Sorular sorduğunuzda yanıtlar alırsınız. Hiç soru sormadığınız zaman hiç yanıt almaz—ve asla öğrenemezsiniz.
Kendiniz dahil her şeyi ve herkesi sorgulayın.
23 Mayıs 2002'de, Londra'daki bir konferansta dinleyicilerden biri konuşmacıya şu soruyu sordu: "Michael, otuz yedi yaşındasın. Dünyanın en zengin adamlarından birisin. Sadece seni motive eden şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. Sabahları seni yataktan çıkaran şey nedir? Dünyanın parasına sahipken neden çalışmaya devam ediyorsun?"
Konuşmacı Michael Dell'in yanıtı büyüleyiciydi. "Beni motive eden şey meraktır" diye yanıtladı. "Bir şeyleri yapmanın daima daha iyi bir yolu olduğuna inanıyorum. Onun için her zaman meraklıyım—nasıl daha iyi bir yol bulabilirim? İlk bilgisayarımı, bir Apple Mac'i, 15 yaşındayken satın aldım. Nasıl çalıştığını merak ediyordum. O nedenle onu parçalarına ayırdım. Sonra bilgisayar yapmanın daha iyi bir yolunu buldum. Daha sonra da bilgisayar satmanın daha iyi bir yolunu buldum."
24 Mart 2005'te, BBC Radyo 3'te Sir Harry Kroto (1996 Nobel Kimya Ödülü sahibi) hakkında yapılmış bir röportaj dinledim. 12. yüzyıl İngiliz âliminden bir alıntı yapılıyordu: "Bana şüphelenme özgürlüğünü verin ki sorgulayayım. Sorgulayarak doğruyu bulurum." Merak böyle bir şeydir.
Birçok azimli insanın egemen özelliği meraklarıdır. Kendilerine daima "Nasıl ilerleyebilirim", "İstediğim işi nasıl alabilirim" ya da "Kendimi nasıl güncel tutabilirim" gibi sorular sorarlar. Onun için, eğer idareci olmayı arzulayan bir öğretmenseniz kendinizi sorgulamalısınız: "Müdürlüğü nasıl alabilirim?" ve "Zamanı gelince en üst görev neden benim olmasın? Benim olmak istediğim yere ulaşan çok insan var elbette." Merak duygusuyla, herhangi bir insan aradığı rotayı keşfedebilir—"orası" tutkularını tatmin eden görevdir.
Merak daha sonra alışkanlık haline gelir. Gerekli rotayı belirlemek günlük bir soru sorma, keşif ve araştırma süreci haline gelir.
Son on yılda dünyanın en iyi golf oyuncusu olan Tiger Woods başarılarıyla yetinmiyor. 1997 yılında ilk ABD Masters turnuvasını 12 vuruşluk rekor bir farkla kazandıktan sonra kendisine sorduğu ilk soru şuydu: "Vuruşumu nasıl daha iyi hale getirebilirim?" Başarılı insanlar durmaksızın kendilerini sorgularlar: "Nasıl daha iyi yapabilirim?"
İlk gençlik günlerimde tutkularımdan biri bir kitabımın yayınlanmasıydı. Bu tutku bir resim olarak zihnimde sürekli olarak yinelendi: İlk kitabım Londra, Kitabevlerinde sergileniyor. Kısa bir süre sonra bunu başarmanın izlenebilecek basit ve kolay bir yolu olmadığının farkına vardım. Onun için kendime "Oraya nasıl ulaşırım?" sorusunu sordum. Merakım beni yanıta götürdü. Birçok "açmaz" (yaşamama karşın sonunda istediğim şeyi, ilk kitabım Superboss'un yayınlanmasını ve kitapevlerinin vitrininde sergilenmesini başardım. Bir yol bulmak için yeterince meraklı olduğum için bir yolunu bulmuştum.
Özetle, "aranıyor" olmak için meraklı olmalısınız ve sürekli olarak kendinize "Kendimden ne istiyorum", "Oraya ulaştığımda başkaları benden neler isteyecekler" ve son olarak da "Oraya nasıl ulaşırım" sorularını sormalısınız.
Uygulamalar:
Meraklı olun ve sizi şaşırtan her şeyi sorgulayın.
Soru sormaktan asla korkmayın.
Başarılı insanlarla tanıştığınızda meraklı ve cüretkâr olun.
Onlara oraya nasıl ulaştıklarını sorun. En iyi şıkta yanıt alırsınız, en kötü şıktaysa hiçbir şey.
Soru sorarken asla kişisel olmayın. Daima merakınızı tatmin edecek zararsız sorular sorun.
Sonra, birisini bir kez tanıyınca, daha riskli sorulara cüret edebilirsiniz.
Asla ortaya olumsuz sorular (eksiklikler veya hataları ima eden) yönetmeyin.
En iyi sorular, sorguladığınız kişiden dersler çıkarmaya çalışan sorulardır.