Bir kokteylde havayı yumuşatmak isterseniz, insanlara işe giderken hangi giysileri giymenin uygun olduğunu düşündüklerini sorun. Tartışma belki bir saat sürer. Hepimizin işe giderken nasıl giyinilmesi gerektiği konusunda bir fikri vardır.
Kimileri kimsenin ne giydiğinize karışmaması gerektiğini savunur; giysiler bir tür bireysel ifade ve bireysel haktır. Kimileri kravat ve elbiseleri aptalca bulup keten pantolon ve tişörtün uygun olacağını düşünür. Öte yandan bazıları ise uygun giysinin ne olduğundan emin değildir, ancak neyin uygun olmadığını görür görmez fark edecektir.
Yıllar önce "serbest cuma" temasının moda olduğunu hatırlıyorum. Röportaj yaptığım bir patron bana kendisine sürekli "serbest" kıyafetin ne olduğunun sorulduğunu söylemişti. Bunu tam olarak nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Bazı çalışanlar işe diskoya gider gibi giyinerek gelmeye başlamışlardı. Hayal kırıklığına uğrayan patron dergileri karıştırmış, "serbest cuma" için uygun olduğunu düşündüğü kıyafetleri giyen modellerin fotoğraflarını kesmiş ve bunları çalışanların mantar panosuna yapıştırmıştı.
Onun aksine bazı patronlar serbest giysileri tanımlamak için inisiyatif kullanmazlar; bu nedenle bankalardan yönetim kurulu odalarına kadar birçok yerde yırtık kotlar ve süper miniler görebilirsiniz. Pek çok şirket, çalışanların işe gelirken giymeyi tercih ettiği giysiler karşısında öylesine dehşete düşüyor ki, kıyafet kurallarını yeniden belirliyor.
Patronunuzun kesin kıyafet kuralları koymamasının, giydiklerinize kızmadığı anlamına gelmediğini bilmek önemlidir. Patron, iş arkadaşlarınızı ve müşterileri rahatsız etmeyecek, kendisini de utandırmayacak bir imaja sahip olmamızı mutlaka önemser. Uygunsuz giyinmeniz patronunuzu rahatsız eder. Çimen yeşili daracık mini eteğiniz ve salaş pantolonunuz her defasında onun gözüne takılır. Bir patronun kötü giyinmiş bir çalışanı önemli müşterilerle toplantıya göndermek ya da onun şirketi temsil etmesini sağlamak isteyeceğini düşünüyor musunuz? Mecbur kalmadıkça bunu asla yapmaz.
İşyerindeki kıyafet kuralları konusunda aynı fikirde olmayabilirsiniz. Bunlar size fazla katı gelebilir. Ama kural gerekir. İşten sonra kolsuz gömleğinizi ve şortunuzu giyebilirsiniz. Salaş ve kendiniz gibi olabilirsiniz. Şirkette bulunduğunuz süre içindeyse şu kurallara uymanız yerinde olur:
Aşırı serbest giyinmeyin.
İşyerinde serbest kıyafet günleri olsa bile, fazla salaş ya da fazla rahat (pijamayı andıran) giysiler giymeniz patrona, "işe hazırım" izlenimini vermenizi sağlamaz. Uyurken ya da evde arkadaşlarınızla eski filmleri izlerken giydiğiniz giysiler işyerine uygun değildir.
Diskoya gider gibi giyinmeyin.
Çok dar giysiler, hatları belli eden gömlek, etek ya da pantolonlar, bara giderken giyebileceğiniz türden şeyler iş için uygun değildir. Parlayan, ışıltılı ya da fosforlu giysiler giymemeniz de yerinde olur,
İç çamaşırınızı ve sutyeninizi belli edecek giysiler giymeyin.
Pantolonunuzun belinden boxser'ınızın görünmemesine dikkat edin; sadece atlet de giymeyin. Bir boy aynasında ve uygun ışığın altında kendinizi inceleyin; böylece işe giderken uygun olmayan unsurlara sahip olup olmadığınızı fark edebilirsiniz.
Reklam yapmayın.
Günümüzde üzerinde "Ben her zaman haklıyım" dan "Prenses" e kadar bir sürü şeyin yazılı olduğu tişörtler giymek moda. Patron, herkesin bir bayan çalışanın göğsüne bakıp tişörtündeki yazıyı okumaya çalışmasından (bu bir cinsel taciz davası konusudur) rahatsızlık duyabilir. Üzerinde çeşitli ifadeler yazılı tişörtler giyen erkek çalışanlar, bir partiye gidiyormuş izlenimi uyandırabilirler. Üzerinde bar, eğlence yeri ya da siyasi adayların reklamlarının olduğu tişörtler de giymemeniz gerekir.
Kendinizi fazla açık etmeyin.
Göbeği açıkta bırakan gömleklerin moda olması, tenin görünmesinden hoşlanmayan patronları iyice rahatsız etti. Ayaktayken pantolonunuzun beliyle aynı hizada olan gömleğiniz oturduğunuzda ya da eğilip kalkarken bir karış yukarı çıkar. Gömleğinizi ya pantolonunuzun içine sokun ya da oturduğunuzda ve eğilip kalkarken göbeğinizi ve belinizi kapatacak kadar uzun olduğundan emin olun. Kadınlar İçin aynı zamanda yakası ve kollan çok açık gömlekler giymemek de önemlidir. Spagetti askılı bluzlar, çok kısa etek ve elbiseler giymeyin. Şort, ne erkekler ne de kadınlar için uygundur.
Dövmelerinizi kapatın.
Eğer bir dövme salonunda çalışıyorsanız bu kural geçerli değildir. Dövme ve piercing'lerin ters karşılanmadığı başka İş ortamları da vardır belki. Emin değilseniz patronunuza ve onun patronuna balan. Eğer her yerleri dövme ve piercing'le kaplıysa, siz de bildiğinizi okuyun. Ancak öyle değilse: Dövmelerinizi kapatın ve piercing'lerinİzi sınırlayın. 500 okuyucu arasında yapılan anketi sonucunda yöneticilerin % 42'sinin, birini dövmelerine ve piercing'lerine bakarak olumsuz değerlendireceğini söylediği' ortaya çıkmıştır. Bir yönetici şunları söylemiştir: "Şirketle birlikte dağ gezisine gittiğimiz güne kadar dövmelerimi kimseye göstermemiştim. O gün şort ve atlet giyince dövmelerimi gördüler. O günden sonra beni bilerek gezilerin dışında tutmaya başladılar. Artık antrenör olarak çalışmama da izin vermediler; oysa yeni buldukları kişinin sertifikası yoktu."
Önemli bir basan kuralı; Görünür yerlerdeki dövmelerinizi giysilerle ya da makyajla kapatın. Piercing'lerinizi de işyerinde her kulakta bir küpeyle sınırlayın.
Kafanızı kullanın.
Saç modası sürekli değişir. Bu hafta moda olan bir şey gelecek hafta moda olmayabilir. Değişmeyen tek şey, işyerinde saçınıza dikkat edildiğidir. Saçlar fazla dikkat çekici olmamalı, iddialı renklere boyanmamalıdır. Kirli, dağınık görünmemelidir. Kleopatra'yı canlandıran Liz Taylor'un farklı saç modeli, işyeri için uygun değildir. Erkekler de Miami Vice görüntüsünden kaçınmalı ve her gün tıraş olmalıdır.
Kokulara dikkat edin.
İnsanlar eskiye oranla birbirlerine daha yakın çalıştıkları için bu konu önem kazandı. Birçok çalışanın ağır parfüm ya da kolonya kokularına karşı alerjisi olduğu için en iyisi bunları kullanmamaktır. Her gün duş alın. Dünya tarihinde her patron, bir çalışanına kötü koktuğunu söylemek zorunda kalmıştır. Ancak bunu yapmaktan nefret ederler.
Hamileler için de belirli kurallar vardır.
Bu görece yeni bir kategoridir; çünkü son zamanlarda şişen karnı açıkta bırakmak ya da üzerinde İlginç yazılar olan tişörtler giymek moda oldu. Siz bir yandan hamileliğin tadını çıkarırken bir yandan da diğerleri gibi kurallara uyun. Özel yaşantınızda hamileliğinizi istediğiniz kadar belli edebilirsiniz; ancak işyerinde bunu yapmamalısınız.
Titizlik önemlidir.
Genellikle küçük şeyler çalışanları rahatsız eder. Ayakkabılarınız her zaman boyalı ve temiz olsun. Giysileriniz salaş ya da eski görünmesin. Kıyafetlerinizi kolalamanıza gerek yok, ancak buruşuk olmamalarına da dikkat edin (evet, özenle ütülemek zorundasınız). Pahalı giysiler alama-sanız da biraz zaman ayırarak temiz ve derli toplu görünebilirsiniz.
Son olarak patronların, kendilerini en çok, kendilerine benzeyen insanların yanında rahat hissettiklerini unutmayın. Yani patronunuz sürekli keten pantolonlar ve tişörtler giyiyorsa, sizin de böyle giyinmenizde sakınca yoktur. Ancak patronunuz ofise ceket ve kravatsız gelmiyorsa, ayakkabıları hep pırıl pırıl, yüzü hep tıraşlıysa siz de bunlara özen göstermelisiniz.