Hepimiz işyerlerimizde kaba davranışlarla karşılaşmış, uzun uzun geğiren adamlar, ofis buzdolabından başkalarının yiyeceklerini alıp yiyen kadınlar görmüşüzdür. Evet, bunlar rahatsız edicidir. Evet, kabalığın ta kendisidir. Ama insanın başını belaya sokacak türden şeyler değildir.
İşyerinde küfretmek ve açık saçık espriler yapmak söz konusu olduğunda, aynısını söyleyemeyiz. Bu davranışlar hem kabadır hem de cinse! tacize kadar gidebileceği için patronu rahatsız eder.
Parmaklarınızı çekmeceye sıkıştırdığınızda kendinizi tutamayıp "%$#$!" diye homurdanmanız bir şeydir. "Pist Ferdi, bana şu #$%# müşterinin $%# faturasını versene!" demeniz başka bir şeydir.
Elbette hepimiz yetişkin insanlarız ve arada sırada küfürlü konuşursak taş kesilmeyiz. Ancak, sıfır toleransa sahip patronları tarafından sırf küfürlü ve ileri geri konuştukları için kovulan çalışanlar vardır. Patronlar, küfürlü konuşmanın ve edepsiz mizahın diğer çalışanlar üzerinde yaratacağı etkiden çekinirler. 'Friends' adlı televizyon dizisinde çalışan bir kadın, açtığı cinsel taciz davasında, sorunun önemli bir bölümünü sözlü tacizin ve küfürlerin oluşturduğunu ileri sürmüştü. Ancak günümüzde bir insanın küfür anlayışı bir başkasınınkini tutmuyor. Benim çocukluğumda annemin ağzıma biber sürmesine neden olacak sözcükler, yıllar önce televizyon dizilerinde ve reklamlarda kullanılmaya başladı.
Yine de birçok kişinin özgürce kullandığı, sizin de kullanmakla sakınca görmediğiniz sözcükler yaşı sizden daha ileri olan iş arkadaşlarınızı ve müşterilerinizi rahatsız edebilir. Patronunuz da, müşterilerinin ya da diğer çalışanların rahatsız olduğunu fark edene kadar umursamadığı bir sözcüğü kullanmanızı, bu rahatsızlığı gördükten sonra yasaklayabilir.
Unutmayın, birini rahatsız eniğinizde, bir süre sonra bu rahatsızlığı patronunuz da hissetmeye başlar. Bu da, daha önce söylediğim gibi, kötü bir şeydir.
Araştırma yöneticisi ve iş ekonomisti olan Linda Barrington, "Bir insan ne kadar duyarlıysa, başkalarını rahatsız edecek sözler söyleme olasılığı o kadar düşüyor," diyor. "Patron rahatsız edici sözlere bir dur demezse, çalışan, onun da söylenenlere katıldığını sanıyor. Bu yüzden patron, söylenenleri umursuyor ve bunları engellemek istiyor."
Sorunlardan kaçınmak için:
Her zaman birinin konuşmalarınıza kulak misafiri olduğunu düşünün.
Bu, şirkette açık saçık şakalar yapmaktan kaçınmanın iyi bir yoludur. Biliyorsunuz, işyerinde hiçbir şey gizli kalmaz; birinin -bu patronunuz da olabilir- sizi duyma olasılığı çok yüksektir.
Bir iş arkadaşınızın masasına "küfür kavanozu" koyun.
Kavanoza attığınız bütün paralan o arkadaşınız alsın. İşyerin de diliniz sürçtüğünde ve ağzınızdan bir küfür kaçırdığınızda, kavanoza bir lira atın. (Eğer ağzı bozuk biriyseniz, işe bu paranın dörtte biriyle başlayabilirsiniz.) Bu, çocuğunun yanında küfür etmekten vazgeçmek İsteyen anne babalar tarafından uygulanan, yaran kanıtlanmış bir yöntemdir.
Bunu neden yaptığınızı düşünün.
Neden küfür ediyorsunuz? Dikkat çekmek ya da başkalarına gözdağı vermek için mi? Ağız dolusu küfürler etmeniz sizi daha sert ya da akıllı göstermez. Hatta patronunuzun, bunun tam aksini düşünmesine neden olur.
Geleceğinizi düşünün.
Açık saçık bir espri yapmadan ya da küfretmeden önce, bir sonraki terfi döneminde ya da yükselme fırsatında böyle hatırlanmak isteyip istemeyeceğinizi düşünün. Patronların hafızaları güçlüdür; onların size yönelik algılarının böyle sürmesini ister misiniz?