İlerleyen çağımız hakkında şunu farkettiniz mi: Bellek almış başını gidiyor. Bereket versin, teknoloji cep telefonu şeklinde elimizin altında. Cep telefonu, konuşarak kullanabileceğiniz bir not defteridir. Ben her zaman sonradan dönüp de anımsamak isteyeceğim bir düşünce veya notu kaydetmek için bunu sıkça kullanırım. Bu bir kamyonun üstündeki yazı ve simgeler, arabadayken gördüğüm bir dükkânın yeri veya basında yeralan bir olay hakkındaki bilgiler olabilir.
Reklam slogan ve spotlarını (bunlara "slogolar" diyorum) içeren bir veritabanı oluşturmuştum. Bu veritabanında yeralan her şey telefonuma fısıldadığım bir iki sözcükle başlamıştı. Kimileyin, birazcık boş zamanım olursa, bir kütüphaneye gidip yeni slogolar bulmak için pek bilinmedik bazı dergileri gözden geçiririm; bulduğum her şey, daha sonra bilgisayarıma aktarılmak üzere, o küçücük telefonun içindedir.
Telefonun bir başka kullanım alanı da ticaret fuarlarıdır. Bu kalabalık ve telaşlı etkinlikten işe yarar birşeyler çıkarmak oldukça güçtür. Bunu aşmak için, sergilenen şeylerin arasında dolaşın ve ilginç görünen şeyler hakkında böyle sesli notlar kaydedin. Bir diğer kullanışlı yöntem de araba sürerken aklınıza gelen fikirleri kaydetmektir. Kendinizi uzun bir trafik sıkışıklığı içinde bulabilirsiniz. Kendi kendinize üzerinde çalıştığınız projeye ilişkin bir "beyin fırtınası" seansı düzenleyin ve ürettiğiniz fikirleri teybe kaydedin.
Telefonunuzu bir yığın notla doldurduktan sonra bunları bilgisayarınıza aktarın. Kaydedip de unuttuğunuz irili ufaklı pek çok başlık karşısında şaşkınlığa uğrayacaksınız. İpucu: Açık ve anlaşılır konuşun. Kayıt düğmesine bastıktan sonra ve işiniz bitip de kaydı kapatmanızdan önce birazcık bekleyin; yoksa kendinizi kesintisiz bir söz sağanağı dinlerken bulabilirsiniz, çünkü bütün notlar birbirinin üstüne yığılacaktır. Pek rastlanmayan tuhaf sözcükleri tek tek heceleyin. Eğer notlarınızı baştan savma bir biçimde kaydetmişseniz, bunlar üzerine çalışma uğraşınız pek işe yaramayacaktır.