Kariyerinizi Yönetin Eğitim Notu

MentalPress 30

Kariyerinizi Yönetin

Kariyerinizin sorumluluğunu neden üstlenmelisiniz?

Bir şirket, sektörü içindeki konumu ile ürün ve hizmetle­rinin değeri üzerine stratejik olarak düşünür. Bu stratejik odaklanma şirketin rekabetçi ve kârlı kalmasına yardımcı olur. Aynı şekilde sizin de kuruluşunuz içindeki pozisyo­nunuz ile yetenek ve ilgi alanlarınızın değeri üzerine dü­şünmeniz gerekir.

Son zamanlarda büyük küçük tüm kuruluşlar, hızla değişen bir dünya içinde rekabetçi kalabilmek için kendi mesleki ilgi alanlarını, değer ve becerilerini düzenli bir şe­kilde değerlendiren çalışanlara ihtiyaç duyduklarının farkı­na varıyorlar. Sürekli olarak bir sonra ne öğrenmek istedi­ğinizi belirleyip daha sonra bu bilgiyi elde etmek için adımlar atarak şirketiniz için gitgide daha değerli bir hale gelirsiniz. Aynı zamanda işinizde yeni tatlar yakalamak konusunda mükemmel bir şansınız olur.

Ancak aklınızda tutun: Kariyeriniz, gençlikte alınan tek sefere mahsus bir karar değildir. Aksine, profesyonelleştikçe geliştireceğiniz ve yeniden tanımlayacağınız tek­rarlayan bir süreçtir. Bu kılavuzda, söz konusu süreci yö­netmek için bolca öneri ve strateji bulacaksınız. Tüm bunlar hem zaman alır, hem de kim olduğunuza ve ne tür işleri daha ufuk açıcı bulduğunuza dair kapsamlı bazı araş­tırmalar gerektirir. Ama çabalarınız büyük kârlar şeklinde size geri döner: Kariyerinize devamlı yön vererek, kurulu­şunuza olası en iyi katkıyı sunduğunuz gibi işinizden son derece hoşnut olma şansınızı da artırırsınız.

alışma hayatınızda nerede olduğunuzu değerlen­dirme, nerede olmak istediğinize karar verme ve bu noktaya ulaşmak için gerekli değişiklikleri yapma süre­cine kariyerinize yön vermek denir. Bu, çalışma alanında­ki önemli değişiklikler yüzünden artık sizin planlamanız ve sizin yönetmeniz gereken süre giden bir süreçtir.

Değişime duyulan ihtiyacı anlamak

Dünya, iş dünyasını da içererek hızlı bir şekilde değişiyor. İster büyük bir şirkette yönetici ya da kendi işini yürüten bir girişimci, isterse de küçük bir şirketin bireysel katılım­cısı ya da müşterilere hizmet sağlayan bağımsız bir yükle­nici olun, son on yıla damgasını vurmuş olan değişimin artan temposu ara sıra soluğunuzu kesebilir.

Konu kariyerinizse değişim doğaldır—hatta yararlıdır! Yeni meydan okumaları göğüslediğiniz, işinizden ne iste­diğinize dair bir açılım yakaladığınız ve yeni bir dizi beceri edindiğiniz her seferinde, profesyonel yeteneklerinizi güç­lendirirsiniz. Bu durumda işinizden daha fazla hoşnut ka­lır ve kuruluşunuza daha fazla katkıda bulunursunuz.

Şirketinizde büyümek

Kariyer yolunuzu yeniden tanımlamayı (veya yeni bir yol keşfetmeyi) düşündüğünüzde oldukça yaygın olan göç eğilimine—işinizde mutsuz olduğunuz ve başka bir şirke­te geçmeniz gerektiği yönündeki inanış—kurban gitme­meye gayret edin. Aslında sorun şirketiniz olmayabilir. Sorunun şimdiki görevinizle ilgili bir şey olması daha muhtemeldir.

Şimdiki görevinizi genişleterek ya da şirket içinde bir veya birden fazla, tümüyle yeni görev alarak ilgi alanları­nızla en iyi şekilde örtüşen şirketinizin fırsatlarından ya­rarlanırsanız işinizden oldukça hoşnut olma şansı yakalar­sınız. Bu durumdan şirketiniz de faydalanır, çünkü şimdi yerinize geçirmek üzere birisini değerlendirme, istihdam etme ve eğitim verme maliyetlerine katlanmadan çok da­ha sadık bir çalışana sahiptir (size!).

Son zamanlarda büyük küçük tüm kuruluşlar, hızla değişen bir dünyada rekabetçi kalabilmek için şu tür çalı­şanlara ihtiyaç duyduklarının farkına varıyorlar:

·  Sürekli öğrenme fikrine bağlı olan

·  Kendine en uygun iş türlerini bulmak üzere ilgi alanlarını, değerlerini ve becerilerini düzenli bir şe­kilde değerlendiren

·  Kendini şirketinin başarısına adayan

·  Şirketin gelecekte ihtiyaç duyacağı beceri ve davra­nışları kavrayan—ve bu yetenekleri geliştirmek üze­re hem istekli olan hem de hızlı ve esnek bir biçim­ de karşılık verebilen

İşlevsel sınırlar boyunca ve düzenli görevlerle özel projeler arasında kolaylıkla hareket edebilen.

Siz Olsanız Ne Yaparsınız?

Davut'un bir görüşü vardı: Reklamcılık alanında da­ha fazla çalışmak istemiyordu. İnsanları seviyor­du, ama artık kariyerini ufuk açıcı bulmadığını fark ediyor­du. Derken gerçeklik ağır bastı. Kendi kendine şöyle dü­şündü: "En baştan başlamak için çok yaşlıyım. Yeni bece­riler kazanmak için çok yaşlıyım. Ve okula geri dönmek için çok yaşlıyım."

Buna rağmen Davut, yılların paha biçilemez bilgi ve deneyimine sahip olduğunu fark etti. Herkes onun mü­kemmel bir yönetici olduğunu söylüyordu ve müşterilerin ihtiyaçlarını anlama konusunda oldukça marifetliydi.

Daha sonra aklına bir fikir geldi. "Yeni bir şeye başla­mak için çok yaşlı değilim—hayallerimden vazgeçmek için çok gencim!" Ama nereden başlamalıydı? Kendini doğru yönde hareket geçirmek için ne yapmalıydı?

Şöyle Yapabilirisiniz.

Davut, yeni bir kariyer üzerine düşünme sürecine baş­ladığında kendisine aşağıdaki soruları yöneltmelidir:

·      Kendisinin ana mesleki ilgi alanları nelerdir—yani, en çok ne tür işler için ilgi duyuyor. Örneğin sorun çöz­meyi mi, insanlarla çalışmayı mı, yoksa karar almayı mı tercih ediyor?

·      Kendisinin en derin iş değerleri nelerdir? Örneğin bir özerkliğe sahip olmayı mı, yoksa yüksek bir gelir ka­zanmayı mı daha çok önemsiyor?

·      En güçlü becerileri nelerdir?

Bu soruların yanıtlarını saptadıktan sonra yeni bir kari­yer yolu çizecek veya sürdürdüğü kariyerinde yeni bir yön tanımlama ve yürütme yoluna girecektir.

İş değiştirme sürecini yönlendirmek

Değişim doğal ve faydalı olsa da bu, değişimin her zaman kolay olacağı anlamına gelmez. Kendi profesyonel gelişi­minizi yönetmek, odaklı bazı çabalara girmenizi gerekti­rir. İlk olarak (ve en kritiği), kendinizi tanımanız gerekir. Kendinizi tanımak, aşağıda yazılan kategorilerin sizin için nasıl uygulanabildiğini ifade edebilmeniz anlamına gelir.

•       En tutkulu mesleki ilgi alanlarınız, en çok tutku duyduğunuz türde çalışmalardır.

•       En derin çalışma değerleriniz, en önemli olduğunu düşündüğünüz ödüllerdir -özerklik, para, meslek­ taşlarınızla yakın bir çalışma ilişkisi gibi.

•       En güçlü becerileriniz yeteneklerinizdir, veri anali­zi için bir tablolama programını kullanmak gibi na­sıl yapılacağım öğrenmiş olduğunuz şeylerdir.

İkincisi, şirketinizin sunması gereken farklı pek çok ge­lişme fırsatının ve kaynağın farkında olmalısınız. Ve üçün­cü olarak, sizin için en iyisi olduğunu saptadığınız fırsat­ların peşine düşün.

Bu süreç hem heyecan verici hem de korkutucu olabi­lir. Bazı zamanlar kendinizi batağa saplanmış gibi hisset­meye, diğer zamanlar da işlerin çok hızlı yol aldığını his­setmeye hazırlıklı olun. İyi haber şu ki kariyer gelişim süreci boyunca pek çok kaynak size yardımcı olmak üze­re hazır olacaktır—meslektaşlarınızdan, arkadaşlarınızdan ve ailenizden alacağınız destek ve anlayış da içinde. Aynı zamanda ilgi alanlarınızı, değerlerinizi ve becerilerinizi açığa çıkarmanıza yardımcı olması için bir dizi resmi de­ğerlendirme aracından faydalanabilirsiniz.

Önceden, zamandan ne beklemeniz gerektiğini bilir­seniz değişim sürecini daha iyi bir şekilde yürütürsünüz.

Bugünün çalışma ortamında işverenle çalışan arasın­daki "sözleşme" pek çok şirkette artık söz konusu değildir. Bu yüzden kendi kariyerinizi sürekli olarak ta­nımlamak ve yönlendirmek size bağlıdır.

Kariyerinizi tanımlamak

Çalışanların kendi profesyonel gelişimlerinden sorumlu olmaları fikri nispeten yenidir. Geçmişte insanlardan gençliklerinde bir kariyer seçmeleri, bir işveren bulmaları ve geri kalan çalışma hayatları boyunca bu şirkette kalma­ları beklenirdi. Şirket bir uçak, şirket liderleri bu uçağın pilotları ve çalışanlar da yolcuydu. Bugün ise herkes pilot.

Bugün işverenle çalışan arasındaki o "sözleşme" pek çok şirkette artık söz konusu değildir. Neden mi? Radikal değişimlerin bir araya gelmesi, işyeri kurallarını yeniden yazdı. Bu değişimler arasında teknolojik ilerleme, küresel­leşme, girişimcilikte yaşanan patlama ile yeni, küçük, hız­lı hareket edebilen şirketlerin yaygınlaşması ve kuruluşları düzleştiren ve incelten yeniden yapılandırma ve yeniden düzenleme dalgası sayılabilir.

Böylesi değişiklikler, her şirketin—ister büyük ya da küçük, isterse yeni ya da olgun olsun—rekabetçi kalabil­mek için ihtiyaç duyduğu becerilerin sürekli artan bir hız­la değişmeye devam etmesi anlamına gelir.

Rekabetçi kalabilmek için becerilerinizi değiştirmek

Bugünlerde çalışanlar yeteneklerini çok daha sık aralıklar­la güncellemeli ve genişletmelidir—ister bir şirketin çalı­şanı veya kendi işini yürüten bir girişimci olsunlar ya da is­ter profesyonel hayatlarının başında isterse de sonlarında olsunlar. Özellikle orta seviyedeki yöneticiler örgütsel düzleşmenin etkilerini hissetmişlerdir. Sözgelimi yöneti­cilerin sorumlulukları o kadar çarpıcı bir biçimde değiş­miştir ki artık pek çok insan yönetici kavramını nasıl ta­nımlayacağından emin değildir! Son on yıldaki işten çı­karmalara ve yeniden yapılandırmalara bağlı olarak pek çok yönetici işini kaybetmiştir ya da sorumlulukları çok cazip olmayan şekillerde yeniden tanımlanmıştır.

Bu senaryolar aramızda en güçlü olanlar için bile zor­luklar yaratabilir. Ancak resmin bir de aydınlık tarafı var: Şirketler kendilerini yeniden yarattıkça birkaç yıl önce kimsenin hayal edemeyeceği yeni gelişme fırsatları ortaya çıkar.

Bu değişen zamanlarda etkin bir rol oynayabilirsiniz. Nasıl mı? Kariyer gelişiminizin sorumluluğunu alarak —bu, sürekli olarak sırada ne yapmak ve ne öğrenmek is­tediğinizi belirlemek ve daha sonra bu fırsatları yakalamak ve bu bilgiyi elde etmek için gereken adımları atmak an­lamına gelir.

Ayrıca profesyonel gelişim, ille de kariyerinizi ya da işi­nizi değiştirmeniz veya işgücüne yeni katılan birisi gibi ilk kez ideal kariyerinizi keşfetmeniz anlamına gelmez. Bu, aynı zamanda şimdiki görevinizde ve profesyonel yolu­nuzda hoşnutluğunuzu geliştirmek ve artırmak anlamına gelir. Bu, yıllar boyunca aynı şeyleri yaparak görev rutin­lerine saplanıp kalmaktan çok daha faydalıdır—ve daha ufuk açıcıdır. Ve bu, sizi şirketiniz için çok daha değerli bir çalışan haline getirir.

Kariyeri merdiven gibi değil örgü gibi düşünmek

Bugünün dünyasında kariyer gelişimi herkes içindir—sek­törünüz, pozisyonuz ya da yaşınız ne olursa olsun. Bugünün ve dünün çalışma "kuralları" arasındaki farkları kav­ramak için kariyer-merdiveni fikri ile kariyer-örgüsü fikri­ni, "Kariyer-merdiveni ve kariyer-örgüsü düşünceleri için örnekler" tablosunda gösterildiği gibi karşılaştırın.

 

Kariyer-merdiveni ve kariyer-örgüsü düşünceleri için örnekler

Kariyer-merdiveni

Kariyer-örgüsü

Şirket merdiveninde yukarı ya da aşağı hareket ederim.

Yukarı ya da aşağı veya yana doğru hareket edebilirim.

Tüm yanıtlar patronumdadır.

Meseleleri meslektaşlarım ve ben çözmeliyim.

Şirkette ne kadar uzun kalırsam o kadar ödül elde ederim.   

Bilgimi, katkımı ve performansımı
ne kadar artırırsam o kadar ödül

elde ederim.

Şirketim, kendi başarısından kendisi sorumludur.

Ben ve meslektaşlarımın her biri kuruluşumuzun başarısından sorumluyuz.

Kariyeriniz üzerine stratejik olarak düşünmek

Şirketiniz, sektör içindeki konumu ve ürünleriyle hizmet­lerinin değeri üzerine sürekli stratejik olarak düşünür. Ay­nı şekilde siz de şirketteki yeriniz ve mesleki ilgi alanları­nızla becerilerinizin değeri üzerine sürekli stratejik olarak düşünebilirsiniz.

Gelişiminizle düzenli bir biçimde ilgilenerek ve beceri­lerinizi güncelleyerek şirketiniz için gitgide daha değerli bir hale gelirsiniz. Ayrıca işinizden çok daha fazla hoşnut olur ve heyecan duyarsınız.

Ya küçük bir şirket için çalışıyorsanız veya kendi işini­zi başlattıysanız? Yine de kariyeriniz üzerine stratejik ola­rak düşünebilirsiniz. Hatta muhtemelen, profesyonel ge­lişiminiz için kendinizi çok daha sorumlu hissedeceksiniz. Neden mi? Çünkü büyük şirketlerdeki pek çok çalışanın tersine sizin, kuruluş içi bir kariyer merkezine veya şirke­tiniz tarafından masrafları karşılanan bir profesyonel geli­şim programına erişme imkânınız olmayacaktır—kariyer gelişiminiz tümüyle kendi elinizde olacaktır.

Kariyerinizi yönetirken atılan en önemli adım kendi­nizi tanımaktır. Bu, ister kariyerinize yeni başlıyor ya da bir tanesini kurmuş ama bazı yönlerden onu değiş­tirmek istiyor olun, isterse de bulunduğunuz yerden mut­lu ama yine de bu yerin bazı açılarını geliştirmek istiyor olun geçerlidir.

Kim olduğunuza açıklık getirmek

Kendinizi tanımak, ne tür işleri yapmayı sevdiğiniz, hangi tür ortamlarda çalışmayı tercih ettiğiniz, nasıl insanlarla çalışmaktan hoşlandığınız, hangi yeteneklere sahip oldu­ğunuz ve hangi yetenekleri geliştirmeniz gerektiği gibi şeyleri açıkça ortaya koymayı gerektirir. Diğer bir deyişle kariyer yolunuzu tanımlamak ve yürütmek için en tutku duyduğunuz ana mesleki ilgi alanlarınızı, en derin iş de­ğerlerinizi ve en güçlü becerilerinizi saptamalısınız.

Bunları saptamaya nasıl başlayacaksınız? Üç bilgi kay­nağınız var; kendi içinize bakmak, başkalarına sormak ve resmi değerlendirme araçlarını kullanmak.

Kendi içinize bakmak

Kendinizi bir enformasyon kaynağı olarak kullanmak için, kilit konuları saptamak amacıyla kendi içinize derinlemesine bakın. Bunu, ana ilgi alanlarınızı, değer ve becerilerini­zi açığa çıkarmanıza yardımcı olacak liste ve tablolar kulla­narak yapabilirsiniz. Kendinizi daha iyi tanımak için küçük zihinsel egzersizler de yapabilirsiniz. İşte birkaç örnek:

Sizi eşsiz yapan şeyi belirleyin. Kendinize, sizinle ilgili en çok neye değer verdiğinizi sorun. En özel yanınız ne? Size verilmiş eşsiz armağanlar hangileri?

Bir benzer arayın. Birkaç dergi karıştırın ve sizi en iyi temsil ettiğini düşündüğünüz bir resim bulun. Kendinize neden bu resmi seçtiğinizi sorun.

Tüm hayatınızı gözünüzün önüne getirin. Hayatı­nızın sonuna geldiğinizi ve geriye dönüp tüm çalış­ma tarihinize baktığınızı hayal edin. Şu cümleleri tamamlayın: "En çok     'dan gurur duyu­yorum."

"Keşke______________ 'dan daha fazla yapsaydım."

Bunların sonuçlarının ilgi alanlarınız, değerleriniz ve becerileriniz hakkında neler alda getirdiğine dikkat edin.

Başkalarına sormak

Sizi en iyi tanıyan insanlar mesleki ilgi alanlarınız, değer­leriniz ve yetenekleriniz hakkında genellikle en iyi bilgi

kaynağıdır. Aslında kendinizi profesyonel gelişmenizin CEO'su olarak farz ederseniz bu insanları da yönetim ku­rulu üyeleriniz gibi düşünebilirsiniz.

Kendinizi tanımak için kişisel kurulunuzun yardımıyla aşağıdakileri yapın.

Meslektaşlarınıza danışın. Büyük ya da küçük bir kuruluşta  çalışıyorsanız   meslektaşlarınıza   "Şirket içindeki itibarım ne", "En çok neyimle tanınıyo­rum" sorularını yöneltin.

Arkadaşlarınızla görüşün. Sizi iyi tanıyan beş ya da altı kişi seçin. Onlara şöyle sorular sorun: "Beni ta­rif etmek için hangi dört kelimeyi kullanırsın?" "Eğer en iyi arkadaşın kendisine benden bahsetme­ni isterse neler anlatırsın?" "Sence benim itici kuv­vetim ne? Beni sevimsiz yapan şey ne?"

Sizi iyi tanıyan insanlardan size mektup yazmala­rını isteyin—imzasız bir şekilde (en açık sözlü bil­dirimleri almak için). Pek çok kişiden size, sizin hakkınızda mektup yazmalarını isteyin. (İpucu: Ka­rışık bir grup insan seçin. Sözgelimi bir meslektaş, bir yönetici, ailenizin bir üyesi, üniversiteden bir ar­kadaş, bir sosyal arkadaş, eşiniz ve hatta yetişkin oğ­lunuz ya da kızınız.)

Kurul üyelerinize, aşağıdaki soruları içeren ve bu soru­ların altına kendi yanıtlarını elle veya daktiloyla yazabilecekleri boşlukları olan bir form verin. Yanıtlarında üçüncü şahıs ("Mike şundan hoşlanır...") kullanmalarını isteyin.

"Benim için en ideal iş nedir?"

"Beni en hoşnut eden ve en coşkulu yapan şey ne gibi duruyor?"

"Hangi işten uzak durmalıyım, neden?"

"Görmekte bir sıkıntı çekiyor muyum?"

"Daha başarılı olmak için hangi yönlerimi değiştir­meliyim?"

"Hangi yönlerimi değiştirmemeliyim?"

Tüm cevapları toplayın ve çoğunda ortak olan konulara bakın. Bu konular ilgi alanlarınız, değerleriniz ve becerile­riniz hakkında ipucu sağlayacaktır. Kurul üyelerinize açık ve düşünceli nezaketlerinden dolayı mutlaka teşekkür edin.

Resmi değerlendirme araçlarını kullanmak

Geniş bir dizi resmi değerlendirme aracı en derin ilgi alanlarınızı, değerlerinizi ve becerilerinizi açığa çıkarma­nız konusunda size yardımcı olabilir. Bazılarınız, testleri size yaptırıp sonra da izah edecek bir kariyer danışmanıyla görüşmek isteyebilir. Diğerleriniz, testleri kendi kendi­lerine yapıp yorumlayabilirler.

İpucu: Kendiniz için doğru kariyer danışmanını seçmek istiyorsanız, olası adaylardan kendi felsefelerini tarif etmelerini, genellikle ne tür müşterilerle ve ne tür sorunlar üzerine çalıştıklarını açıklamalarını ve başarıları ile bu başarıları elde etmek için kullandıkları yöntemleri anlatmalarını isteyin. Eğer başarılı bir yönetici veya müdürseniz, sizin seviyenizdeki insanlara yardımcı olmak konusunda deneyimli birini

tercih edin. Herkesle aynı yaklaşımı kullanan danışmanlara karşı tedbirli olun. Bu zayıf bir eğitim ve sınırlı bir yeteneğin belirtisi olabilir. Kariyer danışmanlığında, tek bir beden herkese uymaz.

Şirketinizin insan kaynakları departmanında değerlen­dirme araçları kullanan bir kariyer danışmanı varsa ona bir ziyarette bulunun ve ilginizi çeken herhangi bir testi yap­mak için zaman ayarlayın. Eğer böyle bir seçeneğiniz yok­sa testler konusunda size yardımcı olması için bir kariyer danışmanı tutmayı göz önünde bulundurun.

Değişim zamanını bilmek

Kendinizi tanımanın önemli bir başka parçası daha vardır; yeni çalışma fırsatlarını araştırma zamanını bilmek. İşaret-

ler kişiden kişiye farklılaşır. "Değişime hazır mısınız?" tablosu, şimdiki görevinize fazla gelip gelmediğinizi ve yeni deneyimlerden zevk alıp almayacağınızı belirlemeni­ze yardımcı olacaktır. Her bir ifade için "Evet" veya "Ha­yır" yanıtını işaretleyin.

Değişime hazır mısınız?

Şunu yaşıyorum.

Evet     

Hayır

Pazartesi sabahı gelip çattığında kendimi berbat hissediyorum.

 

 

İş için diğerlerinin yaptıklarını kıskanıyorum.

 

 

Huzursuzum.

 

 

e sürekli kendimi tekrarladığımı hissediyorum.

 

 

Gittiğim bir kurs ya da evimi değiştirmekle ilgili tasarladığım bir proje gibi hayatımın işle ilgili olmayan alanlarına artan bir ilgi duyuyorum.

 

 

Kendimi ilerlemek istediğim bir gelecek görmekten aciz hissediyorum.

 

 

Daha fazla entelektüel meydan okumalara, finansal
ödüle, özerkliğe ya da başka bir büyük çalışma
ödülüne ihtiyaç duyuyorum.

 

 

Pazartesi sabahı gelip çattığında kendimi berbat hissediyorum.

 

 

İş için diğerlerinin yaptıklarını kıskanıyorum.

 

 

Puanınızın yorumu: Bu ifadelerin çoğu için "Evet" yanıtını işaretlediyseniz, profesyonel hayatınızda yapacağınız bir değişime büyük olasılıkla hazırsınız.

 

 

Kariyerinizi yeniden biçimlendirmeyi düşünüyorsa­nız, ana mesleki ilgi alanlarınız—yapmaktan en çok hoşlandığınız faaliyetler—kendinizi tanımanız için en önemli unsurlar olacaktır. Olası her mesleki ilgi alanıyla bir tanışıklık sağlarsanız, hangi ilgi alanlarına sahip oldu­ğunuzu belirlemeye başlayabilirsiniz.

Sekiz ana ilgi alanı

Kapsamlı bir araştırma sonucu insanların sahip olabilece­ği sekiz ana mesleki ilgi alanı tespit ettik. Ana ilgi alanla­rınız hayatınız boyunca nispeten daha az değişir. Bu yüz­den kariyerinize bir temel oluşturmaları açısından mü­kemmel birer kaynaktırlar. Sekiz ilgi alanını ardı ardına belirteceğimiz üç kategori altında düzenledik. İlk katego­ri olan Uzmanlığın Kullanılması şu üç ilgi alanını içerir:

Teknoloji Kullanımı: işlerin daha içeride yürüme­siyle ilgili olmak; işteki sorunları çözmek üzere tek­nolojinin kullanımına dair daha iyi yöntemler hak­kında meraklı olmak, matematikte, bilgisayar prog­ramlamasında ve gerçekliğin fiziksel modellerinde kendini rahat hissetmek

Sayısal Analiz: matematiksel analizlere—her zaman değil ama genellikle finansal analizlere—dayanan sorun çözümleriyle uğraşmak

Teori Geliştirme ve Kavramsal Düşünme: sorun çözümlerine kapsamlı kavramsal yaklaşımlar getir­mek; soyut fikirler, hayal gücü, teori, tasarı, senar­yo ve öngörülere ilgi duymak ve bu konularda ken­dini rahat hissetmek

Yaratıcı Üretim: yeni bir şeyleri hayata geçirdiğiniz yaratıcı faaliyetlerde yer almak—bu yeni şey ister yaratıcı bir ürün isterse de balmumu yapmak için yeni bir yol olsun

İkinci kategori olan İnsanlarla Çalışmak aşağıdaki ilgi alanlarından oluşur:

Danışmanlık ve Yönderlik: gelişme kaydetmeleri konusunda başkalarına yardımcı olmak ve iş hayatı­nın ayrılmaz bir parçası olarak ilişkiler geliştirmek

İnsanları ve İlişkileri Yönetme: günlük olarak in­sanlarla ve bireylerarası meselelerle ilgilenmek

Ve üçüncü kategori olan Kontrol ve Etki şu ilgi alan­larından meydana gelir:

•   Girişim Üzerinde Kontrol Sahibi Olma: bir giri­şim, bölüm ya da proje üzerinde en üst düzeyde ka­rar alma yetkisine sahip olmak; stratejiyi tayin etme ve stratejinin başarılmasını sağlama gücü

Dil ve Fikirler Yoluyla Etkileme: yazma ve konuş­ma dilini beceriyle kullanarak başkalarını ikna et­mek (ister bir kişiye ya da küçük bir gruba isterse de büyük bir dinleyici kitlesine hitap edin)

Ana ilgi alanlarınızı bulmak

Her kişinin kimi diğerlerinden daha güçlü olabilen bir ila üç ana mesleki ilgi alanı vardır. Sözgelimi sayısal bilmece­ler sizi büyüleyebilir ve aynı şekilde insanların sorun çöz­meyi öğrenmelerine yardımcı olmaktan da büyük bir memnuniyet duyabilirsiniz. Ana ilgi alanlarınız kendilerini farklı şekillerde ve farklı zamanlarda belli edebilirler. Ör­neğin, ilgi alanlarınız Yaratıcı Üretim ve Teknoloji Kulla­nımı ise belki de çocukluğunuzda hikâyeler ve oyunlar yazmayı seviyordunuz. Sonraları gençlik yıllarınızda, me­kanik cihazlar icat etmekten zevk aldınız. Daha sonra bir yetişkin olduğunuzda, tasarım mühendisliği ya da film ya­pımı alanlarından birinde kariyer yapmak isteyebilirsiniz.

Ana mesleki ilgi alanlarınızı, hangi somut faaliyetlerin hangi farklı ilgi alanlarını ifade ettiğini öğrenip daha son­ra bu faaliyetlerden hangilerini en cazip bulduğunuza ba­karak belirleyebilirsiniz. "İş hayatındaki ana ilgi alanlarına yalandan bir bakış" tablosu bu tür faaliyetlere örnekler sunar.

İş hayatındaki ana ilgi alanlarına yakından bir bakış

1. KATEGORİ: UZMANLIĞIN KULLANILMASI
Teknoloji Kullanımı      

Örnekler:

Mühendislik

Bilgisayar programcılığı

Üretim görev ve sistemlerini planlamak

Ürün ve süreçleri tasarlamak

Süreçleri analiz etmek

Sistemleri analiz etmek

Zanaatkârlık ve imalat

Araştırma yürütmek

Sayısal Analiz

Örnekler:

Nakit hareketlerini ve
yatırımları analiz etmek

Piyasa araştırmalarını analiz
etmek

Öngörüde bulunmak

Bilgisayar modelleri
geliştirmek

Üretim çizelgeleri tasarlamak

Muhasebe işlerini yürütmek

Teori Geliştirme ve Kavramsal Düşünme

Örnekler:

İktisat teorileri geliştirmek

İşletme modelleri geliştirmek

Rekabeti analiz etmek

"Büyük-resim" stratejileri tasarlamak

İşlemleri tasarlamak

İşletme teorisi öğretmek

Yaratıcı Üretim

Örnekler:

Yeni ürünler tasarlamak

Pazarlama ve reklamcılık

Yeni fikirler üretmek

Yenilikçi yaklaşımlar ve çözümler geliştirmek

Girişimci olmak

Proje yönetimi

Halkla ilişkileri yürütmek

2. KATEGORİ: İNSANLARLA ÇALIŞMAK
Danışmanlık ve Yönderlik           

Örnekler:

Koçluk, eğitim, öğretim

Örgütsel gelişim sunmak

İnsan kaynakları yönetimi

Yönderliğe dayalı yönetimi teşvik etmek

İnsanları desteklemek ve geliştirmek

Geri bildirim ve tavsiye almak

İnsanları ve İlişkileri Yönetme

Örnekler:

İşletme hedeflerine ulaşmak için diğerlerini yönetmek

Yönlendirmek

Denetlemek

Diğerlerine liderlik yapmak

Motive etmek

Günlük faaliyetlerle ilgilenmek

3. KATEGORİ: KONTROL VE ETKİ

Girişim Üzerinde Kontrol Sahibi Olma

Örnekler:

İşletme vizyonunu hayata geçirmek için kaynaklan kontrol etmek

Şirket, işletme birimi, çalışma ekibi veya bölüm için stratejik bir yön tayin etmek

En üst düzeyde karar alma yetkisine sahip olmak

Anlaşmalar yapmak

Alışveriş, satış ve benzerleri gibi ticari işlemler üzerinde en üst düzeyde sorumluluğa sahip olmak

Dil ve Fikirler Yoluyla

Örnekler:

Müzakere etmek

Anlaşma yapmak

Halkla ilişkileri yürütmek

Satış

İkna etmek

Reklam kampanyaları tasarlamak

Yazarak veya konuşarak fikir paylaşmak

Ana ilgi alanlarınızı belirlemek için şu alıştırmaları da deneyebilirsiniz.

Yaptığınız işe tümüyle gömüldüğünüz için zamanı unuttuğunuz anları düşünün—yaptığınız şey işiniz­le ilgili olsun ya da olmasın. (Psikologlar bu deneyi­me akış adını veriyorlar.) Daha sonra, sizi bu akışa gerçekten neyin çektiğini ve bunun, çalışırken yaptı­ğınız bir şeye nasıl dönüştürülebileceğini düşünün.

Belli herhangi bir meslektaşınızı kıskanıp kıskanma­dığınızı düşünün. Yani sizin almak istediğiniz gö­revler var mı? Kendinize bu insanların, sizin yapa­bilmek isteğiniz hangi faaliyetleri yaptıklarını sorun. Sonra, önceden yaptığınız işleri hatırlayın. Kendini­ze, ne tür faaliyetlerin cazibesine kapılmaya devam ettiğinizi sorun.

Projeler üzerine çalıştığınız zamanları bir düşünün. Projenin hangi aşamaları sizi daha çok heyecanlan­dırırdı—planlama süreci? Uygulama? Takip?

Tüm bu soruların yanıtları ana mesleki ilgi alanlarınız ilişkin size ne gibi fikirler veriyor?

Son olarak kendi hakkınızda pek çok şey öğrenmenize yardımcı olacak değerlendirme araçlarını kullanmayı ve başka kendini-yansıtma alıştırmaları ve faaliyetleri yapma­yı göz önünde bulundurun.

Kariyerinize yön verirken ana mesleki ilgi alanlarını­zı kavramak hayati bir öneme sahipken, çalışma değerleriniz de önem taşır.

Ödül değerleri nelerdir?

İnsanlar değerlerden bahsettiklerinde pek çok farklı şeyi kastederler. Sözgelimi birçoğumuz aile değerlerinden, ulusal değerlerden veya manevi değerlerden bahsederiz. Ancak çalışma hayatındaki ödül değerleri belli bir dizi de­ğeri kapsar. Daha açık söylemek gerekirse bunlar, görevi­nizi yerine getirmeniz karşılığında alabileceğiniz çeşitli ödüllere biçtiğiniz değerlerdir. Bunlar, görevinizin aslın­da çok da ilginizi çekmeyen herhangi bir bölümüne mo­tive olmanızı sağlayan ödüllerdir—çok fazla sevmediğiniz şeyleri yediğiniz için yemeğin sonunda kazandığınız tatlı. İşte ödül değerlerine birkaç örnek.

Finansal ödüller finansal güvenlik ve istikrardan oluşur. Bunlar öngörülebilir bir maaş, özel yan ödeme türleri, gelecekte istihdam edilme güvencesi ve bir servet edinme fırsatı gibi biçimler alabilir.

Görev ödülleri entelektüel meydan okumaları ve çeşitliliği kapsar.

İnsan ödülleri duygusal yakınlıklarla ilgilidir—sev­diğiniz ve takdir ettiğiniz meslektaşlarınızla çalışma imkânı. Bu, üstlerinizden takdir toplamayı da kap­
sayabilir.

Kariyer ödülleri bir sonraki kariyer hamlenizde sizi iyi bir şekilde konumlandıracak insanlara ve imkân­lara erişiminizi sağlar.

Yaşam tarzı ödülleri (İş/özel hayat dengesi gibi) aileniz ya da boş zaman uğraşları gibi hayatınızın önemli diğer yönlerini sürdürebilmeniz için size za­man verir.

Ödül değerlerinize neden açıklık kazandırmalısınız?

Değerlerinize açıklık kazandırmanın çeşitli faydaları var­dır. Bir kere en tatmin edici işi seçme ihtimalinizi artırır. Tüm arzularınıza cevap veren bir pozisyon bulmanız zor olabilir. Ancak eğer görev olarak yaptığınız şeyler, en önemlileri olduğunu düşündüğünüz ödüllerden yeteri kadarını sağlamıyorsa, büyük ihtimalle bu konumda uzun bir süre mutlu kalamazsınız.

Buna ek olarak değerlerinizi aydınlatmak doğru geliş­tirici fırsatları daha verimli bir şekilde araştırmanızı sağlar. Nasıl birkaç olması-gereken özelliği akılda tutarak olası bir bilgisayar alımında çok daha hızlı değerlendirme yapa-biliyorsanız, en önemli ödüllerinizi hatırınızda tutarak bir çalışma fırsatını çok daha akıllıca muhakeme edebilirsiniz. Son olarak değerlerinize açıklık kazandırmak, onları kuruluşun ya da departmanın kültürü ile karşılaştırmanıza yardımcı olur. Çalışma hayatındaki ödüller kendilerini iş­yeri kültürünün içinde belli ederler—insanların görevleri­ni yürütme biçimleri, beklentileri, en önemli olduğunu düşündükleri şeyler ve benzerleri. Büyük bir şirketin fark­lı departmanlarının (örneğin mühendislik, satış ya da in­san kaynakları) belirgin farklı kültürleri olabilir. Değerle­rinizi bilerek, bu ödülleri sağlayacak kültürü seçebilirsiniz.

Siz Olsanız Ne Yaparsınız?

Cansu, beş yıldır ABC şirketinin yeni bir işletme­sinin müdürlüğünü yapıyordu. Uzun bir günün so­nunda bir akşam, yakın bir zamanda işini değiştirmiş bir arkadaşı olan Tülin ile buluştu. Tülin yeni pozisyonunu heyecan içinde anlatırken Cansu kendisini, onu kıskanırken buldu. Cansu, yakın bir zamanda maaşında bir artış ve da­ğıtılmamış kârdan prim aldığından, ancak görevinde bir zamanlar olduğu gibi hevesli olmadığından bahsetti. Tülin'e, ekibini sevdiği halde çalışma hayatında bir şeyler eksikmiş gibi hissettiğini anlattı.

Tülin onu şöyle yanıtladı: "Görevinle ilgili neler his­settiğine daha yakından bakman gerekiyor. Belki de artık sana uymuyordur." Cansu ona katıldı. Ama o gecenin iler­leyen vakitlerinde kendisini, kariyerine yeniden yön ver­mek için tam olarak ne yapması gerektiği üzerine merak­lanırken buldu. Birkaç bilgilendirici görüşme mi ayarla­malıydı? Şirketin başka bir yerinde yeni açılan kadrolarla ilgili olarak İK'dan birisiyle mi konuşmalıydı? Nereden başlamalıydı?

Şöyle Yapabilirisniz.

Cansu, şimdiki görevinin ana mesleki ilgi alanlarına ve ödül değerlerine ne kadar uyumlu olduğunu belirleyerek başlamalıdır. Görev sorumlulukları ve çevresi hakkındaki düşünce ve duygularına dair bir kayıt tutarak işe girişebilir. Bu kayıt, işiyle ve çalışma ortamıyla ilgili sevdiği ve sevmediği şeylere dair özel ve çalışır bir listeden oluşmalıdır. Bu kayıttaki girdiler kendi görevi hakkında olabileceği gibi diğer insanların görevleri hakkında, ilişkiler ya da çalışma ortamının kendisine dair olabilirler. Bu girdiler en basitten ("Pencere yanında çalışmam lazım") en karmaşığa ("Uzun süreler boyunca tek başıma çalışmaya dayanamıyorum ") kadar değişir.

Dürüstlük, böylesi bir kaydı oluştururken kilit noktadır. Cansu girdilerde hangi konu ve örneklerin ortaya çıktığını görmelidir. Ayrıca bu konuların mesleki ilgi alanlarına ve ödül değerlerine ilişkin neler anlattığını düşünmelidir.

Sözgelimi belki de listesindeki girdiler, en çok başkala­rına yardımcı olurken ya da işteki sorunlara teknolojiyi kullanarak yaklaşırken coşkulandığını gösteriyordur. Ve belki de işbirliğine dayalı bir çalışma ortamı, iş güvenliği ya da entelektüel meydan okumalar sunan bir görev için­de kendisini çok mutlu hissettiğinin belirtisidir.

Ana mesleki ilgi alanlarına ve ödül değerlerine dair bir açılım yakalayarak, daha hoşnut olmak için halihazırdaki görevini yeniden biçimlendirmek ya da ABC veya bir başka yerde yeni bir göreve geçmek üzere fikirler oluştur­ma yolunda iyi bir şekilde ilerleyecektir.

Ödül değerlerinize açıklık kazandırmanız için stratejiler

Pek çok insan, hangi ödüllerin onları en fazla motive et­tiği konusunda oldukça nettir. Ancak ödül değerlerinize açıklık kazandırmak için yardıma ihtiyaç duyuyorsanız, bu kitapta sunulan kontrol listeleri veya çalışma sayfaları gibi araçlar kullanabilirsiniz.

Bir diğer strateji, iş dünyasında elde ettiğiniz deneyim­leri analiz etmektir. Sözgelimi, işinizde elde ettiğiniz ödüllerin (belki iş güvenliği ya da görev çeşitliliği) size göre olmadığı bir pozisyonda bulunduğunuzu varsayın. Bu durumda kendinize, neyin sizi bu göreve daha fazla motive edebileceğini sorun.

Veya bir iş görüşmesine gittiğiniz ve görüştüğünüz ki­şinin sizin umurunuzda olmayan bir ödül hakkında uzun uzadıya konuştuğu bir zamanı hatırlayın. Ancak görüştü­ğünüz kişi konuyu farklı bir ödüle getirdiğinde kendinizi çok daha ilgili bulmuştunuz. Daha ilgi çekici ödüllerle il­gili bu görüşme, ödül değerleriniz hakkında size daha faz­la ipucu sağlayacaktır.

NOT; Ödül değerlerine açıklık kazandırırken pek çok insan, kendilerinde olması gerektiğini düşündükleri şeyleri—fedakârlık gibi—listeleme ve kendilerinde olmaması gerektiğini düşündükle­ri şeyleri—itibar ya da finansal kazanç arzusu gibi—listelememe eğilimi gösterir. Değerlerinizi ortaya koyarken olabileceğiniz kadar dürüst olun. Samimi yanıtlar, size en uygun iş fırsatlarını değerlendirmenizi ve tercih etmenizi kolaylaştıracaktır.

Ödül Değerlerinize Açıklık Kazandırmak İçin Atılacak Adımlar

Aklınıza gelen tüm ödülleri, fiş başına bir ödül gelecek şe­kilde çok sayıda fişe yazın.

Her bir fişe, bu ödülün sizin için ne anlama geldiğini gös­teren kısa bir ifade yazın. Sözgelimi iş/özel hayat dengesi fikriniz haftada kırk saatten fazla çalışmamak olabilir.

Fişleri bir masanın üstüne yayın.

Fişleri önem derecelerine göre sıralayın. Eğer iki veya da­ha fazla ödül size eşit derecede önemli geliyorsa onları yan yana sıralayın. Eğer her şeyden sonra bir ödülün sizin için hiçbir önemi olmadığını düşünüyorsanız, o fişi kena­ra ayırın.

Kararlaştırdığınız sırayı bir kenara not edin. Birbiriyle eşit öneme sahip olduğunu düşündüğünüz ödüllerden hangisi­ni önce yazacağınız konusunda sorun yaşayıp yaşamaya­cağınızdan korkmayın. Yalnızca, bu aşamada meydana geldiğini düşündüğünüz şeyleri özetleyen bir resim çizin.

Bir veya iki hafta fiş yığınını bir kenara kaldırın.

Herhangi bir şeyin değişip değişmediğini görmek için alış­tırmaya yeniden dönün.

Gelişime yönelik yeni fırsatları göz önünde bulundururken ilk üç veya dört ödülünüzü alışveriş listeniz gibi düşünün.

Ana mesleki ilgi alanlarınızı ve ödül değerlerinizi açıklığa kavuşturmanın yanı sıra becerilerinizi—sa­hip olduğunuz ve size verilen bir görevde başarı göster­mek için geliştirmek isteyebileceğiniz yetenekler—belirle­mek de faydalıdır. Becerilerinizi belirlemek için işyerlerin­de sıklıkla rastlanan beceri türlerini tanımakla işe başlayın.

Beceri türlerini tanımak

İş hayatınız boyunca ilerledikçe, geniş bir deneyim ve eğitim yelpazesinden pek çok farklı beceri kazanırsınız.

Beceri kategorileri

Kategori

Örnekler

İletişim

Sunum yapma, pazarlama metni yazma, görev

Teknoloji

Elektronik çizelgelerle çalışma, grafik ya da

Finans

Bütçe oluşturma, maliyetleri değerlendirme, iş

Nezaret

Çalışanları işe alma, yetkilendirme, insanların

Yönetim

Proje yönetimi, bir değişim girişimine liderlik

 

Beceriler bir dizi kategoriye ayrılırlar ve onları tarif etmek için farklı yollar vardır. "Beceri kategorileri" tablosunda birkaç örnek görülmektedir.

En güçlü becerilerinizi bilmek

Kuruluşunuzdaki gelişmeye yönelik fırsatları araştırmaya başladığınızda, bu fırsatların hangi becerileri gerektirdiği­ni bilmeniz gerekecek. Bu yolla, söz konusu fırsatların aşağıda yazanların bir veya birkaçını ne derecede yapma­nızı sağlayacağına karar verebilirsiniz.

Zaten bolca sahip olduğunuz becerileri kullanmak

Bir dereceye kadar sahip olduğunuz ancak güçlen­dirmek istediğiniz becerileri genişletmek

Tümüyle yeni beceriler edinmek

O halde ilk adım var olan becerilerinizin durumu­nu değerlendirmek ve hangilerinin en güçlü becerileriniz olduğunu belirlemektir. Bunu yapmanın çeşitli yolları vardır. Sözgelimi değerlendirme araçları, kontrol listeleri ve kısa alıştırmaları deneyebilirsiniz (İpuçları ve Araçlar bölümünde sunulanlar gibi). Arkadaşlarınız, aileniz ve meslektaşlarınızdan en iyi ne yaptığınıza dair fikirlerini paylaşmalarını isteyebilirsiniz. Ve bir kariyer danışmanı tutabilirsiniz.

Aktarılabilir becerilerinizi belirtmek

Becerilerinizi değerlendirirken aktarılabilir becerilerinizi belirlemek özellikle önemlidir. Aktarılabilir beceriler, on­ları kullandığınız işin içeriğinden bağımsız olarak değer taşıyan becerilerdir. Yazmak, başkalarını motive etmek, verileri düzenlemek ve enformasyon yorumlamak bu be­cerilere örnektir.

Aktarılabilir becerilerinizi bilmek neden önem taşır? Bu enformasyonu bilmek, aktarılabilir becerilerinizi kulla­nabileceğiniz tüm iş fırsatlarını kapsayarak ilgi çekici olası iş fırsatları seçkinizi genişletmenizi sağlar. Bunun yanı sı­ra, yeni bir çalışma alanını denemek için yepyeni bir dizi beceri geliştirmeniz gerekeceği yönündeki genel yanılsa­madan kurtulmanıza yardımcı olur. Farklı bir fırsatı de­ğerlendirme amacıyla yeni beceriler geliştirmek için ille de okula geri dönmeniz gerekmediğini fark edebilirsiniz. Be­cerilerinizi bildikten sonra, tümüyle yeni bir çalışma ala­nındaki yeni olası denetmenlere, aktarılabilir becerilerini­ze dikkat çekerek kendinizi pazarlayabilirsiniz.

AKTARILABİLİR BECERİLER: Kullanıldıkları işin içeriğinden bağımsız olarak değer taşıyan yetenekler.

Beceriler hakkında dört kilit nokta

Becerilerinizi değerlendirirken şu noktaları aklınızda tutun.

Beceriler, bir işi başarıyla yapabilme kabiliyetini­zin eşik değişkenidirler. Belli bir beceriye yeteri ka­dar ihtiyaç duyarsınız (örneğin 25 kiloluk çantaları kaldırabilmek) ama pek çok durumda aynı beceri­nin fazlasına sahip olmak (250 kiloluk çuvalları kal­dırabilmek) sizi daha başarılı yapmaz.

Beceriler ilgi alanlarından ya da ödül değerlerin­den daha çok değişebilirler. Yani var olan becerile­rinizi güçlendirebilir ya da pratik yaparak, eğitim ve
yeni deneyimler yoluyla yeni beceriler edinebilirsi­niz. Ayrıca eğer düzenli olarak becerilerinizi kullan­mıyorsanız, gerilemelerine izin verebilirsiniz.

Hem güçlü hem de zayıf yanlarınızın olması kesin­likle mümkündür. İnsanlar işlerinde yeni pozisyon­lar aramaya başladıkları zaman çoğu kez hemen her
konuda iyi olmaları gerektiğini zannederler. Aslında hepimizin güçlü ve zayıf yanları vardır—bu, bizi biz yapan şeyin bir parçasıdır. Belli becerileriniz yoksa kendinizi kötü hissetmeyin; bu herkes için geçerli.

Yeni beceriler geliştirmenin faydalarını ölçüp biç­melisiniz. Becerileri geliştirmeye yatırım yapmak, zaman, çaba ve (olasılıkla) para anlamında maliyetli olabilir. Bu yüzden işinizde olası yeni bir fırsatı değerlendirdiğinizde, bu fırsatın gerektirdiği bece­rileri geliştirmek için yatırım yapmayı isteyip iste­mediğinize karar vermek için biraz zaman ayırın.

Yeni Beceriler Tanımlamak ve Edinmek İçin Atılacak Adımlar

Neyi öğrenmeye ihtiyaç duyduğunuzu ve bunu öğrenme­ye neden ihtiyaç duyduğunuzu saptayın. Çeşitli beceri tür­lerini göz önünde bulundurun: işlevsel, aktarılabilir bece­riler (örneğin, düzgün yazmak ya da sayılarla çalışmak), görev temelli beceriler (örneğin belli bir dilde bilgisayar programı yazmak ya da belli bir tüketim malını monte et­mek), kişisel beceriler (düzenli olmak ya da birçok işi ay­nı anda yapmak), kişiler arası beceriler (bir tartışmayı yö­netme ya da müzakere etme becerisi), ve sektöre özgü be­ceriler (belli bir işin yapılması için gerekli görülen şeyler).

Öğrenebileceğiniz yöntemleri seçin. Net çapınızı ortaya dökün! Öğrenmek için elinizin altında pek çok seçeneği­niz var—okula geri dönmek gibi çoğunlukla bilinen yön­temlere ek olarak. Ayrıca, farklı insanlar farklı öğrenme kanalları ve malzemeleriyle en iyi şekilde öğrenebilirler. Şu halde sizin için en iyisi olduğunu düşündüğünüz kanal­ları  ve  malzemeleri  düşünün—evden   katılabileceğiniz kurslar, bir başkasının dolaysız gözlemi, stajlar, gönüllü işler, filmler, atölyeler ve online öğrenim programlarının tü­mü iyi birer imkândır.

Belirli öğrenme seçeneklerini saptamak için bir araştırma yapın. Profesyonel dernekler, kariyer merkezleri, yetişkin eğitimi merkezleri, üniversiteye bağlı bürolar ve internet gibi kaynakları araştırın.

Öğrenme seçeneklerinizi ve eğitim kalitesi, maliyet, ge­rekli zaman ve mekân gibi önemli meseleleri analiz edin.

Eğitim stratejisi ve programı geliştirin. Becerileri nasıl ve ne zaman edineceğinizi belirleyin.

Bir kez becerilerinizi belirlediğinizde bir sonraki adım, becerilerinize dair enformasyonu işteki ana ilgi alanlarınız ve iş değerlerinizle birleştirerek kim oldu­ğunuza dair tam bir resim elde etmektir. Şimdi bu bilgi ve enformasyonu halihazırdaki görevinizi yeniden tanımla­mak için kullanabilirsiniz. Ayrıca, şirketinizde bulunan gelişme imkânlarını değerlendirmeye ve sizin için uygun olanlarını seçmeye başlayabilirsiniz.

Kendiniz, ilgi alanlarınız, değerleriniz ve becerileriniz­le ilgili bilgi ve enformasyon edinme süreciniz boyunca şunu unutmayın: En önemli şeyler ilgi alanlarınız ve değerlerinizdir. Kariyer gelişimine yönelik bir fırsatı değer­lendirirken, bu fırsatın ana mesleki ilgi alanlarınız ve çalış­ma değerlerinizle uyum sağladığından emin olun. Eğer uyum sağlıyorsa, bu yeni pozisyonda çalışmanıza yardım­cı olacak becerileri edinmeye kolayca karar verebilirsiniz.

Araştırmaya başlamak

İşinizdeki en derin mesleki ilgi alanlarınızı saptamak, en önemli ödül değerlerinizi açıklığa kavuşturmak ve en güç­lü becerilerinizi belirlemek için çalıştınız. Belki de bir ka­riyer fırsatı hedefi tanımladınız bile. Bu yolda atılacak bir sonraki adım ne? Çalışanlarının yeni fırsatları keşfetmesi­ne ve onların peşine düşmesine olanak sağlamak için pek çok şirketin somut bir süreci vardır. Sözgelimi kuruluşunuz, kariyer yönetim merkezine gitmenizi, görev banka­sını gözden geçirmenizi daha sonra da yönergeleri takip etmenizi tavsiye edebilir.

Diğer şirketler ilkönce nezaretçinizle konuşmanızı is­teyebilir. Bu yolla nezaretçiniz araştırmanızdan haberdar olup halihazırdaki görevinizi yeniden tanımlamak ya da kuruluşun bir başka yerindeki olası fırsatları belirleme ko­nularında size yardımcı olabilir.

Aslında pek çok kuruluşta yöneticilerin önemli sorum­lulukları arasında, doğrudan kendisine bağlı kişilere, he­deflerini belirleme ve uygun gelişim fırsatları bulma konu­larında yardımcı olmak bulunur. Yöneticiniz sizi bu yolla destekleyerek, değerli bir çalışanını elinde tuttuğu için şir­kete yardımcı olur—günümüz ekonomisinde rekabetçi kalmak isteyen herhangi bir şirket için kilit bir adım. Siz de kendinize doğrudan bağlı kişilere aynı türde bir destek sunabilirsiniz.

Şirketiniz genelinde olası gelişim fırsatlarını belirleme­nin pek çok yöntemi vardır. Kilit nokta şirketinizi tanıdı­ğınızdan emin olmaktır.

En basit ifadelerle söylemek gerekirse kuruluşunuz ne iş yapıyor?

Şirketinizin en önemli ihtiyaçları ve karşılaştığı en büyük zorluklar neler?

En derin ilgi alanlarınıza, değerlerinize ve becerile­rinize uyumlu bir şekilde şirketinizin çabalarına na­sıl katkıda bulunabileceğinizi düşünüyorsunuz?

İnsanların ne yaptığını öğrenmek

Kuruluşun genelinde, insanların ne tür işler yaptığını da öğrenmelisiniz. Bunu bilmek, şirketin nasıl işlediğine da­ir size büyük bir resim sunar. Elbette tüm bu enformas­yonu bir araya getirmek biraz araştırma ve size yardım edebilecek insanları tanımaya dair bir isteklilik gerektirir. İşte başlamanız için birkaç fikir.

İlk olarak, şirketinizin kariyer yönetimi kaynaklarını kullanın. Birçok şirket gelişim fırsatlarının öğrenilmesi için çok sayıda yöntem önerir. Bu yöntemlerin neler ol­duğunu öğrenin—ve bunlardan faydalanın. Bu yöntemler şunları kapsar:

Kadrolu kariyer danışmanları ve araştırmacıları bu­lunan kariyer merkezleri

İşleri hakkında herhangi bir mesai arkadaşıyla ko­nuşmak isteyen insanlardan oluşan iç şebekeler

Ücretli izne ayrılmış meslektaşların yerlerine geçici olarak geçip farklı işleri deneme fırsatı

Kuruluş içinde boş olan tüm pozisyonları tarifeden görev bankaları

Profesyonel bir gelişim planı oluşturmanıza ve öz­ geçmişinizle görüşme becerilerinizi bilemenize yar­dımcı olacak referans malzemeleri ve eğitim

Şirketteki işlerle ilgili çeşitli konular ve beceriler üzerine kuruluş içi kurslar

Üniversite ya da mesleki bir okul için okul kredisi programları

İkinci olarak, şebekenizi kurun. Şebeke kurmak yalnız­ca, kuruluşunuzdaki kariyer fırsatlarını öğrenmenize ve bu fırsatların peşine düşmenize yardımcı olabilecek insan­ları tanımanız anlamına gelir. Bir şebeke uzmanı olmak için kendinize şu soruyu yöneltin: "Kuruluşta nelerin olup bittiğini en fazla kim biliyor?" Daha sonra bu insan­larla tanışmak için fırsatlar kollayın ve onlarla araştırmanız hakkında konuşun.

İpucu: Şirket rehberinizden, ilginizi çeken işler yapan insanları saptayın ve onlarla tanışmaya çalışın. Onlara profesyonel gelişim hedeflerinizi açıklığa kavuşturmaya çalıştığınızı anlatın ve bir ara işleri hakkında konuşmak istediğinizi söyleyin.

Üçüncü olarak, yönderlerle—belli türde işleri ve bir kariyer yolu belirleme stratejilerini tüm detaylarıyla öğre­nebileceğiniz uzmanlar olan yönderlerle—dostça ilişkiler kurmaya çalışın. Yönderler, kuruluşunuzda veya kurulu­şunuzun dışında çalışan insanlar, profesyonel birliklerin üyeleri—deneyim ve bilgisine saygı duyduğunuz herhan­gi biri—olabilirler.

İpucu: (1) Şirketinizden bir kişiyle (şirket yönderiniz), (2) ilginizi çeken uzmanlık alanında hâkim olan başka biriyle (beceri yönderiniz) ve (3) tüm kariyer çizgisini imrendirici bulduğunuz birisiyle (kariyer stratejisi yönderiniz) yönderlik

ilişkisi kurun. Mümkünse en azından bir yönder kendi şirketinizden olmamalıdır.

Ve dördüncü olarak kendinize bir kariyer danışmanı tu­tun. Pek çok kuruluşun, gelişime yönelik olası fırsatları na­sıl ayırt edeceğinize dair size yardımcı olabilecek kadrolu kariyer danışmanı vardır. Eğer kuruluşunuz bu hizmeti sağlıyorsa bir randevu ayarlayın. Eğer sağlamıyorsa, ba­ğımsız bir kariyer danışmanıyla birkaç seans yapmayı düşü­nün. Bu profesyonellerin hizmetleri pahalı olabilir. Bu yüzden kendi adınıza en iyi seçeneği bulmak için biraz do­laşıp araştırma yapın. Diğer yandan sizden daha fazla ücret isteyen ancak size daha iyi ve hızlı bir şekilde yardımcı ola­bilecek birisi, sonunda size daha ucuza gelecektir.

Doğru gelişim fırsatlarını tercih etmek

Hangi gelişim fırsatlarının peşinden gideceğinize dair bir karar alırken kendinize şöyle sorular yöneltin: "Bu pozis­yonla ilgi alanlarım, değerlerim ve becerilerim arasındaki

uyum ne kadar iyi?" "Bu pozisyon ile olmak istediğim ki­şi arasındaki uyum ne kadar iyi?" (Yani, "Bu pozisyon ba­na ne tür öğrenim fırsatları sunuyor?") Gelişime yönelik en iyi atamalar, uyumun kusursuz olduğu atamalardır —bu pozisyon, yeni beceriler edinmeniz ve yeni bilgiler öğrenmeniz için sizi teşvik eden zorlu işler sunarak sizi büyütecektir.

Elbette sizi büyüten pozisyonlar bazı riskler taşırlar. En üretken katkınızı hemen sunamayabilirsiniz. Ne de olsa işin yeni boyutlarını öğrenmek için zamana ihtiyacınız olacak. Burada zorluk, sizi çok fazla büyütmeyen veya çok büyük riskler taşımayan bir fırsatı seçmektir. Bir genel ka­bul olarak, anlamlı bir katla yapabilecek düzeye gelmek için altı aydan fazla zamana ihtiyaç duyacaksanız, muhte­melen risk çok büyüktür.

İpucu: Gelişim fırsatlarını göz önünde bulundururken, yalnızca bir sonraki hamleniz

üzerine değil uzun vadeli düşünün—yani ilerideki birkaç kariyer hamlenizi düşünün.

İhtiyaç duyduğunuz becerileri edinmek İş yerinde eğitim, yetişkin eğitimi kursları, uzaktan öğre­nim ve online kurslar dahil olmak üzere becerilerinizi ar­tırmanın pek çok yolu vardır. Hatırlanması gereken tek kilit nokta, kariyerinizde esaslı bir değişim yapmak istiyor­sanız her zaman okula geri dönmek zorunda olmadığınızdır. Yeni bir mevki için çok para (ve zaman) harcamayı üstlenmeden önce, yeni pozisyonunuzun gerektirdiği be­cerilerde uzmanlaşmak için daha karşılanabilir ve daha az zaman gerektiren başka yollar olmadığını garantiye almak için biraz araştırma yapın.

İpucu: İşinizde zaten çok yoğun olsanız bile, her yıl kendiniz için gelişim hedefleri belirleyin. Bu, profesyonel gelişimi en büyük önceliğiniz haline getirir.

İhtiyaç duyduğunuz enformasyonu sağlamak

Bir kez olası gelişim fırsatlarını belirlediğinizde, bilgilen­dirici bazı görüşmeler yapmanın zamanı gelmiştir. Bu gö­rüşmeleri, ilginizi çeken işlere benzer işler yapmakta olan insanlarla, nezaretçilerle ya da iş hakkında size değerli bil­giler verebilecek durumda olan departman veya bölümü­nüzün şefiyle yapabilirsiniz.

Bilgilendirici görüşmeler asıl iş görüşmelerinden daha az resmidir. Çünkü bu görüşmeler size, hem ilgi alanları­nızın durumu hakkında daha fazla şey öğrenme hem de ilgi alanlarınızın departman ya da bölümlerindeki olası denetmenleri ve diğer insanları tanıma şansı verir. Ayrıca yeteneklerinizi sergilemenize fırsat verdiği gibi ilgi çekici ek pozisyonlar için size daha fazla görüş sağlayabilir. (Bir görüşme, belli yeni bir işin size yaramayacağını açığa çı­karsa bile görüştüğünüz kişiden, size konuşabileceğiniz başka insanları tavsiye etmesini isteyerek bu karşılaşmayı başka bir şebeke kurma fırsatı olarak kullanabilirsiniz.)

Bilgilendirici Bir Görüşmeye Hazırlanmak İçin Atılacak Adımlar

İlginizi çeken işlere benzer işler yapmakta olan üç ila beş kişi düşünün.

Onlarla iletişime girin (telefonla, e-postayla ya da şahsen).

Bir buluşma için yer ve zaman ayarlayın.

Görüştüğünüz kişiye yöneltmek isteyeceğiniz soruların lis­tesini hazırlayın.

Bilgilendirici görüşmeler düzenlemenin kilit noktası, olası görüşmeci kişilerle iletişime girdiğinizde samimi ve açık sözlü olmaktır. Eğer insanlarla iletişime girerken he­yecanlanıyorsanız, onlardan bir iş teklifi değil bilgi istedi­ğinizi hatırlayın. Ayrıca, eğer zamanlarına saygı gösterir­seniz (yirmi dakikadan fazlasını istemeyin) ve size sun­dukları bilgiye açık bir biçimde değer verirseniz, insanla­rın çoğu işleri hakkında konuşmayı sever. Son olarak in­sanlar, kendi tanıdıkları ve saygı gösterdikleri birisi tarafından onlara önerildiyseniz sizinle buluşmaya bilhassa açıktırlar. Bu yüzden bir görüşme yapma konusuna şöyle

bir şeyler söyleyerek girin.

"Merhaba, adım--------------------------------------------- Şu anda              olarak çalışıyorum ve          hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorum. Meslektaşım ---------  sizin konuşabileceğim mükemmel birisi ol­duğunuzu söyledi. Sizin için müsait bir zamanda yirmi
dakikanızı alabilir miyim?"

Ana mesleki ilgi alanlarınız, ödül değerleriniz ve becerile­riniz hakkında neler keşfettiğinizi bir daha gözden geçirin.

Kuruluşunuzdaki kariyer fırsatlarının bir listesini yapın ve bu fırsatları tanımlayın.

Eş merkezli üç çember çizin. Yani, bir kâğıda bir çember çizin. Bu çemberin içine biraz daha küçük bir çember çi­zin. (İkinci çemberi, çemberlerin arasına bir şeyler yazma­nız için yeteri kadar boşluk kalacak şekilde çizdiğinizden emin olun.) Bu daha küçük çemberin içine bir çember da­ha çizin. Merkezdeki bu en küçük çember, kariyer hedef tahtanızın tam on ikisidir.

Ana mesleki ilgi alanlarınızla eşleşen fırsatları belirleyin.
Kariyer hedef tahtanızın en dıştaki çemberine bu fırsatları yazın. Bu çember, ana ilgi alanları çemberinizdir.

Ana ilgi alanları çemberinizde bulunan, en önemli ödül değerlerinizle de örtüşen fırsatların altını çizin ya da bun­ları vurgulayın.

Beşinci adımda altını çizdiğiniz fırsatları bir içteki çembe­re de yazın. Bu çember, önemli değerler çemberinizdir.

Şimdi, önemli değerler çemberinizde bulunan, zaten sahip olduğunuz ya da nispeten daha kolay elde edebileceğiniz becerilerle örtüşen fırsatların altını çizin ya da bunları vurgulayın.

Yedinci adımda altını çizdiğiniz fırsatları en içteki çembe­re de—hedef tahtanızın tam on ikisi—yazın. Artık kariyer hedefinizi tanımladınız: Ana mesleki ilgi alanlarınız, en önemli ödül değerleriniz ve becerilerinizle örtüşen bir iş.

Görevinizi Şekillendirmek İçin Atılacak Adımlar

Kariyer Hedefinizi Belirlemek İçin Atılacak Adımlar kıs­mında oluşturduğunuz kariyer hedef tahtanızın tam on ikisine bakın.

Kendinize, "İşimle kariyer hedefimin sağladığı fırsatlar arasındaki uyumsuzluk nerede" sorusunu yöneltin.

Bir parça kâğıdı üç sütuna bölün. Sol taraftaki sütunun en üstüne "İlgi Alanları," ortadaki sütunun en üstüne "Değer­ler" ve sağ taraftaki sütunun en üstüne "Beceriler" yazın.

Şimdiki görevinizle ana ilgi alanlarınızın, ödül değerlerini­zin ve/veya becerilerinizin birbirine uymadığı aklınıza ge­len her alanı not edin.

Şimdiki görevinizi, ana ilgi alanlarınıza, değerlerinize ve becerilerinize daha fazla uyacak biçimde yeniden şekil­lendirmek için yollar düşünmeye çalışın.

Nezaretçinizle, daha iyi bir uyum elde etmek için şimdiki görevinizi yeniden tanımlamaktan bahsedin. Nezaretçi­nizle buluştuğunuzda, görevinizi şekillendirmek için deği­şik yollar üzerine beyin fırtınası yapmanızın nedenlerini sıralayarak konuşmaya başlayın: "Görevim bana, yeterin­ce uymuyor, çünkü       " (Ana ilgi alanları, de­ğerler ve beceriler dilini kullanmayı unutmayın.) Müm­künse, kendiniz ve şirketiniz için daha iyi bir uyum sağla­mak üzere şimdiki görevinizi yeniden şekillendirmek için çözüm önerileri ve fikirler sunmaya hazırlıklı olun. (Yal­nızca sorun götürmeyin; sorunla birlikte çözüm de götü­rün.) Çözüm önerileriniz arasında, bırakmak istediğiniz herhangi bir sorumluluğu kimin üstleneceğine dair açıkla­malar bulunmalı.

Kariyer Yönetimi Konusunda Başkalarına Yardımcı Olmak

Birisi ne zaman bir başkasına yardımcı olsa—şebeke kurma, bilgilendirici görüşmeler ve benzeri yollar­la—o kişi de karşılık olarak başkalarına yardımcı olmak is­ter. Bu sebeple diğerlerine yardım ederek gayrı resmi bir şebeke sürecinin—yardım sağlamak ve almak konusunda gönüllü olan insanların oluşturduğu bir ağ—bir parçası olursunuz.

Sözgelimi, sizden başka bir departmanda çalışan Veli'nin bir gün size, kendi kariyerinde bazı değişiklikler yapmak konusunda konuşabileceği iyi bir mühendis tanı­yıp tanımadığınızı sorduğunu farz edin. Aylar sonra Veli'ye rastlayabilir ve Veli'nin size, örneğin, kendileriyle işlerinin doğası hakkında konuşabileceğiniz piyasa uzman­ları tavsiye ederek yardımcı olabileceğini fark edebilirsiniz.

Kuruluşunuzu ilk sıraya koymak

Aynı meslektaşlarınızın, profesyonel hedeflerinizi aydın­latmak ve şirketinizdeki gelişme fırsatlarını belirlemek ko­nusunda size yardımcı olabileceği gibi siz de aynı şeyi doğrudan size bağlı kişilere ya da meslektaşlarınıza yapa­bilirsiniz. Aslında, onları bu şekilde destekleyerek kurulu­şunuz için en iyisini yapıyorsun vız.

İşlerinden coşkulanmaları ve tatmin olmaları konusun­da doğrudan size bağlı kişilere yardım ettiğinizde iki yol­la kuruluşunuzu ilk sıraya koymuş oluyorsunuz. İlk olarak yetenekli ve hırslı insanları şirkette kalmaya özendiriyor­sunuz ve bundan dolayı kuruluş değerli çalışanlarını elin­den kaçırmıyor. Böylece şirketinizin, daha güçlü bir işgü­cü oluşturma çabalarına destek oluyorsunuz. İkinci ola­rak, şirketinizin maliyetleri düşürmesine yardımcı oluyor­sunuz. Neticede boşalan kadrolar için insan bulma, işe al­ma ve eğitme faaliyetlerinin tümü pahalı faaliyetler.

İpucu: Doğrudan size bağlı bir kişi, işinde bazı değişiklikler yapmak istediğini söylediğinde rahatsızlık duymayın. Bu illa o kişinin artık size bağlı olmak istemediği ya da işte oldukça mutsuz olduğu veya şirketten ayrılmayı düşündüğü anlamına gelmez. Tüm bunlar yalnızca, bu kişinin kariyer gelişim yolunu akıllıca idare ettiği anlamına gelir.

İlgi alanları, değerler ve beceriler dilini kullanmak

Size doğrudan bağlı kişilerin profesyonel hedeflerini des­teklemek için bu hedeflerin farkında olmalısınız. Bu he­deflerin farkında olmanın mükemmel bir yolu, size doğ­rudan bağlı her bir kişiyle düzenli olarak profesyonel ge­lişim değerlendirmeleri (PGD'ler) yapmaktır.

PGD'leri performans değerlendirmelerinin bir parçası haline getirin ya da ayrıca yürütün. PGD'leri hangi şekilde programlarsanız programlayın, tartışmayı işteki ana il­gi alanları, ödül değerlen ve beceriler bağlamında çerçe­velediğinizden emin olun. Bu, toplantıya odak kazandırır ve her ikinizin de o kişinin hedefleri haklarında belli terim­lerle konuşmanızı sağlar.

Kariyer yönetimi zihniyetini teşvik etmek

Doğrudan size bağlı kişilere, kariyer yönetimi zihniyeti benimsemeleri ve fırsatları araştırmaları konularında çeşit­li yollarla yardımcı olabilirsiniz.

Halihazırdaki bir görevi yeniden tanımlayın: O ki­şinin ilgi alanlarına, değer ve becerilerine daha uy­gun bir hale gelmesi için halihazırdaki bir görevi ye­niden tanımlamayı düşünün.

Şebeke kurmalarına yardımcı olun: Kendi çalışan­larınız için gelişim fırsatları, rehberlik, kavrayış ve hatta daha fazla şebeke kurma fırsatı sağlayabilecek
şirketinizdeki bireyleri tespit edin. Bu bireylerle bu­luşmak için stratejiler sunun veya toplantıları ayar­lamaya yardımcı olun.

Seçenekleri değerlendirin: Siz ve size doğrudan bağlı kişiler olası fırsatları belirledikten sonra, söz konusu fırsatların uygunluğunu ve bu kişilerin öğrenme potansiyellerini değerlendirmek konusunda onlara yardımcı olun. Bir fırsatın potansiyellerini tartışırken yine ilgi alanları, değerler ve beceriler di­lini kullanın.

Doğrudan kendisine bağlı kişiler bulunan yöneticileri mi denetliyorsunuz? Eğer böyleyse, kendi profesyonel ge­lişimlerini yönetmeleri konusunda diğerlerine yardımcı olmanın şirketinizin yararına olduğu mesajını pekiştirebilirsiniz. Nasıl mı? Bu sorumluluklarında başarılı olan yö­neticileri ödüllendirin. Yöneticilerin bu alandaki başarıla­rını değerlendirmeyi performans değerlendirmelerinin düzenli bir parçası gibi düşünün. Ve eğer kuruluşunuz için mümkünse, yöneticilerinizin maaşlarını, doğrudan kendilerine bağlı kişilerin kariyerini geliştirme konusun­daki performanslarına bağlayın.