Görev Tanımınızın Ötesine Geçmemek

MentalPress 30

Görev tanımının dışına çıkmak, günümüzde her zamankinden daha önemli hale geldi. Şirketler global olarak rekabet etme   konusunda büyük bir baskı altındalar; patronların da her çalışanı sahip olduğu beceriler konusunda sorgulayacak vakti yok. Ça­lışanlarının sahip oldukları beceri ve yetenekleri değerlendirecek kadar akıllı ve sağduyulu olmasını bekliyorlar. Şirketler "yatay" hale geldikçe, patronlar, takımların tam randımanlı çalışması ko­nusunda daha büyük bir baskı altında kalıyorlar. Bu da çizgilerin  dışına çıkmak istemeyen çalışanlarla uğraşacak zamanlan ol­madığı anlamına geliyor.

Yeteneklerinizi düşünün. İspanyolca ya da Çince biliyor musunuz? Gizli bilgilere ulaşacak ya da sabıkalı müşterileri ortaya  çıkaracak kadar iyi bir internet cambazı mısınız? Bu yetenekleri,  kendinizi patronunuzun gözünde daha değerli hale getirmek içini kullanabilirsiniz. Bunlar sizin formel görev tanımınıza girmese de, becerilerinizi ve yeteneklerinizi işverenin kullanımına sun­manız hem sizin açınızdan hem de şirket açısından yararlı ola­caktır.

Tabii Almanca bildiğinizi patronunuza söylemek istemeyebi­lir; onun Almanca konuşan bir müşteriyle anlaşabilmek için bir tercümana dünyanın parasını vermesini umursamayabilirsiniz

Ancak şunu düşünün: Patronunuz yabancı dil bilginiz konusunda ketum davrandığınızı fark ederse hakkınızda ne düşünür? Size şöyle bir bakıp, "Pekala, bana yardım etmek için ekstra çaba gös­termek istemiyorsun, o halde ben de sana yardım etmek İçin eks­tra çaba göstermeyeceğim," demez mi?

Patronunuzun gözünde değerinizi nasıl artıracağınızdan emin değil misiniz? Gelin işinize değer karmaya başlamanızın yollarını birlikte araştıralım.

Amigo olun.

Biri iyi bir iş çıkardığında, bunu söylemekten çe­kinmeyin. Herkese e-posta gönderin ya da bunu duyurmaya çalışın. "Candan, senin fikrin sayesinde yeni ürünümüz da­ha iyi çalışmaya başladı. Harika bir fikirdi gerçekten!" deyin. İşyerinde başkalarına destek olduğunu ve onları takdir ettiği­ni gösteren bir çalışana paha biçilemez.

Eyleme geçin.

Bir şeyin yapılması gerektiğini fark ettiğinizde, yapın. Fotokopi makinesine kağıt koymak gerekiyorsa, koyun. Birinin, sizin çok iyi bildiğiniz bir sistemle uğraştığını fark et­tiğinizde, yardım eli uzatın. Hiç kimsenin yapmak istemediği işleri üstlenen bir "angaryacı" olmayın elbette ama işlerin so­runsuz yürümesi için yapılması gerekenler konusunda gönül­lü olun.

Kendinizi eğitin.

Birçok işveren sizin organizasyona kattığınız değeri artıracak kursların parasını ödeme konusunda gönüllü olacaktır. Ya da patronunuzdan verimliliğinizin artması için sizi bir süreliğine başka bir departmana yönlendirmesini iste­yin. Bir hafta sonu seminerine katılmanız bile patronunuza en son trend ve fikirleri takip etme konusunda adım atmaya hazır olduğunuzu gösterir. Profesyonel bir organizasyonunun aktif bir üyesi olun; böylece patronunuz iş alanında neler olup bit­tiğini yakından takip ettiğinizi fark eder.

Korkusuz olun.

Yeni bir proje konusunda gönüllü olmaktan ya da başka birinin boşluğunu doldurmaktan kaçınmayın. Bunu, patronunuza yeni zorlukların üstesinden gelmeye çalışma konusunda gönüllü olduğunuzu göstermek için bir fırsat olarak kullanın.

Geribildirim isteyin.

Patronunuzdan yılda birkaç kez gayrı res­mi geribildirim İsteyerek ona sürekli gelişmeye açık olduğu­nuzu gösterin. Bu hem sizinle ilgili yıllık değerlendirmeler üzerinde olumlu etki yaratır, hem de patronunuza sürekli ge­lişmeye ve yeni fikirlere açık olduğunuzu kanıtlar.

Eğer içine kapanık ya da utangaç biriyseniz, bu adımların ba­zıları size başlangıçta zor gelebilir. Bununla ilgili olarak aileniz­den ve arkadaşlarınızdan destek isteyin; onlar işinize yansıtabile­ceğiniz diğer beceri ve yeteneklerinizin de farkında olabilirler; si­zin yeni girişimler üzerinde yoğunlaşmanıza ve kendinize daha fazla güvenmenize yardımcı olabilirler.