Paranın sağı solu belli olmaz. Maddi olmayan şeylere odaklanmak daha akıllıcadır.
Birkaç gün için parayı unutun. İnanılmaz derecede motive ve mutlu olacaksınız. Bu, "şimdinin gücüdür".
Tüm ekonomik durgunluklarda en mutlu insanlar parayı hiç düşünmeyenlerdir. Bu, çok paraları olduğu anlamına gelmez. Bunun anlamı, bu insanların kafalarında daha önemli şeylerin olduğu ve paraya aşırı düşkünlüğe yol açan korku ve açgözlülük tarafından güdülenmedikleridir.
Şaşırtıcı gelebilir, ama daha önemli şeylere odaklanan patronların para kazanma olasılığı sadece paraya odaklananlara kıyasla daha yüksektir. On yaşınızdayken ve daha fazla cep harçlığı için yaşardığınızda, anne ve babanız muhtemelen size "Hayatta en iyi şeyler bedavadır" ya da "Para mutluluk getirmez" demişlerdir. Ebeveyniniz haklıydı!
10 Ekim 2001'de, Londra'da bir konferansta konuşurken, şimdi emekli olan dünyanın en başarılı CEO'larından Jack Welch şöyle dedi: "Kâr, başlı başına bir amaç değil, harika bir grup insanın müthiş bir iş yapmasının bir ürünüdür. Sonuçta her şey insanlarla ilgilidir. Benim General Electric'teki işim de buydu." Aynı mesajı diğer başarılı CEO'lardan da duyacaksınız. Aslında bunu bu akşam televizyonda Bili Ford'un da (Ford Motor Company'nin başkanı) söylediğini duydum. İş tamamıyla insanlarla ilgilidir, parayla değil. Bu modern çağda kâr, fazlasıyla motive olmuş ve yetenekli insanlardan oluşan bir kuruluşa sahip olmanın sonucudur. Paranın peşine düşen finansçılar kısa vadede çok para kazanabilirler ama uzun vadede birçok Wall Street uzmanının akıbetine uğrama riskine girerler. İflas!
Eğer herhangi birisini bir işe uygunluğunuz konusunda ikna etmek istiyorsanız, o zaman paradan söz etmeyin. Çevresel meseleler, müşteri memnuniyeti, toplum, ilham verici yönetim ve mutlu çalışanları vurgulaması gereken kurumsal dünyada paraya çok fazla odaklanmak, küçük düşürücü ve alçaltıcıdır. Çoğu insan evlerinde her hafta birkaç saati banka hesap özetlerini kontrol etmeye ve faturalarım ödemeye ayırır. Geri kalan zamanlarında çocuklarla oynamak ve aileyle yemek yemek gibi daha önemli şeyler yaparlar. Aynı oran işte de geçerli olmalıdır: Zamanınızın yüzde 5'ten daha fazlası finansal yönetime harcanmamalıdır. Zamanınızın geri kalanı iş arkadaşlarına, müşterilere ve topluluğa ayrılmalıdır.
Paraya olan takıntı, zihninizi çarpıtmasına izin vermemeniz gereken ticari bir psikozdur. Onun yerine işteki enerjinizin yüzde 95'ini finansal olmayan meselelere ayırın. Başarılı bir CEO bana şöyle demişti: "Tüm o finansal şeyleri o kadar sıkıcı buluyorum ki, onlarla uğraşmayı finansçılara bırakıyorum. Bir karar alınması için ne zaman bana geleceklerini çok iyi biliyorlar. Yaptığımız şey, her bölüm için, finansal hedefler ve yıllık bir bütçe üzerinde mutabık kalmak; ondan sonra herkesi işini yapmaya devam etmesi için serbest bırakıyorum. Bana verilen tek şey haftalık ve aylık raporlar. Bu benim için yeterli. Ne zaman harekete geçeceğimi biliyorum. Uzmanlar bana çok iyi tavsiyelerde bulunuyor."
Yaşamın acı gerçeği, parayla ilgili herhangi bir takıntının kesin olarak hayal kırıklığı getireceğidir. Para çok kısa ömürlüdür ve çoğunlukla mutluluğa giden yolda önemli bir dikkat dağıtıcıdır.
Uygulamalar:
Uyanık olduğunuz saatlerin yüzde 95'ini finansal olmayan meselelere ayırın.
Para konusunda cömert davranın ve nasıl hissettiğinizi tartın.
Eğer kendinizi iyi hissetmezseniz, ertesi gün daha fazlasını verin. Kendinizi gerçekten iyi hissedene kadar her gün daha fazla vermeye devam edin. (Sahip olduğunuz paranın ihtiyacınız olmayan kısmının makul bir yüzdesi!)