Şirket üniversitesi öğrenen örgüt yaratma ve bilgi yönetimini gerçekleştirme mekanizmalarıdır. Bir şirket üniversitesinin belli başlı hedefleri şunlar olmalıdır:
-
Öğrenmeyi aktif olarak teşvik eden öğrenim ortamları yaratmak;
-
Bilgi yaratımını teşvik etmek;
-
Öğrenmeyi şirket ihtiyaçlarıyla, gelişmeyle ve planlarla ilişkilendirmek;
-
Öğrenme süreçlerini ve sonuçlarını ölçmek;
-
Şirket dışından iş ortaklarının, özellikle de üniversitelerin katılımını sağlamak;
-
Şirket çapında bir öğrenen örgüt ve yerel ihtiyaçları yansıtan —ve daha da önemlisi—bireylerin ilişkiye geçebileceği yerel öğrenen ortamlar yaratmak;
-
Farklı kültürel gereklerin grup ihtiyaçlarına dahil edilmesini sağlamak amacıyla, öğrenen ortam çeşitlenmesine imkân vermek;
-
Üniversitenin arka planını oluşturan kavramların entelektüel avantajından yararlanmak;
-
İstihdamı değil, istihdam edilebilirliği teşvik etmek.
Bir şirket üniversitesi bağrında birtakım paradokslar barındırır. Örneğin, "yumuşak" öğrenim ve kültür faaliyetleriyle şirket faaliyetlerine ilişkin "katı" eğilim arasında bir ayrım olduğunu görebiliriz; ama bunlar arasında aynı zamanda kopmaz bir bağ da vardır. Bireysel öğrenimle şirketsel öğrenimin birbirlerinden ayrı şeyler olduklarını görebiliriz. Öğrenim kişisel gelişme üzerinde odaklanmıştır; bununla birlikte şirket sonuçta daha iyi çalışanlara sahip olmaktan ve kârlarının artmasından yarar sağlar. Kişisel, ekipsel ve örgütsel öğrenimin hepsi de aynı sürecin parçalarıdır. Bir başka paradoks, özgürlük arzusu ile istikrarlı yapılara duyulan ihtiyaç arasındaki—yani, yetkilendirmenin sağladığı deneyim yoluyla gelişme özgürlüğü ile istikrarı güvence altına alma amaçlı "burada işler böyle yapılır" yapısı arasındaki—tedirgin dengedir.
Aslında şirketin tamamı bir üniversitedir; çalışanların yüreklerinde ve zihinlerinde olan bir üniversite. Ne ki, üniversiteye "dokunma ve onu hissetme" ihtiyacının karşılanabilmesi için birtakım elle tutulur varlıklara da gerek duyulur. Bütün çalışanlarda bir sahip olma duygusunun yaratılması büyük önem taşır. Üniversite kendi vizyonu olarak, sürdürülebilir bir yönetim için gerekli bilgiyi yaratma ve yaygınlaştırma hedefini belirlemiştir. Dolayısıyla hem bilgi iştahsızlığını hem de bilgi istiflemeyi —bireylerin kendi kişisel çıkarları için bilgiyi başkalarından gizlemesi anlamında "Pintilik etkisi" ni dizginler.