Şebekeleşmiş
Bol bol konuşulur. Resmi hiyerarşiler ve süreçler olmasına karşın bu konuşmaların çoğu resmi sistemler çerçevesinde yüz yüze iletişim sırasında, telefonda veya "toplantı öncesi toplantılar" sırasında meydana gelir. Belgelerin üzerlerine, şebeke içindeki bir başkasına ya da başkalarına geçilmeden önce elle notlar düşülebilir. Dedikodu yapmak için elektronik posta kullanılabilir. Yüksek düzeyde entrika dönen şebekeleşmiş kurumsal kültürlerde dokümanlar rutin olarak kilit noktalardaki kişilere geçilir. Ustalıkla yönetildiği takdirde, şebekeler işi çabuk-laştırır ve bütünleşmeyi perçinler. Ama sık sık işlevler, kademeler, yapılan işler ya da ülkeler çevresinde hizipçilik ve bölücülük ortaya çıkarır ki, bu da iletişimi engeller. Bununla birlikte bol bol konuşulduğu için hızlı bir bilgi değiş tokuşu ve yaratıcılık artışı olasılığı da vardır. Sunumda içerikten çok tarza, davranış biçimine ve iletişimin "doğru" şekilde sağlanmasına özen gösterilmesi uygun düşer.
Kâr Amacı Güden
İletişim hızlı, doğrudan ve işe endekslidir. Kısa, öz bilgi notları ve veri dolu raporlar "aylak" sohbetler için çok az zaman bırakır. Çatışmalar çoğunlukla centilmence bir anlaşma ile çözümlenmez. Birebir karşılaşmalara veya yasal düellolara ("Siz benim muhatabım değilsiniz. Avukatımla görüşün lütfen beyefendi!") sıkça rastlanır. Sınırlar arası iletişim (hiyerarşi, coğrafi konum, vb.) eğer görev adına yapılacaksa beklenir ve buna ancak bu takdirde göz yumulur. Toplantılar iş içeriklidir, iyi planlanmış ve pratikte elde edilmesi olası sonuçlar üzerine yoğunlaşmıştır. Kişi, kişisel problemlerini kendine saklamalıdır.
Bölümlenmiş
Konuşmalar, koridorda ya da telefonda yapılan kısa, birebir iletimlerle sınırlıdır. Toplantı, karşı olunan bir kavramdır. (Ne gereği var ki? Organizasyonu yapmak ve sıkılmadan yönetmek zor, zaman zaman sert olmamak işten değil ve toplantının ortasında çıkıp giden insanlar oluyor. Zaman diliminin uzunluğu ne olursa olsun). Bireyler yalnızca konuşmaya "değer" gördükleri kişilerle konuşurlar (bir sorundan kurtulmak, birbirlerinin beyinlerinden faydalanmak, kaynak sormak için). Aksi takdirde durum: "Sen beni yalnız bırakırsan, ben de seni yalnız bırakırım"a dönmektedir. Kendi biriminizde bile kilit pozisyonda bireyler bulmak güçtür. Belgeler, konuşmanın yerini alabilir ama okunup okunmayacakları bilinmez. Karşılıklı konuşmaların büyük bir bölümü, kurum dışında müşteriler ve profesyonel emsallerle yapılır.
Topluluksal
Her kanalda iletişim görülebilir. Fakat sözel ve yüz yüze yöntemler ağırlıktadır. Buna karşın, sözlü olmayan iletişim de önem taşır; giyim, renkler ve simgecilik olguları, birbirlerine yakın hissetmeleri açısından bireylere yardımcı unsurlardır. Kademeler, birimler ve ulusal kültürler arası (ki kültür, bunların hepsini kapsar) iç iletişim akışı rahattır. Buna karşın, kuruma ait olmayanlar kendilerini dışlanmış hissedebilirler. Konuşmalar, firmanın "biz" bilinci ile "onlar" bilinci arasındaki farkları tekrar tekrar gündeme getiren, kendine has dili ile arapsaçına dönmüştür. Konuşmamak zordur ve ister özel anlamda olsun, ister profesyonel, akılda daima tutulması gereken birkaç da sır vardır. Suçluluk ve terbiye duygularına, "kapalı" davranışlardan uzak durulması gerektiğinin vurgulanması durumlarında ıslah edici öğeler olarak başvurulur.