Gündemdeki Olaylardan Haberdar Olmamak

MentalPress 30

Kana­da Üniversitesi'nde bir profesör, öğrencilerinin günlük gaze­te manşetlerini nasıl yorumladığını test etmek İstemiş, öğrencilere plasebo, cihat, sahte doktor gibi sözcük ve ifadeler sorulmuş.

Profesör, öğrencilerinin birçoğunun bu sözcükleri anla­madığını görmüş. Bu çok önemli gibi görünmese de, profesör en­dişeli olduğunu söylemiş.

"İnsanlar, manşetini anlamadıkları bir haberi okumaya ya­naşmıyorlar," demiş Dr. Sheldon Ungar. "Yaygın ifadelerden ha­berdar olmamak, insanların bildikleri şeylerin İfadesi değil, neyi öğrenmeye yatkın olduklarının göstergesidir. Bu umursamazlığın bazı sonuçlan vardır."

Bunlar patronunuzu endişelendiren sonuçlardır.

Günümüzün hızla değişen piyasa koşullarında, patronlar bir çalışanın gerektiği gibi hızlı değişme ve gelişme yeteneğim önem­serler; bu yetenek büyük ölçüde resmin bütününü kavramaktan kaynaklanır. Bİr çalışan dünyada yaşanan önemli olayları kavrayamıyorsa ve gelişmeleri takip edemiyorsa, patron onun öğren­me kapasitesinin sınırlı olduğunu düşünüp endişelenir.

Bunun yanı sıra, patron size bir liderlik rolü verecekse, farklı durumlarda zekice davranacağınızdan emin olmak ister. Gün­demdeki olaylardan haberdar olmamanız da kimi zaman hem si­zi hem de patronunuzu utandıracak durumlara yol açacaktır. Di­yelim ki bir toplantıdan önce müşterinizle havadan sudan sohbet ediyorsunuz. Müşteriniz, yeni vergi uygulamasının gelecek yıl faaliyetlerini nasıl etkileyeceğinden söz ediyor. Sizin de bir şey­ler söylemenizi bekliyor. Ancak siz tek kelime edemiyorsunuz, çünkü müşterinin neden söz ettiği konusunda hiçbir fikriniz yok. Yeni vergi uygulaması ne ki? Televizyonda da haberleri izlediğiniz yok, çünkü size çok sıkıcı geliyor!

Sizin bu sohbete katılamamanız, en iyi olasılıkla, karşınızda­ki kişiyi hayrete düşürür. En kötü senaryo İse şudur: Müşteri si­ze, patronunuza ve şirketine olan saygısını kaybeder. Hangi müşteri, işletmesini yaşamsal ölçüde etkileyen olaylardan habersiz ça­lışanları istihdam eden bir şirketle çalışmak ister?

1964 yılında, Amerikalıların %81'i günlük gazete okuyordu. Bugün bu oran %54'e kadar düştü. Milyonlarca insan her gün internette sörf yapıyor ancak ziyaret ettikleri sitelerin gündemde-ki olaylarla hiç ilgisi yok. Gençlerin yalnızca %11'i internetin Önemli bir haber kaynağı olduğunu düşünüyor. Geceleri yayınla­nan haber programlarının izlenme oranı 1980 yılından beri %44 oranında düştü,

Şirket liderleri, "çirkin Amerikalı" -dünyadaki olaylardan ha­bersiz olan, ABD dışında olup bitenlerle ilgilenmeyen kişi imajını düşündükçe endişeleniyorlar. Bazı işverenler dünya çapında iş yaptıkları -en azından ülkeyi ziyaret eden uluslararası müş­terilerden para kazandıkları- için, eğitimli ve dünyada olup bi­lenlerden haberdar olan çalışanlara sahip olmak, böyle bir imaj çizmek onlar için çok önemli.

"Günümüzde şirketler dünyada olup bitenlerden çok daha faz­la etkileniyor. Dünyada meydana gelen ekonomik ve politik ge­lişmeler hepimizi etkiliyor," diyor yetişkin eğitimi uzmanı ve şirket eğitmeni olan Corinııe L. Gediman. "İşleriyle dünyada yaşa­nan olaylar arasındaki bağlantıyı kavrayamayan çalışanlar, kari­yerlerinde ilerleyemezler."

Bu nedenle patronunuza gündemdeki olaylarla ilgilendiğinizi kanıtlamalısınız; örneğin yaklaşmakta olan seçimler hakkında akıllıca yorumlar yapabilmelisiniz. Böylece onun gözüne girebi­lirsiniz. Patron, sizin bunları kavrayabildiğinizi ve bu konularda mantıklı konuşabildiğinizi görürse, gelecek üç ay için planlar hazırlanırken takım tartışmalarına liderlik edebileceğinize, ol­gunluk ve sağduyu gerektiren bir projeyi yönetebileceğinize inanır. Onu müşterilerin ve kendi patronunun önünde toyluğunuz ve cehaletinizle utandırmayacağınıza ikna olur.

Ben bir haber delisi olduğumu itiraf etmeliyim, bu yüzden ga­zeteci oldum zaten.  Hala "Haber okumuyor ya da dinlemiyorum... çok bunalıyorum!" diyen birini duyduğumda, neye uğradığımı şaşırıyorum. İnanın ben de zaman zaman bunalıyo­rum ve haberlerin kimi zaman insanı çok hırpaladığını kabul edi­yorum. Size aklınızı haberlerle bozmanız gerektiğini söylemi­yorum; ancak dünyada yaşananlardan haberdar olmamanın bir ba­hanesinin olabileceğini de düşünmüyorum. Dünyadan olup bi­tenlerden habersiz yaşarsanız, kendinizi sadece işinizle sınırlamış olursunuz.

"Günümüzde dünya öylesine hızlı değişiyor ki, beceriler ve bilgi çabucak eskiyor," diyor Gediman. "Çalışanlar zihinsel açı­dan çevik olmak zorundalar. Bunu en basit düzeyde yapmazlarsa, gündemdeki olayları takip etmezlerse, müşterilerine yetişmekte zorluk çekerler."

Dünyada olup bitenleri kavramak ve hazmetmek, hayatınıza içerik kazandırıp anlam katar; işiniz de buna dahildir. Diyelim ki popüler bir turistik bölgede, bir otelde çalışıyorsunuz. Petrol çıkan ülkeler bu ülkeye petrol sınırlaması getirirlerse, benzin fiyatları yükseleceği için, ziyaretçiler buraya arabalarıyla ya da uçakla ge­lemezler; bu da patronunuzu etkiler. Dünyanın öbür yansında yaşananların patronunuzu nasıl etkilediğini anlarsanız, şirketiniz için yeni gelir kaynaklan bulmak üzere yöneticilerle beyin fırtınası yapabilirsiniz.

Bu durumda patronunuz sizin büyük resmi görecek kadar ze­ki olduğunuzu ve bunun yaratabileceği etkiyi görür. Böylece işi­nizde ilerleyebilirsiniz.

Patronunuzun ve diğer insanların sizi dünyada olup bitenler­den haberdar biri olarak görmesini istiyorsanız, bazı temel nok­talan kavradığınızdan emin olmalısınız. İşte yapmanız gerekenler:

Kanalınızı ayarlayın.

Haberlerle ilgilenemeyecek kadar meş­gul olduğunuzu söylemeye kalkmayın. Ben buna inanmam, patronunuz da inanmaz. Her gün en az on dakikanızı önemli haberlere ayırın; işe gitmek için hazırlanırken yirmi dört saat haber yayını yapan kanalları izleyebilir ya da radyo dinleye­bilirsiniz. Kahvaltı yaparken gazete okuyun. En son gelişmeleri yakalamak, gündemi ve modayı takip etmek için bir sa­bah programının on beş dakikasını izleyin; gazetelerdeki ma­kaleleri okumaya çalışın. Haberleri tek bir kaynaktan alma­maya Özen gösterin: Olaylara yönelik bakış açılan farklı ola­bilir ve siz de elbette "gerçekleri" öğrenmek istersiniz.

Her sabah manşetleri tarayın.

Gazete almak istemiyorsanız, İnternette ulusal medya sitelerini ziyaret edin. Böylece günlük olaylar hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.

Derinine inin.

En azından haftada bir kez, konuların derinlik­lerine inmenizi sağlayacak bir haber dergisi, televizyon ya da radyo programı bulun. Kendinizi zorlayın ve size pek tanıdık gelmeyen bir konu hakkında bilgi edinmeye çalışın.

Katılımcı olun.

Arkanıza yaslanıp olup bitenlere seyirci kal­mayın. Kentiniz ya da ülkeyle ilgili çeşitli faaliyetler için gö­nüllü olun. Bu, yaşadığınız yerin Önemli meselelerinden ha­berdar olmanızı sağlayacaktır.

Keyifli hale getirin.

Eğer anavatanınızdan uzakta yaşıyorsanız, ülkenizle ilgili haberleri internetten takip edin ya da bir gaze­teye abone olun. Böylece hem kendi ülkenizde yaşananlardan haberdar olabilir hem de dünyadaki olaylara yabancı kal­mazsınız. Gece yarısı programlarını izlerseniz, hem biraz gü­ler hem de günlük olaylar hakkında fikir edinirsiniz.

Kimi zaman içimizi ürperten haberler kimi zaman da son de­rece eğlenceli, heyecanlı ve bilgi verici olabilir. Bu nedenle kü­resel ticaret konferansı, en son sosyete dedikoduları ya da çilek­lerin nasıl büyüdüğü konusunda bilgi edinirken, dünyada yaşa­nanlardan haberdar olma fırsatını da kaçırmayın. Bu bilgilerin karşılığını işinizde ve tüm hayatınızda alacaksınız.