Olumlu Ortam Oluşturmak
Olumlu ortam oluşturmak, eğitimcinin en önemli sorumluluk alanlarından biridir.
Katılımcıların sizi dinlemesi ve verdiğiniz mesajları alabilmesi için rahat, önyargısız ve soru sorma özgürlüğü içinde olmaları gerekir. Bunu sağlamanın birkaç yolu vardır:
-
Yakınlaşma kurmak
-
Zamanında başlamak
-
Açıklamalar yapmak
-
Dinamik bir tempo yakalamak
Yakınlaşma Kurmak:
Yakınlaşma kurmak, "iletişim kanallarını açarak katılımcılar ile eğitimci arasında frekansın tutmasını sağlamak" olarak tanımlanabilir.
Söz konusu frekansı tutturabilmek için;
• Beden dili,
• Dil,
• Psikolojik durum, alanlarında uyum sağlamak gerekir.
Beden Dili:
Beden dili ile yakınlaşma kurmak için öncelikle katılımcılara sırtınızı dönmemeniz gerekir.
Zaman zaman onların yakınına gitmek, göz teması kurmak beden dili aracılığıyla iletişiminizi güçlendirecektir.
Beden dili ile yakınlaşma kurmanın önemli yollarından biri ise kıyafettir. Katılımcıları kendinize yabancılaştırmayacak kıyafetler giymek eğitimcinin tercihi olmalıdır.
Dil:
Şimdi bu eğitimde kullanılan dile bakalım. İletişimin en önemli aracı kullandığımız dildir. Konuşurken seçtiğimiz sözcükler bizi katılımcılara ya yakınlaştırır ya da uzaklaştırır.
Genel olarak kullanılan bir dil ile eğitimi aktarmak doğru seçim olacaktır. Ancak unutulmamalı ki her eğitim öncesinde yapı taşlarını kurarken katılımcı (hedef kitle) ile ilgili mutlaka ön hazırlık yapmak gerekir. Eğitim vereceğiniz hedef kitlenizin kim olduğunu tespit ettikten sonra kullanılacak dilin niteliği de ortaya çıkacaktır.
Katılımcıların Psikolojisi
Eğitimci, eğitime başlarken grubu selamlar ve bu arada katılımcıların genel psikolojik durumuyla ilgili de mesajlar alır.
-
Eğer grubun içinde bulunduğu psikoloji olumsuz ise çok kısa olmak koşuluyla bu durumun farkında olduğunuzu belirtip, konu hakkında konuşmalarına İzin vermek iyi bir seçim olacaktır. Bu sayede hem onları önemsediğiniz mesajını verecek hem de grubun kendisini ifade etmesine izin vermiş olacaksınız.
-
Aynı şekilde çok belirgin sevinçli durumlarım da paylaşmak gerekir.
Eğitimci beklediği konukları karşılayan bir ev sahibi gibi katılımcılarına yaklaşmalıdır.
Katılımcılardan biri geç kaldığında ise yapabilecek çok bir şey yoktur; geç kalan herhangi bir katılımcıya söyleyebileceğimiz tek şey "hoş geldiniz‘ dlr.
Eğitimci ile katılımcı arasındaki en büyük farklardan biri, eğitimcinin hiçbir zaman eğitime geç kalma şansının olmayışıdır. Eğitime geç kalan eğitimcinin verdiği mesaj "sizi o kadar da önemsemiyorum“ dur. Bu nedenle eğitimci zamanında değil, zamanından önce orada olmak zorundadır ve bu süre eğitim saatinden bir saat kadar öncedir.