İş dünyası konusunda yazılar yazan bir gazeteci olarak, İşyerinde hangi marka kahvenin bulundurulması gerektiğinden kimlerin Martha Stevvart ile birlikte çalışmak istediğine dair pek çok konuda bir sürü anketle karşılaştım. Ancak bir gün bir anket çok ilgimi çekti. Sonunda şu ifade yer alıyordu: "Geçen yıl işyerlerinde, etnik ve ırksal aşağılama vakalarında ve diğer uygunsuz yorumlarda hiçbir düşüş gözlenmedi."
Bu bulguyla bu kadar ilgilenmemin nedeni, son zamanlarda gazetedeki okuyucularımdan aldığım rahatsız edici mektuplardı. Bana gelen pek çok mektup gibi bunlarda da işyerinde yaşanan bir sorunun altı çiziliyordu. Tek fark, her vakada mektubun yazarının yaşanan sorun nedeniyle hem belirli bir kişiyi hem de bu kişinin ait olduğunu cinsiyeti veya etnik ya da dini grubu suçlamasıydı.
Mektuplardaki öfke ve kin beni çok şaşırtıyordu; ifadelerdeki cehalet ve hoşgörüsüzlük ise dehşete düşmeme neden oluyordu. Günümüzde işyerlerinde böylesine büyük çatışmalar yaşanıyorsa, anlayış ve hoşgörü konusunda her geçen gün ileri gideceğimize geriliyor muyduk? Bir insan, tek bir kişiyle etkileşimine dayanarak kocaman topluluklar hakkında nasıl böyle aşağılayıcı genellemeler yapabilirdi?
Çeşitlilikler konusunda uzman olan Rosalyn Taylor O'Neale'a fikrini sordum.
"Başlangıçta çeşitlilikler gayet basitti," dedi. "İşyerinde erkeklerin kadınları kabul etmesini sağlamak zorundaydık. Sonra beyazların zencileri kabul etmesi gerekti. Bu tuhaf bir durumdu. Amerikalıların, zaten sürekli etraflarında gördükleri diğer Amerikalılara alışması gerekiyordu."
O'Neale'e göre işyerindeki çeşitlilikler giderek karmaşıklaştı eşcinseller, göçmenler ve özürlüler eşit muamele istemeye başladılar.
Aynı zamanda şirketler "daralıp katılaşmaya" çalışanlar ise iş güvenliği ve zamlar konusunda endişe duymaya başladı.
"Bu durumda insanlar suçlayacak birini arar hale geldiler," diye devam etti O'Neale." 'Ben yapmadım, o yaptı', 'Daha fazlasını elde edemiyorsam suçlusu o insanlar,' demeye başladılar."
O'Neale şunu da ekledi: Birçok kişi Özel hayatında kendisine çok benzeyen kişilerle vakit geçirdiği için, işyerinde çok farklı insanlarla muhatap olmak onların dengesini bozabilir.
Yine de ONeale'e göre, "yetenek çok farklı ambalajlarda bulunabilir" ve birbirinden çok farklı kişilerden oluşan bir takım, değişik avantajlara sahip olabilir. "Dennİs Romdan ve Michael Jordan'ı düşünün," demişti O'Neal. "Birbirilerinden çok farklılardı ama bir takımın belkemiğini oluşturuyorlardı."
"Şirketler hem ayrımcılık konusunda davalarla kötü bir üne sahip olmak istemezler hem de bu tür davaların patron hakkında bir izlenim yaratacağından endişelenirler" diyor O'Neale. "Bir patronun başarısı, takımının sorunsuz çalışmasına bağlıdır. Bu tür davalar bunun aksini kanıtlar."
Günümüzde varlığını sürdürmek isteyen bir şirket, uluslararası anlamda rekabetçi olmak zorunda. Hiçbir şirket büyüklükten ya da konumdan bağımsız faaliyette bulunmuyor. Patronlar, baharı kıtının sürekli yeni ve yaratıcı sorunlar üreten çalışanlara bağlı okluğunun farkındalar. Çalışanlar birbirlerine hoşgörülü davranmazlarsa, bu hem sürecin etkinliğini yavaşlatıyor hem de kritik gelişmeleri tehlikeye atıyor.
Hemen her patron, farklı hobileri ve ilgi alanları olduğu için karşısına şahane bir fikirle çıkan bir çalışanla karşılaşmıştır," diyor. O'Neale. "Çeşitlilik bu nedenle önemlidir."
Daha önce sözünü ettiğim okuyucu mektupları son derece açık önyargıları ifade etse de, işyerlerinde eylemlerinin ya da sözcüklerinin hoşgörüden uzak, ayrımcı ve incitici olduğunun farkında olmayım birçok kişi vardır. İşyerinizdeki arkadaşlarınıza karşı, sırf sizden farklı oldukları için anlayışsız ve kötü davranabilir misiniz? Yine kendisinden farklı olan iş arkadaşlarıyla İşbirliği halinde çalışmaktan kaçınmak için türlü bahaneler uyduran bir "gizli bağnaz" olabilir misiniz?
Şunları aklınızdan çıkarmayın:
Ne söylediğinizin farkında olun.
Bazen bize son derece doğal Helen, hiç düşünmeden sarf ettiğimiz sözler başkalarını rahatsız edebilir. Kullandığınız bazı deyim ve ifadeler bazı toplum ve gruplar açısından incitici olabilir. Bu tür sözleri kullanmaktan kaçının. Siz, "Bütün kadınlar dedikodu yapar" derken, şaka yapıyor olabilirsiniz; ancak işyerinizdeki hanımlar açısından bu uygunsuz kaçabilir. Birinin, "Bütün erkekler tembel tenekedir" demesi de aynı derecede haksızlıktır. İşyerindeki konuşmalarınızda "biz" ve "onlar" etkisini yaratacak ifadeler kullanmamaya özen göstermelisiniz.
Bir sorun varsa dile getirin.
İş arkadaşlarınızdan birinin rahatsız edici bir şey söylediğini fark ettiğinizde, onu bir kenara çek in ve sakin bir tavırla, "Biliyor musun, erkekler hakkında aşağılayıcı, küçük düşürücü yorumlar yaptığında, bütün kadınları zor durumda bir akıyorsun," deyin. Kişi değil, davranış üzerinde yoğunlaşın. Birine ırkçı ya da bağnaz demeniz sizi bir yere götürmez; sadece arada daha fazla engel oluşmasına neden olur. Bazen yorumu netleştirmek, karşıdaki kişinin hatayı fark etmesine yardımcı olur: "Bütün İrlandalıların ayyaş olduğuna inanıyorsun, doğru mu anladım?"
Eleştiriye açık olun.
Birini kırdıysanız, savunmaya geçmeyin. Karşınızdaki kişiyi dikkatle dinleyin ve onu anladığınızdan emin olun. "Bütün Asyalıların kötü sürücü olduğunu söylemem kırıcı mıydı? Bu kesinlikle benim düzeltmem gereken bir şey. Çok üzgünüm. Uyardığın için teşekkür ederim."
İlişkileri sağlam tutun.
"Joe bütün sarışınların aptal olduğunu söyledi. Kıro ne olacak! Umarım bu sarışın, telefonlarına çıkmayınca aklı başına gelir," diyor bir bayan çalışan. Joe'nun küçültücü bir yorumda bulunarak durumu kötüleştirmek yerine, özür dilemesi ve "Bunun çok saçma olduğunu biliyorum. Seninle çalışmaya devam etmeyi çok isterim," türünden bir şey söylemesi gerekir.
Çizgiyi çekin.
Saldırgan yorumların arkası kesilmiyorsa, en azından bunların sizin yanınızda konuşulmasını istemediğinizi açıkça ifade edin. "Artık ırkçı ya da cinsiyet ayrımı yapan şakalar duymak istemiyorum- Umarım bu isteğime saygı duyar ve bundan sonra benim yanımda böyle şeyler söylemezsiniz." Yapabiliyorsanız, aynı şeyleri hisseden bir iş arkadaşınızın size destek olmasını sağlayın.
Sabırlı olun.
Değişim bir gecede gerçekleşmez; ancak daha hoşgörülü olmak ve ofisteki küçük düşürücü, saldırgan davranışları ortadan kaldırmak için çaba sarf ederseniz, diğerleri de sizden bir şeyler öğrenebilir. Diğerlerinin hoşgörüsüz davrandığım gördüğünüzde, bunu dile getirin.