Bazı insanlar bir görüşme sırasında anlaşamamanın en önemli nedeninin farklı fikirlere sahip olmak olduğunu düşünürler. Aslında konu çok daha karmaşıktır. Konsantrasyon öyle bir süreçtir ki, yoğunluğumuzu her an korumamız olası değildir. Yorgunluk konsantrasyonumuzu ciddi ölçüde azaltır. Vücut alabildiğine gevşemiştir ve bu durumdayken konsantrasyonun korunması mümkün değildir. Genellikle bu duruma paralel olarak konsantrasyonunu yitiren kişi muhatabına sabit biçimde bakar ve gözlerini kırpmamaya başlar. Bu başka bir şey düşünmekte olduğunun bariz işaretidir. "Dikkat dağılması" durumunda olabilecek en uygun davranış, sözü konsantrasyonunu yitirmiş kişiye bırakmaktır. Konuşmaya başlamasıyla birlikte doğrulması gerekir. Doğrulmuyorsa, söylemek istediklerimizi kısa bir süre için erteleyip sohbet konusunu değiştirerek ilgimizi muhatabımıza yöneltmemiz doğru olur.