Şu sahneyi hayal edin: Bir elinizde su dolu bir sürahi var. Diğerinde ise kapağı olan bir bardak. Bardağa su doldurmaya çalıştığınızda ne olur? Tabii ki su yere dökülecektir, çünkü bardağın ağzı kapalıdır.
Bu örnek, boşuna ortaya koyulan çabayı gösteren fiziksel bir benzetmedir. Bir eğitimcinin, kapalı bir yetişkin öğrenenin zihnine içerik yağdırmaya çalışması da bunun gibidir. Çok fazla şey girmez. Öyleyse ne yapmalı? Zihni nasıl açabiliriz? Cevap basit ve açıktır. Yetişkinler bir eğitim ortamına kendi öncelikleri ve tutumlarıyla birlikte gelirler. Zihinlerini ve ruhlarını açmaya karar verdiklerinde öğrenmeye hazır olurlar. Özellikle yapmamaya kararlı olduklarında, bunu yapmalarını nasıl sağlarsınız? Bunu yapmanın gerçekten tek bir etkili yolu vardır: Onlara, sunduğunuz şeyin ne işe yaradığını inandırıcı bir şekilde gösterin. Örneğin; sunduğunuz içerik aşağıdaki faydaları net ve görünür olarak sağlayabiliyor mu?
· Bir sorunu çözer veya sorunlardan kaçmayı sağlar.
· Bir fırsat veya daha iyi bir statü sağlar.
· Profesyonel veya kişisel gelişim içerir.
Bunun sizin veya kurum için değil, onlar için olduğu net olmalıdır. Bardağın ağzı açık değilse bardağa su dolduramazsınız. Eğer zihnini kapalıysa bir öğreneni, bilgi, beceri veya yeni değerler ve tavırlarla dolduramazsınız.
İsteklilik basit bir prensiptir: Eğitimi her zaman öğrenenlerin ihtiyaçlarına odaklayın. Eğitim oturumunuzda öğrenenlerin "Bu bana ne katıyor?" sorusuna cevap bulmalarını sağlayın. İster canlı ister çevrim içi isterse de uzaktan olsun, eğitiminizi açık ya da gizli olarak anlamlı faydalar üretmek üzere yapılandırdıkça, katılımcılarınız da kendilerini paylaştığınız şeylere açacaklardır. Takip eden örnek bu gerçeği resmediyor.
Örnek Durum:
En başarılı öğrencilerinden seçilerek işe alınan bir grup çalışan, sigorta şirketinde bir eğitim programının ikinci haftasında. Deneyimli bir sigortacı olan eğitmen, öğleden sonraki oturuma nasıl başlayacağını bulmaya çalışıyor. Eğitim zaman planına göre, konu güvence hesabı formu. Öğrenen grubu zeki ve istekli, içerik sıkıcı görünürse, yeterince zorlayıcı değilse ve kişisel olarak değerli bulmazlarsa ilgileri hemen dağılıyor. Bu durum karşısında başarısız olan ve zor duruma düşen eğitmenler var. Peki sigortacı eğitmenimiz, şirket için öncelikli olan bu kitleye, önemli ama pek heyecan verici olmayan bu formu nasıl öğretecek? Eğitmen, parlak ve önü açık genç yetişkin katılımcılarla yüzleşiyor ve ortaya bir hikâye atıyor:
Düşünün ki yıllardır bir BMW otomobil sahibi olmayı hayal ediyorsunuz. Onu gerçekten istiyorsunuz. Para biriktirdiniz ve fazla mesai yaptınız; sonunda peşinat için yeterli olabilecek miktara ulaştınız. Peşinatı verdikten sonra kazandığınız parayla aylık ödemeleri yapabileceksiniz. Sonunda başardınız! Otomobili seçmeye gidiyorsunuz ama aniden aracın sigortası için yeterince nakdiniz olmadığını fark ediyorsunuz. Olsun. Onu alacak, eve götürecek ve sigortayı evde düşüneceksiniz.
Bayiden çıktınız ve eve doğru gidiyorsunuz, otomobilinizden etrafa gurur duyarak bakınıyorsunuz. Birinin sizi göreceğini umuyorsunuz. Gözleriniz arayışta. Bu sırada önünüze çıkan çöp kamyonunu çok geç görüyorsunuz. Frenlere asılıyorsunuz. Acı bir fren sesi duyuluyor ve peşinden de büyük bir gürültü. Çarpma anı!
Enkaza bakarken, yaralanmadığınız için şanslı olup olmadığınızı düşünüyorsunuz. Şimdi sigortasız, arabasız ve parasız ne yapacaksınız?
Ya sizi kişisel finansal bir faciadan tamamıyla koruyacak bedava bir sigorta kazanmış olsaydınız? Kişisel ve kariyer facialarınızı önlemenize yardım edecek bir sigorta? ister miydiniz? Size hemen şimdi vereyim mi? Hem de bedava. Öyleyse güvence hesabı ile tanışın, sizi bir otomobil kazasından değil ama bir kariyer faciasından koruyacak basit bir form. Verdiğiniz anda çok mutlu olduğunuz ama bir anda savunmasız hâle gelen bir krediyi kurtaracak bir form. Bu, kişisel sorumluluklarınızı formu doldurduğunuz anda ortadan kaldıran sigorta poliçeniz. Şimdi hep birlikte yakından inceleyelim. Sadece düşünün. Bu form otomobilinizi korumanıza yardımcı olabilir."
Eğer eğitimdeki genç mezunlarından biri olsaydınız, bu hikâye size ilginç gelir miydi? Bedava sigorta poliçesini ister miydiniz? Eğitmenin sizin için yapmayı önerdiği şeyin ne işinize yarayacağını gördünüz mü?
o Bir sorunu çözmek
o Bir sorundan kaçınmak
o Bir fırsat sunmak
o Bir statü ya da büyüme sağlamak
Bu örnekte, eğitmen bir sorundan kaçınmayı öneriyor. Öğrenenlerin değer verdiği şekilde, bunlardan birini ya da hepsini sunarak, onların hazır olma ve isteklilik hâlini geliştirebilir, öğrenme ve akılda tutma ihtimalim yükseltebilirsiniz.