İşyerinde nezaketsiz davranışlara -kabalık, duyarsızlık, saygısızlık vb.- maruz kalan 775 kişi üzerinde yapılan bir ankette, katılımcılarından yarısından fazlası işyerinde zamanının bir bölümünü iş arkadaşlarından biriyle yaşadığı ya da ileride yaşama olasılığı olan çirkin bir olayı düşünüp endişelenmekle geçirdiğini söyledi. Fiziksel şiddet olayları yaşanmıyordu; ancak çalışanların İfade ettiği sorunlar arasında ayıp ya da aşağılayıcı notlar göndermek, bilgi eksikliği yüzünden suçlamalarda bulunmak, başkalarının gözünde güvenilirliği azaltmak ve azar vardı."
Anket sonuçlarına göre, yine katılımcılardan yansı, bu nezaketsiz davranışlardan kurtulmak için işten ayrılmayı düşünüyordu. %12'sİ de zaten iş değiştirmişti.
"İnsanların isteri ayrılmalarının en büyük nedeni patronlarını sevmemeleri değil, iş arkadaşlarıyla geçinememeleri," diyor yönetim iletişimi profesörü Arthur H. Bell. "Hatta dilini tutmadığı için işten çıkarılanlar da oluyor."
Bunun anlamı şu: Patron sizin toplantı sırasında biri hakkında küçük düşürücü bir yorumda bulunduğunuzu duyarsa, iş arkadaşlarınızdan biriyle ağız dalaşınıza tanık olursa, başkalarına yönelik kaba davranışlarınız hakkındaki şikayetler kulağına giderse, bir problem olduğunuzu düşünmeye başlar. Sizi nazik şirketlere göndermeye çekinir; bu da artık Önemli müşterilerle ya da takım çalışmasına ve işbirliğine bağlı Önemli projelerde çalışmanıza izin verilmeyeceği anlamına gelir.
Dahası patronunuz, şirketteki önemli kişilere fazla yaklaşmanızı da engellemeye çalışacaktır; Neden mi? Çünkü davranışınız olgun ve profesyonelce olmadığı gibi, kötü durumlar üzerindeki kontrol yeteneğinizin de zayıf olduğunu gösterir. Patronlar, departmanlarının performansına göre değerlendirilirler; birlikte iyi çalışmayan takımların verimliliği ve iş kalitesi düşüktür. Patronun, incitici sözler ve eylemler aracılığıyla işi olumsuz etkileyen birini çalıştırmaya devanı etmesi mümkün değildir; çünkü onun da kendi patronuna açıklama yapması gerekmektedir.
"Gemiyi patron yürütür ve patron, gemide olup bitenlere bakılarak değerlendirilir," diyor Bell.
Ancak siz işyerinde "her şeyi olduğu gibi anlatmanın" hayranlık uyandırması gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz. Belki de sadece dürüst olduğunuza ve geribildirim ini/in başkaları tarafındın! horlanmaması, aksine değer görmesi gerektiğine inanıyorsunuzdur. Terlemekten korkan birinin hamama girmemesi gerekliğine de inanıyor olabilirsiniz. Ne de olsa işyeri çoluk çocuğa göre bir yer değildir, değil mi?
Peki durup sorunun siz olduğunuzu düşündünüz mü hiç? Çünkü, eğer yetişkin gibi düşünseydiniz, her gün okul bahçelerinde sergilenen davranışlardan vazgeçerdiniz. Sonuçta, diğer insanları çirkin söz ve eylemlerle ezerek, onların sizi bir şekilde tehdit etmelerini engellemek kolaydır. Bu nedenle, zekanıza ve becerilerinizden değil de, başkalarına karşı olumsuz tavırlarınızdan destek almaya kalkarsınız; onların özgüvenlerine ve iş yapma yeteneklerine saldırırsınız. Bu cesur bir insanın hareketi midir yoksa bir korkağın mı?
CEO'lara üst düzey danışmanlık veren Marshall Goldsmith, "Dürüst olduğunu öne sürmek sadece bir bahanedir," diyor.
"Dürüstlük ve insanı yıkacak kadar açık sözlü olmak arasında link vardır," diye devam ediyor Goldsmith. "Siz istediğinizi düşünebilirsiniz, ancak bunu birine söylemek zorunda değilsinizdir. Kendinize şunu sorun: Bunun şirkete, müşteriye, karşınızdaki kişiye ya da hakkında konuştuğunuz kişiye bir faydası olacak mı? Diğer cevap hayır-, hayır, hayır ise, o halde bunu söylemeyin. Doğru olsa bile ne çıkar ki? Kimseye bir faydası olmaz."
Geribildiriminizi başkalarını etkileyecek bir hale büründürmek istiyorsanız, şunları yapmalısınız:
Kişisel saldırılardan kaçının.
Sizden geribildirim alan kişi hayatta en sevdiğiniz insan olmayabilir. Ancak duygularınızı bir tarafa bırakıp İş üzerinde yoğunlaşmalısınız. Eski meseleleri ya da çatışmaları gündeme getirerek kimsenin zamanını boşa harcamayın. "Kahve içip flört ederek geçirdiğin zamandan fazla!" demek yerine, "Bu İş için verilen süreyi kaçırdık. Bunu müşteriye bir an önce ulaştırmanın yollarını bulmalıyız" diyebilirsiniz.
Etkisini araştırın.
Eğer bir mesele sizin işinizi etkilemeyecek se, buna burnunuzu sokmamanız İyi bir fikir olabilir. Bir şekil de karışmanız gerekirse, sorular sorun ve olup bitenler ile bunların nedenleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olun.
Neden söz ettiğinizi bilin.
Geribildirimde bulunurken, gerçekleri ilk ağızdan ifade etmeye, üçüncü kişilerin vereceği bilgilere güvenmemeye çalışın. Eğer geçerli geribildirimde bulunamıyorsanız; fikirleriniz gelecekte yanlış anlaşılabilir.
Yargılamayın.
Geribildirimde bulunmanız gerektiğinde, yargı ya da değerlendirme içeren sözcük ya da ifadeler kullanmaktan kaçının. "Bu kadar dağınık olmasaydınız, bütçedeki halayı hemen yakalardınız," demek yerine, "Muhasebe, bütçeyi aştığımızı bildirdi. Bu nedenle maliyetleri kısmanın bir yolunu bulmalıyız," diyebilirsiniz. Geribildiriminizi güç gösterisine dönüştürmeyin; kimsenin Özgüvenini ya da iş güvenliğini tehdit etmeyin.
Açık ve net olun.
Bütün meselelerin bir anda gündeme getirildiği dağınık tartışmalardan kaçının. "Her şeyi aceleyle yaptığım için bu rapor hatalarla dolu. İşe hep geç kalıyorsun, sonra aylık; raporları aceleyle getiriyorsun. Akşamları da bir an Önce arkadaşlarınla buluşmaya gitmek istediğin için mesaiye kalmıyorsun..," Bunun yerine şöyle diyebilirsiniz: "Geçen haftanın raporunda üç önemli hata gördüm. Programda raporların hazırlanması için ek süre belirleyelim; böylece üzerinden bir kez daha geçme fırsatımız olur." "Hep böyle yapıyorsun", "Bunu yapmak zorundasın" gibi ifadelerden kaçının; sesinizde karşınızdaki kişiyi suçlayıcı bir ton olmasın.
Doğru zamanı seçin.
Stres düzeyi yükseldiğinde ve işin tamamlanması gereken zaman yaklaştığında, kimseye geribildirimde bulunmaya çalışmayın. Ortalık sakinleşene ve mesajlar daha olumlu bir atmosferde alınabilecek hale gelene kadar bekleyin.
Gerçekçi olun.
Karşınızdaki kişinin kontrol edemeyeceği ya da değiştiremeyeceği bir konuda (örneğin fiziksel görünümü ya da sınırlı sorumlulukları) geribildirimde bulunmayın. "
Geçmişi gömün.
Bazı şeylerin önemini sonradan anlarız. Ancak, geçmişte olan şeyler konusunda geribildirimde bulunmak pek bir işe yaramaz. Bir sorunu halletmek için, bugün atabileceğiniz adımlar üzerinde yoğunlaşın.