Size gerçekten kulak veren birisini biliyor musunuz?
Ona bölünmeyen dikkatinizi armağan edin.
Bir dost, bizi gerçekten anlayan, sorunlarımızı gözden geçirirken bize kulak verme sıkıntısına katlanan bir kişi, dünyaya bakışımızı bütünüyle değiştirebilir.
Kısmi dikkat mi, sabırlı Iihtimam mı?
Öfke çoğu zaman ilgi için atılan bir çığlıktır.
Özensiz dinleme çatışmalara neden olur.
Türkiye'de sohbet, soluk almak için duraklayanın anında dinleyici haline geldiği rekabetçi bir alıştırmadır.
İlginizi harekete geçirin.
Hissediyormuş gibi yapmak, rol yapıyormuş gibi hissetmekten daha kolaydır.
Dinlemeyi öğrenin, öğrenmek için dinleyin
Dinlemiyorsanız öğrenemezsiniz.
Hükmetmek mi, eşit konum mu?
Kendinizi yükseltmek istiyorsanız, başka birisini yükseltin.
Uygulama:
Arkadaşınız kendi terfisini kutlamak üzere sizi öğle yemeğine davet ediyor. Yemekte size heyecanla üstleneceği yeni sorumlulukları anlatıyor. Onun adına çok sevinmekle birlikte zihniniz daha çok öğleden sonraki performans değerlendirmesi görüşmesiyle meşguldür. Ne yaparsınız?
Söyleyebilecekleriniz;
Performans değerlendirmesi görüşmenizi düşünmeye devam edersiniz.
"Bakalım patron proje raporunu nasıl bulacak? Ya beklediğim primi alamazsam”
Giderek huzursuzlaşırsınız, içiniz kurtlanmaya başlar.
"Keşke bu yemeğe gelmeyi kabul etmeseydim."
Gözünüz çevrede dolaşır, içeri giren iş arkadaşlarınızı görürsünüz.
"Acaba değerlendirmeleri nasıl geçti? Çok mutlu görünmüyorlar."
Söylemeniz Gerekenler;
Arkadaşınızın sizin açınızdan önemli olduğunu ve bütün dikkatinizi hak ettiğini düşünürsünüz.
"Değerlendirme toplantısını ofise döndükten sonra düşünürüm. Şu yarım saatte bütün dikkatimi Murat'a vermeliyim."
Dikkatinizi yoğunlaştınrsınız. "Dik oturup, masaya doğru eğilip kaşlarımı kaldırarak kendisini dinlediğimi belli etmeliyim."
Bakışlarınızı Murat'ın yüzünden ayırmadığınız için aklınız da başka yerde olmaz.
"Murat'ın terfi etmesi bana da kıvanç veriyor. Bunu hak etmişti."