Apple Computer, Mac ve PC adındaki iki arkadaşın başrolde olduğu bir reklam kampanyası yürütmektedir. PC, kravat takar; fena bir tip değildir ama biraz anti-sosyal ve tutucudur. Onun yaptığı işi yapmak - yani bir bilgisayar olmak- biraz gösteri ister ve kafa karıştırıcıdır. Rahat bir gömlek giyen Mac sakin ve serinkanlıdır; her şeyi doğal karşılar. Kendini beğenmiş biri değildir. Bir barda karşılaşsanız rahatsızlık duymayacağınız bir tiptir. Hangisiyle ilişki içinde olmak istersiniz?
Mac ve PC rolünde tanınmış yüzleri kullanarak tüm dünyada yürütülen bu kampanya marka tanıtımında mantıklı bir adım attı. Diğer pazarlamacıların yapmak istediği şeyi yaptı: Markayı "insanlaştırmak"... Bunu başaran Apple oldu. Geçmişten günümüze markalar uzun bir yol aldılar. Marka pazarlamasının, eskiden olduğu gibi hala ürünün imajını beyinde oluşturması beklenir. Pazarlama türlerinin hepsi bu tanıma uymayacaktır ama eski tarz "isim, marka, sembol" yaklaşımı artık "belli bir ürünle, hizmetle ve şirketle ilgili tüm deneyim ve değerlerin toplamı" haline dönüşmüştür. Günümüzde paranızı almak ve dikkatinizi çekmek isteyen her şey marka oluşturabilir. Buna kişiler, şehirler ve ülkeler de dahildir.