmak için mükemmel bir fırsattır. İnsanlar işten uzak­tayken çok daha sosyal ve cana yakındırlar; etkinliğin amacı da (hastane için para toplamak vb.) aranızda bir bağ kurul­masını sağlar. Bir keresinde, iki saat boyunca bir yemek ban­kasında çalışmıştım; bir yandan patates soyarken bir yandan da üç önemli işletme sahibiyle tanıştım. (Üstümüzün başımızın batmış olması, ellerimizdeki patates kabukları bizi birbirimi­ze yakınlaştırmıştı.)

Davranışlarınıza dikkat edin.

Yazın güneşin altında ev yap­maya çalışmak ya da kışın bir yandan buz gibi havada donar­ken bir yandan da resmi geçit töreniyle ilgilenmek sabrınızın taşmasına neden olabilir; ancak bir şirket etkinliğinde kimi temsil ettiğinizi unutmayın. Siz, orada şirketin yüzü ve adısınız. Herkese kibar ve saygılı davranarak şirketinizi en iyi şekilde temsil edin.

Unutmayın, mesele siz değilsiniz. Şirket etkinliğinde, yemek­leri beğenmezlik etmeyin; iş arkadaşlarınıza bu etkinliğe katıl-maktansa golf oynamayı tercih edeceğinizi söyleyip yakın­mayın. Mutlu bir yüz ifadesi takının, on üç yaşındaki şımarık bir çocuk gibi davranmayın. Böyle bir durumda önemli olan si­zin kişisel nirvananız değildir. İşvereninizi ve etkinliği des­teklediğinizi göstermeniz gerekir.