Kanada Üniversitesi'nde bir profesör, öğrencilerinin günlük gazete manşetlerini nasıl yorumladığını test etmek İstemiş, öğrencilere plasebo, cihat, sahte doktor gibi sözcük ve ifadeler sorulmuş.
Profesör, öğrencilerinin birçoğunun bu sözcükleri anlamadığını görmüş. Bu çok önemli gibi görünmese de, profesör endişeli olduğunu söylemiş.
"İnsanlar, manşetini anlamadıkları bir haberi okumaya yanaşmıyorlar," demiş Dr. Sheldon Ungar. "Yaygın ifadelerden haberdar olmamak, insanların bildikleri şeylerin İfadesi değil, neyi öğrenmeye yatkın olduklarının göstergesidir. Bu umursamazlığın bazı sonuçlan vardır."
Bunlar patronunuzu endişelendiren sonuçlardır.
Günümüzün hızla değişen piyasa koşullarında, patronlar bir çalışanın gerektiği gibi hızlı değişme ve gelişme yeteneğim önemserler; bu yetenek büyük ölçüde resmin bütününü kavramaktan kaynaklanır. Bİr çalışan dünyada yaşanan önemli olayları kavrayamıyorsa ve gelişmeleri takip edemiyorsa, patron onun öğrenme kapasitesinin sınırlı olduğunu düşünüp endişelenir.
Bunun yanı sıra, patron size bir liderlik rolü verecekse, farklı durumlarda zekice davranacağınızdan emin olmak ister. Gündemdeki olaylardan haberdar olmamanız da kimi zaman hem sizi hem de patronunuzu utandıracak durumlara yol açacaktır. Diyelim ki bir toplantıdan önce müşterinizle havadan sudan sohbet ediyorsunuz. Müşteriniz, yeni vergi uygulamasının gelecek yıl faaliyetlerini nasıl etkileyeceğinden söz ediyor. Sizin de bir şeyler söylemenizi bekliyor. Ancak siz tek kelime edemiyorsunuz, çünkü müşterinin neden söz ettiği konusunda hiçbir fikriniz yok. Yeni vergi uygulaması ne ki? Televizyonda da haberleri izlediğiniz yok, çünkü size çok sıkıcı geliyor!
Sizin bu sohbete katılamamanız, en iyi olasılıkla, karşınızdaki kişiyi hayrete düşürür. En kötü senaryo İse şudur: Müşteri size, patronunuza ve şirketine olan saygısını kaybeder. Hangi müşteri, işletmesini yaşamsal ölçüde etkileyen olaylardan habersiz çalışanları istihdam eden bir şirketle çalışmak ister?
1964 yılında, Amerikalıların %81'i günlük gazete okuyordu. Bugün bu oran %54'e kadar düştü. Milyonlarca insan her gün internette sörf yapıyor ancak ziyaret ettikleri sitelerin gündemde-ki olaylarla hiç ilgisi yok. Gençlerin yalnızca %11'i internetin Önemli bir haber kaynağı olduğunu düşünüyor. Geceleri yayınlanan haber programlarının izlenme oranı 1980 yılından beri %44 oranında düştü,
Şirket liderleri, "çirkin Amerikalı" -dünyadaki olaylardan habersiz olan, ABD dışında olup bitenlerle ilgilenmeyen kişi imajını düşündükçe endişeleniyorlar. Bazı işverenler dünya çapında iş yaptıkları -en azından ülkeyi ziyaret eden uluslararası müşterilerden para kazandıkları- için, eğitimli ve dünyada olup bilenlerden haberdar olan çalışanlara sahip olmak, böyle bir imaj çizmek onlar için çok önemli.
"Günümüzde şirketler dünyada olup bitenlerden çok daha fazla etkileniyor. Dünyada meydana gelen ekonomik ve politik gelişmeler hepimizi etkiliyor," diyor yetişkin eğitimi uzmanı ve şirket eğitmeni olan Corinııe L. Gediman. "İşleriyle dünyada yaşanan olaylar arasındaki bağlantıyı kavrayamayan çalışanlar, kariyerlerinde ilerleyemezler."
Bu nedenle patronunuza gündemdeki olaylarla ilgilendiğinizi kanıtlamalısınız; örneğin yaklaşmakta olan seçimler hakkında akıllıca yorumlar yapabilmelisiniz. Böylece onun gözüne girebilirsiniz. Patron, sizin bunları kavrayabildiğinizi ve bu konularda mantıklı konuşabildiğinizi görürse, gelecek üç ay için planlar hazırlanırken takım tartışmalarına liderlik edebileceğinize, olgunluk ve sağduyu gerektiren bir projeyi yönetebileceğinize inanır. Onu müşterilerin ve kendi patronunun önünde toyluğunuz ve cehaletinizle utandırmayacağınıza ikna olur.
Ben bir haber delisi olduğumu itiraf etmeliyim, bu yüzden gazeteci oldum zaten. Hala "Haber okumuyor ya da dinlemiyorum... çok bunalıyorum!" diyen birini duyduğumda, neye uğradığımı şaşırıyorum. İnanın ben de zaman zaman bunalıyorum ve haberlerin kimi zaman insanı çok hırpaladığını kabul ediyorum. Size aklınızı haberlerle bozmanız gerektiğini söylemiyorum; ancak dünyada yaşananlardan haberdar olmamanın bir bahanesinin olabileceğini de düşünmüyorum. Dünyadan olup bitenlerden habersiz yaşarsanız, kendinizi sadece işinizle sınırlamış olursunuz.
"Günümüzde dünya öylesine hızlı değişiyor ki, beceriler ve bilgi çabucak eskiyor," diyor Gediman. "Çalışanlar zihinsel açıdan çevik olmak zorundalar. Bunu en basit düzeyde yapmazlarsa, gündemdeki olayları takip etmezlerse, müşterilerine yetişmekte zorluk çekerler."
Dünyada olup bitenleri kavramak ve hazmetmek, hayatınıza içerik kazandırıp anlam katar; işiniz de buna dahildir. Diyelim ki popüler bir turistik bölgede, bir otelde çalışıyorsunuz. Petrol çıkan ülkeler bu ülkeye petrol sınırlaması getirirlerse, benzin fiyatları yükseleceği için, ziyaretçiler buraya arabalarıyla ya da uçakla gelemezler; bu da patronunuzu etkiler. Dünyanın öbür yansında yaşananların patronunuzu nasıl etkilediğini anlarsanız, şirketiniz için yeni gelir kaynaklan bulmak üzere yöneticilerle beyin fırtınası yapabilirsiniz.
Bu durumda patronunuz sizin büyük resmi görecek kadar zeki olduğunuzu ve bunun yaratabileceği etkiyi görür. Böylece işinizde ilerleyebilirsiniz.
Patronunuzun ve diğer insanların sizi dünyada olup bitenlerden haberdar biri olarak görmesini istiyorsanız, bazı temel noktalan kavradığınızdan emin olmalısınız. İşte yapmanız gerekenler:
Kanalınızı ayarlayın.
Haberlerle ilgilenemeyecek kadar meşgul olduğunuzu söylemeye kalkmayın. Ben buna inanmam, patronunuz da inanmaz. Her gün en az on dakikanızı önemli haberlere ayırın; işe gitmek için hazırlanırken yirmi dört saat haber yayını yapan kanalları izleyebilir ya da radyo dinleyebilirsiniz. Kahvaltı yaparken gazete okuyun. En son gelişmeleri yakalamak, gündemi ve modayı takip etmek için bir sabah programının on beş dakikasını izleyin; gazetelerdeki makaleleri okumaya çalışın. Haberleri tek bir kaynaktan almamaya Özen gösterin: Olaylara yönelik bakış açılan farklı olabilir ve siz de elbette "gerçekleri" öğrenmek istersiniz.
Her sabah manşetleri tarayın.
Gazete almak istemiyorsanız, İnternette ulusal medya sitelerini ziyaret edin. Böylece günlük olaylar hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.
Derinine inin.
En azından haftada bir kez, konuların derinliklerine inmenizi sağlayacak bir haber dergisi, televizyon ya da radyo programı bulun. Kendinizi zorlayın ve size pek tanıdık gelmeyen bir konu hakkında bilgi edinmeye çalışın.
Katılımcı olun.
Arkanıza yaslanıp olup bitenlere seyirci kalmayın. Kentiniz ya da ülkeyle ilgili çeşitli faaliyetler için gönüllü olun. Bu, yaşadığınız yerin Önemli meselelerinden haberdar olmanızı sağlayacaktır.
Keyifli hale getirin.
Eğer anavatanınızdan uzakta yaşıyorsanız, ülkenizle ilgili haberleri internetten takip edin ya da bir gazeteye abone olun. Böylece hem kendi ülkenizde yaşananlardan haberdar olabilir hem de dünyadaki olaylara yabancı kalmazsınız. Gece yarısı programlarını izlerseniz, hem biraz güler hem de günlük olaylar hakkında fikir edinirsiniz.
Kimi zaman içimizi ürperten haberler kimi zaman da son derece eğlenceli, heyecanlı ve bilgi verici olabilir. Bu nedenle küresel ticaret konferansı, en son sosyete dedikoduları ya da çileklerin nasıl büyüdüğü konusunda bilgi edinirken, dünyada yaşananlardan haberdar olma fırsatını da kaçırmayın. Bu bilgilerin karşılığını işinizde ve tüm hayatınızda alacaksınız.