İşyerinde İletişim

MentalPress 30

Şebekeleşmiş

Bol bol konuşulur. Resmi hiyerarşiler ve süreçler olmasına karşın bu konuşmala­rın çoğu resmi sistemler çerçevesinde yüz yüze iletişim sırasında, telefonda ve­ya "toplantı öncesi toplantılar" sırasında meydana gelir. Belgelerin üzerlerine, şe­beke içindeki bir başkasına ya da başka­larına geçilmeden önce elle notlar düşü­lebilir. Dedikodu yapmak için elektronik posta kullanılabilir. Yüksek düzeyde entrika dönen şebekeleşmiş kurumsal kültürlerde dokümanlar rutin olarak ki­lit noktalardaki kişilere geçilir. Ustalıkla yönetildiği takdirde, şebekeler işi çabuk-laştırır ve bütünleşmeyi perçinler. Ama sık sık işlevler, kademeler, yapılan işler ya da ülkeler çevresinde hizipçilik ve bö­lücülük ortaya çıkarır ki, bu da iletişimi engeller. Bununla birlikte bol bol konu­şulduğu için hızlı bir bilgi değiş tokuşu ve yaratıcılık artışı olasılığı da vardır. Sunumda içerikten çok tarza, davranış biçimine ve iletişimin "doğru" şekilde sağlanmasına özen gösterilmesi uygun düşer.

Kâr Amacı Güden

İletişim hızlı, doğrudan ve işe endeksli­dir. Kısa, öz bilgi notları ve veri dolu ra­porlar "aylak" sohbetler için çok az za­man bırakır. Çatışmalar çoğunlukla cen­tilmence bir anlaşma ile çözümlenmez. Birebir karşılaşmalara veya yasal düello­lara ("Siz benim muhatabım değilsiniz. Avukatımla görüşün lütfen beyefendi!") sıkça rastlanır. Sınırlar arası iletişim (hi­yerarşi, coğrafi konum, vb.) eğer görev adına yapılacaksa beklenir ve buna an­cak bu takdirde göz yumulur. Toplantı­lar iş içeriklidir, iyi planlanmış ve pratik­te elde edilmesi olası sonuçlar üzerine yoğunlaşmıştır. Kişi, kişisel problemleri­ni kendine saklamalıdır.

Bölümlenmiş

Konuşmalar, koridorda ya da telefonda yapılan kısa, birebir iletimlerle sınırlıdır. Toplantı, karşı olunan bir kavramdır. (Ne gereği var ki? Organizasyonu yap­mak ve sıkılmadan yönetmek zor, za­man zaman sert olmamak işten değil ve toplantının ortasında çıkıp giden insan­lar oluyor. Zaman diliminin uzunluğu ne olursa olsun). Bireyler yalnızca ko­nuşmaya "değer" gördükleri kişilerle ko­nuşurlar (bir sorundan kurtulmak, bir­birlerinin beyinlerinden faydalanmak, kaynak sormak için). Aksi takdirde du­rum: "Sen beni yalnız bırakırsan, ben de seni yalnız bırakırım"a dönmektedir. Kendi biriminizde bile kilit pozisyonda bireyler bulmak güçtür. Belgeler, konuş­manın yerini alabilir ama okunup okun­mayacakları bilinmez. Karşılıklı konuş­maların büyük bir bölümü, kurum dışın­da müşteriler ve profesyonel emsallerle yapılır.

Topluluksal

Her kanalda iletişim görülebilir. Fakat sözel ve yüz yüze yöntemler ağırlıktadır. Buna karşın, sözlü olmayan iletişim de önem taşır; giyim, renkler ve simgecilik olguları, birbirlerine yakın hissetmeleri açısından bireylere yardımcı unsurlar­dır. Kademeler, birimler ve ulusal kül­türler arası (ki kültür, bunların hepsini kapsar) iç iletişim akışı rahattır. Buna karşın, kuruma ait olmayanlar kendileri­ni dışlanmış hissedebilirler. Konuşma­lar, firmanın "biz" bilinci ile "onlar" bilin­ci arasındaki farkları tekrar tekrar gün­deme getiren, kendine has dili ile arapsa­çına dönmüştür. Konuşmamak zordur ve ister özel anlamda olsun, ister profes­yonel, akılda daima tutulması gereken birkaç da sır vardır. Suçluluk ve terbiye duygularına, "kapalı" davranışlardan uzak durulması gerektiğinin vurgulan­ması durumlarında ıslah edici öğeler olarak başvurulur.