Şeffaf Lider
Başarının Yapısı
Başarının bir yapısı olduğunu hayal edin.
Onun, siz takip ettiğiniz takdirde, ne hayal ederseniz, isterseniz ya da hak ederseniz edin, ulaşabileceğiniz bir formülü olduğunu düşünün.
Başarının garanti olduğunu hayal edin.
Geçmişiniz, mevcut pozisyonunuz, nereye gitmek istediğiniz ve ne olmak istediğinizden bağımsız bir başarının, size garantilenmiş olduğunu düşünün.
Geleceğiniz, sizin seçiminizdir.
Son yedi yıldır, aklımda üç şeyi tutarak, liderlikle ilgili her tür teori, uygulama ve araştırma üzerinde çalışıyorum.
Bunu yapma amaçlarım:
• Hepsiyle ilişkili ortak bir formül olup olmadığını bulmak,
• Her zaman işe yarayan bir olguyu açığa çıkarmak; yeni bir şey icat etmek değil, hatta bunun tam tersi,
• Bütün akademik jargondan, yazarların abartılı anlatımlarından ve kasıtlı yaratılan gizemden uzaklaşarak, sizin ve benim gibi insanların günlük yaşamlarında uygulayabilecekleri şeyleri bulmak...
İşte Şeffaf Liderlik bu şekilde oluştu.
Bu kitabın amacı, diğer kitapların yüzlerce sayfada anlatmaya çalıştığı başarı formülünü, bir kaç sayfada özetlemeye çalışmaktır.
Garantilenmiş başarının formülü:
1. Nereye gitmek istediğinizi bilin.
2. Şu anda nerede olduğunuzu bilin.
3. Gitmek istediğiniz yere ulaşmak için ne yapmanız gerektiğini bilin, ve
4. Yapın! şeklindedir.
İçinizden gelen, başarının bu kadar "basit" olamayacağını söyleyen sese izin verin. Ancak bunu düşünürken, bir taraftan da benim haklı olabileceğim ihtimalini değerlendirme dışı bırakmayın.
Ya bu formül doğruysa ve siz bunu takip ettiğiniz takdirde, istediğiniz her şey ulaşabilirseniz?
Ya daha önce düşündüklerinizin ötesinde fırsatlarınız varsa?
Seçimlerinizle yaratacağınız bir gelecek ve rüyalarınızı süsleyen bir yaşam mümkünse?
Başarısız olmanız imkansız olsaydı:
• Ne yapardınız?
• Nereye giderdiniz?
• Kim olurdunuz?
İşte Şeffaf Liderliğin ilk prensibi bu başarı formülüdür.
Yaptığım tüm araştırma ve gözlemler, bana bu formülü hayata geçirmek için bazı belirli adımları atmamız gerektiğini göstermiştir.
1. Nereye gitmek istediğinizi bilin - daha büyük düşler kurun ve gerçekleştiklerinde farkına varın.
2. Şu anda nerede olduğunuzu bilin - yaşamınızın sorumluluğunu elinize alın ve nerede olduğunuzla ilgili dürüst olun.
3. Gitmek istediğiniz yere ulaşmak için ne yapmanız gerektiğini bilin - seçeneklerinizi genişletin, doğru kararlar alın ve diğer tüm alternatifleri devre dışı bırakın.
4. Yapın! - Israrcı olun... Sebat, başarısızlıkla bağdaşmaz.
Bu formülün bana ait olduğunu söyleyecek kadar kendini beğenmiş biri değilim. Ben sadece onu yüzlerce çok daha karmaşık başarı formülünden, damıtarak basitleştirdim. O nedenle bu formül ne size vermek amacıyla benimdir ne de almak suretiyle sizindir. Çünkü bu formül doğduğunuz andan itibaren zaten sizindi.
İşte Şeffaf Liderliğin ikinci prensibi de budur : Formül kimseye ait değildir çünkü o herkese aittir. Size aittir, tanıdığınız kişilere aittir ve bu dünyada yaşayan herkese aittir.
Üçüncü prensip ise : Başarılı olmak için kendinizden başka hiç kimseye bağımlı olmadığınızdır. İhtiyacınız olan her şey, ne olmak isterseniz olun, içinizde ve sizinledir.
Cevapların bizim dışımızda olduğunu düşünmemiz gayet doğaldır. Ne de olsa, okul yıllarında bize öğretilmiş olan da budur. Bu nedenle yaşamda da sorularımızın yanıtlarını hep kendi dışımızda ararız.
Şeffaf Liderliğin dördüncü prensibi, başarının sizin istediğiniz şey olması; bir başka deyişle onu sizin tanımlayabileceğinizdir.
Geleneksel olarak bize öğretilen, başarının belirli bir miktar para anlamına geldiğidir. Bu sizin için geçerliyse, öyledir. Başarının aynı zamanda sosyal bir konum edinme anlamına da geldiği öğretilmiştir. Sizin için geçerli olan buysa, öyledir.
Ancak, sıklıkla insanların başarıyı farklı şekillerde düşündüklerini gözlemliyorum. İlişkileri, aşk, sevgi ve iç huzuru hakkında konuşuyorlar. Yaşamda, daha büyük bir anlam arayışı içindeler. Daha tatminkar, daha onurlu bir yaşam ve giderek artan oranda, diğerlerine yardımı dokunabilecek katkılarda bulunabilmek...
Herkes, başarıyla ilgili aynı tanıma sahip olsa, çok sıkıcı bir dünyada yaşıyor olurduk. Ve belki de 20. yüzyıl bizi diğer insanlardan daha fazlasını elde edebilirsek başarılı olacağımıza inandırdı. Peki bu yaşadığımız dünyayı daha iyi bir yer haline getirdi mi? Bu sizin aradıklarınızı elde etmenize yardımcı oldu mu? Bu satırları okurken, tüm yaşantınızda mutluluğu elde ettiğinizi düşünüyor musunuz? Ya da olabileceğinizin tamamını gerçekleştirdiğinizi?
Şeffaf Liderliğin beşinci prensibi başarının çok hızlı, genellikle bir kalp atışı süresinde gelebileceğidir. Her yanımız değişimle sarılı durumda ve 20. yüzyılın feci "değişim" inisiyatiflerinden ne yazık ki, çok az şey öğrenebildik. Şeffaf Liderlik değişimle değişim adına ilgili değildir. Her ne kadar sonuçta değişim elde edilse de, biz burada "seçimler" üzerine odaklanıyoruz.
Kişisel seçimler çok önemlidir. Çünkü seçimler beraberlerinde kararları getirirler.
Kararlar, geleceğinizin kalbidir. Bir karar, gerçek bir karar, en basit anlamda bütün diğer seçenekleri kapatmak demektir. Bunu yapmak kolay değildir çünkü bir kişi, lider, ekip ya da organizasyon olarak, şu anda bulunduğunuz yerden uzaklaşmak, bazı şeyleri ardınızda bırakmak anlamına gelebilir. Oysa ki, bir kez diğer seçenekleri devre dışı bırakan kararlar vermeye başladınız mı, yaşamınızdaki, projelerinizdeki ve şirketinizdeki önemli değişimi fark edebilirsiniz.
Deneyimlerime göre bir çok insan kararlarını ertelemek için "henüz yeteri kadar bilgimiz yok" argümanını kullanmaktadır. Bu da organizasyonlara son derece maliyetli olmaktadır. Çünkü bir karar vermemek de sonunda bir seçimdir.
Başarı gerçek kararlar verip, harekete geçmektir.
Geleceğiniz sizin seçiminizdir dediğimizde, bir parçanız kendisini çok ama çok rahatsız hissedecektir.
Çünkü
· Bahanelerinizi ortadan kaldırmış oluyoruz,
· Önünüzde sınırsız olasılıklar açıyoruz,
· Sizi kendinize geri veriyoruz.
Ancak bu rahatsızlık, sonradan duyabileceğimiz pişmanlıkların yanında, sözü dahi edilemeyecek kadar küçüktür.
Şeffaf Liderliğin altıncı prensibi, herkesin bir değeri olduğu, herkesin istediği her şey olabileceği ve herkesin bir lider olduğudur.
Liderlik artık liderler ve takipçileri ile ilgili değildir. İçten gelen liderliktir ve o nedenle her yerdedir. Artık liderler her yanımızdadır.
Yeni bir liderlik dalgası geliyor. Geleceğin geçmişten çok farklı olması gerektiği inancıyla, yeni liderlik dalgası, liderliğin kim olduğumuzu keşfetmemiz, bütünlük içinde ve değerlerimizle yaşamamız ve bu dünyada yapmaya geldiğimiz şeyi başarmamızla ilgilidir.
Bu yeni liderlik çağında, kişisel özgürlük Şeffaf Liderliğin yedinci prensibini oluşturmaktadır.
Yedinci prensip, doğduğumuz andan itibaren sınırsız bir potansiyele, iç saadete ve kusursuz bir mutluluğa sahip olduğumuz ve çoğumuzun yaşantımızın geri kalan kısmında, ölmeden, bir kez daha aynı şeyleri hissetmek adına arayışta olduğumuzdur. Ne yazık ki, çok azımız bunu basarsak da, seçmeniz durumunda yapabilirsiniz.
Şeffaf Liderliğin Yedi Prensibi:
1. Başarı bir formüldür ve basittir.
2. Bu formül hiç kimseye ait değildir - herkese aittir.
3. Başarılı olmak için, kendinizden başka kimseye sırtınızı dayamanız gerekmez.
4. Başarı, siz ne olmasını istiyorsanız odur, tanımı size bağlıdır.
5. Başarı çok hızlı gelebilir, genelde bir kalp atımında gerçekleşir.
6. Herkesin bir değeri vardır, herkes istediği şeyi olabilir ve herkes bir liderdir.
7. Yaşamın en büyük gizemi, gerçekte kim olduğumuzu keşfetmektir.