İşverenlerin, yeterince yiyecek ve içecek olup olmadığını düşünmek yerine davalara kafa yorduğu ofis partilerinde, işler çığırından çıkmış demektir.
Diyelim ki ofis partisinden çıktıktan sonra küçük bir kaza geçirdiniz ve diğer arabadaki yolculardan yaralananlar oldu. İşvereniniz sizin içki içip araba kullanmanıza neden olduğu için suçlanabilir. Şirket pikniğinde elleriniz ya da sözleriniz aracılığıyla iş arkadaşlarınızdan biriyle fazla mı yakınlaştın iz? Cinsel taciz suçlamasıyla karşılaşabilirsiniz.
İş hukuku konusunda uzman olan avukat Shannon Adcock, "Birçok insan bir parti söz konusu olduğunda ofisteki kuralların geçerli olmadığını sanıyor," diyor. "Oysa kurallar aynen geçerlidir."
Bu nedenle patronlar bir şirket partisi, yemeği, pikniği ya ela Ödül töreninde nasıl davrandığınızı fazlasıyla önemserler. Onlara göre siz hala iştesinizdir. Ofiste iş arkadaşlarınızdan biriyle öpüşemediğinize göre, ofis partisinde de öpüşemezsiniz. İş yerinde sarhoş olamadığınız gibi şirket pikniğinde de olamazsınız.
Ancak çalışanlar ofis partilerinde kendilerini kaybedebilmektedir. Ofis malzemeleri firması Quill tarafından yaptırılan ankette, çalışanların "en utandıkları anlar" arasında şunları saydıkları görülmüştür: Şirket partisinde, patronun oğluyla öpüşürken yakalanmak, patrona isterik bir şekilde dans ederken yakalanmak, dans pistine düşmek ve dans ederken eteğinin sökülmesi.
Bunları yaparken pazartesi gününün geleceğini unutmamak gerekir. Ofis ışıklarının altında, su ısıtıcısının başında insanlar doğal olarak partiyi konuşacaktır. En popüler konu ise, partide kendini rezil eden insanlar olacaktır. Aptalca davranışlar insanları güldürebilir. Ancak ününüzün yayılacağından ve patronun kulağına kadar gideceğinden emin olabilirsiniz.
Kariyerinin başındaki kadınlar için düzenlenen danışmanlık ve eğitim programının yöneticisi olan Amy Dom Kopetan, "7 gün 24 saat boyunca gözlenir ve değerlendirilirsiniz; buna ofis partileri de dahil," diyor. "Golf dersinde ya da kadınlar tuvaletinde her zaman iş yaptığınız düşünülür ve hakkınızda yargılarda bulunulur."
Bir ofis partisinden önce yapmanız gereken şey iyi hazırlanmak ve bunu patronu etkilemek -olumsuz değil olumlu etkilemeksin bir fırsat olarak görmektir. Şunları yapmalısınız:
Çok içmeyin.
Eğer araba kullanıyorsanız, hiç içki içmeyin. Partiye biriyle birlikte gidiyorsanız, çıkışta arabayı kimin kullanacağına karar verin. Alkollü olup olmadığına dair sorularla karşılaşmak istemiyorsanız, soda için. İçine biraz da meyve suyu karıştırırsanız, herkes sizin kokteyl içtiğinizi sanır. Hiç kimseye "ne kadar içerseniz için yıkılmadığınızı" kanıtlamak zorunda olmadığınızı unutmayın.
Sosyal olun.
Sonuçta bu bir parti. Patronunuzu bir köşeye sıkıştırıp işyerinde en son yaşanan sorunu tartışmaya kalkmayın. Bunu başkaları hakkında bir şeyler öğrenmek için fırsat olarak görün. En İyisi hobilerden, spordan ve hava durumundan söz etmektir. Sadece kendi departmanınızdan olan kişilerle ilgilenmeyin. Birinin yanma gidin, "Ben satın almadan Meltem," deyin ve tokalaşmak için elinizi uzatın. Birçok kişi buna hemen adını ve departmanını söyleyerek karşılık verir. Uzun bir sohbete girmenize gerek yoktur; sadece adınızın ve yüzünüzün başkalarına aşina hale gelmesi için elinize geçen fırsatı kullanmak isteyebilirsiniz. Bu arada sosyal olmak, cinsel taciz suçlamalarının ilk adımı olan flört anlamına gelmez.
Radarınız açık olsun.
Aşırı hareketli görünen gruplardan uzak durun. Çok yüksek sesle konuşan, çok içki içen, iş hakkı miti dedikodu yapan ya da bir şekilde ilgi çekmeye çalışan gruplara katılmamanız yerinde olur. Bunun yanı sıra, "ruh gibi görünen" gruplara da katılmayın. Bunlar gülümsemeyen, kahkaha atmayan, konuşmayan ve partiye değil de cenazeye gelmiş gibi görünen kişilerdir. Patronlar, özellikle faturayı şirket ödüyorsa, bu tür davranışları kabalık ve hakaret olarak değerlendirebilirler.
Başkalarının sorumluluğunu taşıyın.
Eğer partiye eşinizi, sevgilinizi ya da arkadaşınızı götürdüyseniz, onların davranışlarından da siz sorumlusunuz demektir. Partneriniz çok içiyorsa, ona sıcak kahve içirmeniz ya da temiz hava aldırmanız iyi olur. Hatta yanınızdaki kişinin davranışlarını kontrol edemeyecek kadar içtiğini düşünüyorsanız, hastalanmış numarası yapıp eve gitmeyi teklif edebilirsiniz. Şirket etkinliklerinde en büyük sorunlardan biri, arkadaşların ya da aile üyelerinin, çalışanın patronu ya da iş arkadaşları hakkında düşündüklerini "ağzından kaçırmasıdır". En iyisi, sizinle gelen kişiden, partide işiniz hakkında konuşmamasını rica etmenizdir; çünkü sizi kimin dinlediğini bilemezsiniz.
Uygun giyinin.
Herhangi bir etkinlikten önce, nasıl giyinilmesi gerektiğini sorun. Tatil partileri için uygun olan rahat giyim tarzı, şirket partileri için uygun olmayabilir. Siz klasik giyim tarzım benimseyin. Şirket pikniklerine ya da eğlencelerine giderken, en eski tişörtünüzü ve kotunuzu giymeyin. Her zaman temiz ve özenli görünmeniz en iyisidir. Fotoğraf çekilirken, elinizdeki içkiyi bırakın ya da arkanıza saklayın. Bu tür fotoğraflar bütün şirkete iletildiği için, herkese elinizde bira bardağıyla görünmeniz hoş olmaz.
Kibar davranın.
Partiyi kimin planladığını öğrenin ve ona kişisel olarak teşekkür edin. İçeri girdiğinizde patronunuzu selamlayın; çıkarken onunla vedalaşın ve bu etkinliği düzenle- d iği için teşekkürlerinizi sunun. Konukları başkalarıyla tanıştırın. Sürekli siz konuşmayın. İş hakkında dedikodu yapmayın ya da şikayet etmeyin; bunun ne yeri ne de zamanıdır. Yoksa herkes sizin çok sıkıcı olduğunuzu düşünür. Yemek yiyecekseniz, aşırıya kaçmayın. Açık büfeye saldırmayın, iştahınızı bastırmak için partiye gitmeden önce bir şeyler yiyebilir, ya da parti çıkışında yemeğe gitmeyi planlayabilirsiniz.
Son bir not:
Partiden kaçmaya çalışmayın. Bahaneler bulup gitmemek çok daha kolay olabilir; ancak bir ofis partisinde bulunmak önemlidir. Patronunuzun sizi iş ortamı dışında da görmesini sağlar; siz de diğer insanlarla resmiyetten uzak bir ortamda sohbet etme şansı yakalarsınız. Patronunuz sizin iş ortamı dışında da hoş, kibar biri olduğunuzu, profesyonelce davrandığınızı ve güveni ve saygıyı hak ettiğinizi hissetmelidir. Bu nedenle yarım saatliğine bile olsa partiye gidin. Birileriyle tokalaşın, sohbet ve gülüşmelere katılın ve bunu bir başarıya dönüştürün. Sakın sabahın ilk ışıklarına kadar dans ermeye ve bardan en son çıkan kişi olmaya kalkmayın.