Asla aşmamanız gereken kişisel sınırlar vardır.
Gündelik davranışınız zihnin sınırları tarafından şekillendirilir.
Kuruluşa ait kabul edilebilirlik sınırının doğru tarafında kalmak ve kural ihlaline meydan vermemek için kendi kişisel performans, davranış ve tavır sınırlarınızı net çizmelisiniz. Net sınırlarınız olmazsa etrafta amaçsızca gezinir ve normal davranmayan biri olarak nitelendirilirsiniz.
Örneğin, performansı ele alalım. Zihninizde kabul edilemez performansı kabul edilebilir olandan ayıran net bir sınıra sahip olmanız gerekir (grafiğe bakınız).
Aynı kişisel sınırları kabul edilebilir/ kabul edilemez davranış ve tavırlar için de koyabilirsiniz. Tüm bu sınırların yanlış tarafında kalma hatasına düşmemeyi garantiye almak kişisel disiplin gerektirir.
Onlarca yıl önce, ilk işimde, laboratuvarda benimle yan yana çalışan daha yaşlıca Doğu Londralı bir hanım vardı. Çok cana yakın biriydi ama bana sürekli sataşırdı. Bir defasında, öcümü almak için fark ettirmeden ona yaklaştım ve poposuna hafifçe vurdum. Hızla döndü ve onaylamayan bir gülümsemeyle "Bunu bir daha asla yapma!" dedi. Değerli bir dersti. Bir sınırın yanlış tarafına geçmiştim.
Performans sınırını koyması için patronunuza bel bağlamanız doğru değildir. Sınırınızı kendiniz belirlemelisiniz. Davranış ve tavırla ilgili olarak da zihninizde benzer bir çizgiye ihtiyacınız olacaktır. Bu çizgi sizin kişisel değerlerinize bağlı olacak ve örneğin,
-
Birçok insanın yaptığı gibi küfredip etmeyeceğinizi;
-
Birçok insanın yaptığı gibi hep geç mi kalacağınızı, yoksa her şeyi daima zamanında mı yapacağınız
-
Birçok insanın yaptığı gibi insanların arkasından konuşup konuşmayacağınız
-
Birçok insanın yaptığı gibi düşük nitelikli işi kabul edip etmeyeceğiniz
-
Önyargıya dayalı mizahı (örneğin, bir azınlık grubuyla alay etmeyi) hoş görüp görmeyeceğinizi belirleyecektir.
Sınırları (performans, davranış ve tavırlarıyla ilgili) konusunda zihinleri bulanık olan veya zihinlerinde hiçbir sınır olmayan insanlar kolaylıkla saygınlıklarını yitirebilirler ve onlarla iş yapılması zordur. Onlar karşısındaki konumlarını çok az insan bilebilir. Bu anlayışı yaratan, koyduğunuz kişisel sınırlardır. Bu sınırlar size güç verir ve başkalarının size duyacakları saygıyı pekiştirir. Bu insanlar size "bulaşmayacaklardır", zira hadlerini aşmak bir yana, yapılanı hoş görmeyeceğinizi bilirler. Aynı şekilde, onların sınırlarını bildiğinizde, siz de onlara bulaşmazsınız.
Çalıştığım (danışman olarak) bir taşımacılık şirketinde, her iki ilk kademe çalışanından biri adeta her iki cümleden birinde 's...' ile başlayan küfürü kullanıyordu. Daha kolay olan karar müstehcenlik sınırını aşmam ve o sözcüğü benim de kulianmamdı (ve böylece "çocuklardan biri" olmamdı). Daha zor olan kararsa, bu davranışa karşı çıkıp onun kökünü kazımaya çalışıp çalışmamaktı. Her ikisini de yapmadım. O davranışı hoş gördüm.
Diğer örnekler "gammazlama" ve kabul edilebilir davranış sınırını aşan iş arkadaşlarım ihbar etmekle ilgilidir. Sonuç olarak kabul edilebilir/kabul edilemez performans, davranış ve tavır arasındaki çizgiyi sadece siz belirlersiniz. Bu sınırları oluşturmak ve sonra da onları asla ihlal etmemek size kalmıştır.
Benzer şekilde, kendi sınırlarınıza bağlı kalırken, başkaları tarafından konulan sınırları saptamak ve onlara saygılı olmak da elzemdir.
Uygulamalar:
İş söz konusu olduğunda performans, davranış ve tavır sınırlarınızı gözden geçirin. Eğer bu sınırlarınızla mücadele halindeyseniz, birkaç gün bir köşeye çekilip bu sınır çizgilerini yeni baştan belirlemelisiniz demektir.