Şimdiye kadar dikkatimizi hep müşteriye yönelttik. Ama hizmet oyununda çok önemli bir başka oyuncu daha var: siz. iyi bir hizmet uzmanı kendini yönetmenin müşteriyi yönetmek kadar önemli olduğunu öğrenmiştir.
Fark Yaratan Hizmet sunmak ulaşılması olanaksız bir hedef ya da bunu yapmaya çalışan kişi için bir işkence olmamalıdır. Sürekli antrenman yapan bir sporcu ya da enstrümanını kusursuz çalmaya uğraşan bir müzisyen gibi siz de kendinizi ve performansınızı geliştirmeli, değerlendirmeli, değerlendirme sonuçlarına göre gerekli değişiklikleri yapmalı ve kendinizi yönetmeyi öğrenmelisiniz. Bu da hem çok çalışmanız, hem de iyi yaptığınız bir iş için kendinizi kutlamayı bilmeniz anlamına gelir.
Kendinize ve işinize ilişkin duygularınız; işinizi sevmeniz ya da bu işin sizi tükettiğini düşünmeniz kaçınılmaz olarak yaptığınız İşin kalitesine yansıyacaktır. Fark Yaratan Hizmet, bu işin içinde yer alan herkesi ödüllendirmelidir.
Stres bilmecesi beyin ile bedenin bağlantısındadır: Duygularımız, düşüncelerimiz ve algılamalarımız neler yaşadığımızı ve stresli durumlarda ne gibi fiziksel tepkiler verdiğimizi nasıl etkiler?
Sükuneti Sağlamak Bir Sanattır. Bu Sanatı İyi Öğrenin.
Gergin, sinirli, heyecanlı, öfkeli, kavgaya hazır, endişeli, değişken, kırıcı ve hala ilk kahvenizin gelmesini beklemekte olduğunuz zamanlarda kimseye bir yararınız olamaz. Günümüzde hizmet alanındaki işlerin duygusal boyutu koca kutuları kaldırmaktan ya da beton dökmekten çok daha yorucu olabilir. Eğer stresle başa çıkmayı öğrenemezseniz işinizi iyi yapmak için harcadığınız tüm emekler boşa gidecektir.
Çeşitli temalı eğlence parklarında çalışanlara sahne üzeri ve sahne arkası kavramları öğretilmektedir. Sahne üzeri müşterinin sizi görebileceği ya da duyabileceği herhangi bir yerdir. Sahne arkası ise müşteriler tarafından görülmeyeceğiniz ve duyulmayacağınız her yer.
Stres yaşamakta olan bir çalışan yöneticisinden o anda başında bulunduğu işi bir başkasına devrederek kendisini toparlamak için izin İsteyebilir. Sahne arkasına çekildiğinde duygularını boşaltır, gerekeni yapar, tekrar oyundaki yüzünü takınır ve müşterilerini kırmaktan endişe duymaksızın İşinin başına döner.
Siz, yöneticiniz ve kumlusunuz çalıştığınız ortamı yönetmek konusunda birlikte çaba harcamalısınız. Ama hizmet verdiğiniz sırada yaşadığınız herhangi bir olaya nasıl tepki vereceğinizi ancak siz ayarlayabilirsiniz. Nasıl başa çıkacaksınız? Stresi azaltmaya yarayan çok sayıda teknik vardır, bunları odanızda da uygulayabilirsiniz, satış bölümünde de. Sizin için en iyi tekniklerin hangileri olduğunu bulun ve her gün bunları uygulayın. Başlangıç için aşağıda bunlardan on tanesi anlatılmaktadır.
Stres Azaltma Teknikleri
-
Nefes alın. Derin nefes almak stres azaltma konusunda en eski ve en iyi tekniklerden biridir. Stres akciğerlerdeki normal oksijen - karbondioksit dengesini bozabilir. Derin nefes almak bu dengeyi yeniden sağlar ve paniğe kapılmanızı engeller. Burnunuzdan derin bir nefes alın, yedi saniye (daha fazla değil) tutun, ve yavaşça ağzınızdan verin. Bunu üç - altı kez tekrarlayın.
-
Gülümseyin. Ruh haliniz sizin eserinizdir ve ruh halinize göre gergin ya da rahat olursunuz. Gülümsemek bulaşıcıdır. Bir müşterinizin canının sıkkın olduğunu gördüğünüzde gözlerine bakın ve en iyi, en güzel gülümsemelerinizden birini kendisine gönderin. Yüzde doksan dokuz müşteriniz de size gülümseyecektir.
-
Gülün . Mizah duygunuzu korumak strese karşı en büyük silahınızdır. Stres psikologu Frances Meritt Strern'in yıllarca uğraşmak zorunda kaldığı zor bir müşterisiyle yaşadıklarına bakalım. Stern bu müşterisinden sık sık "Şu soytarı beni sinirden çıldırtıyor" diye yakınırdı. Bir gün bu müşteriyi gerçek soytarı giysileri içinde, yüzü bembeyaz, dudakları kocaman ve kıpkırmızı, kafasında komik bir şapka, ayaklarında uzun burunlu koca ayakkabılarla hayal etmeye başladı. O andan başlayarak stresi azaldı ve kendini işine verebildi.
-
. Stresinizi açığa vurun. Kızgınlık ve öfkenizi içinizde tutmaya çalıştıkça dışarıya daha çok yansıyacaklarından emin olabilirsiniz. Gerginliğinizi görmezden gelmek sizi yiyip bitirir, ama stres yaratan olaylara karşı tepkilerinizi ertelemek yapıcı bir yöntemdir. Kontrolü elinizde tutmanızı sağlar.
İPUCU: Bu teknikten daha fazla yararlanmak amacıyla hizmet görevlileri kendilerini en çok sinirlendiren müşterilerin ve olayların yer aldığı bir stres listesi tutmaktadır. Listeye yaptığı eklemeler gerginliğini azaltmakta olup, birkaç yıl içinde bu liste üzerindeki stres yükünü atmasına yarayan bir rehber haline gelmiştir.
-
Bir dakikalık bir izne çıkın. Satış danışmanı olarak çalışan Selim stresli anlarında kendisini Ege’nin eşsiz mavilikteki denizlerinde sualtı avcılığı yaparken hayal etmektedir. Bu görüntü üzerinde çok çalışmıştır ve artık her türlü zaman ve yer duygusunu yitirip hayalinde oraya gitmeyi başarabilmektedir; bu tatiller bir ya da iki dakika sürse bile çok işine yaramaktadır. Stresli bir görüşmeden sonra ya da stres yaratacak bir müşteriyle görüşmeden önce tatilini yapıp gelmekte ve rahatça müşterisiyle ilgilenmektedir.
-
Gevşeyin. Stresli olduğumuzda kaslarımızı gereriz, bu yüzden gerilim daha da artar. Bunu yapmak yerine izometrik çalışmalar yapmayı deneyin: belirli kasları ya da kas gruplarını önce gerip sonra gevşetin. Yumruğunuzu sıkıp gevşetin. Mideniz, hem de iyi yaptığınız bir iş için kendinizi kutlamayı bilmeniz anlamına gelir.
-
Kendinize ve işinize ilişkin duygularınız; işinizi sevmeniz ya da bu işin sizi tükettiğini düşünmeniz kaçınılmaz olarak yaptığınız İşin kalitesine yansıyacaktır. Fark Yaratan Hizmet, bu işin içinde yer alan herkesi ödüllendirmelidir.
Bunu beş kez yapın.
Başınızı öne ve iki yana doğru hareket ettirin, Arkaya eğmeyin; çünkü bu, kaslarınızı gevşetmekten çok gerecektir. Omuzlarınızı kaldırıp indirerek öne- arkaya hareket ettirin. Bu özellikle uzun süre oturarak ya da ayakta çalıştıktan sonra iyi gelecektir.
-
Organize olun. Organize olmak kontrolü elden kaçırmamanızı sağlar ve stres düzeyinizi düşürür. Telefonda müşteri hizmetleri bölümünde çalışan Erkan "Ne zaman telefonda beklemek zorunda kalsam hemen masamın üzerini düzenlerim" der ve şöyle devam eder: "Akşam çıkarken her şey yerine kaldırılmış ve ertesi günün öncelikler listesi hazırlanmış olur."
-
Olumlu konuşun. Kızgınlığınızı ve öfkenizi olumlu yollardan boşaltın. Müşterilerle yaşadığınız deneyimleri iş arkadaşlarınızla paylaşırsanız olayların gülünç yönlerini bulur ve benzer durumlarda ne yapacağınıza ilişkin yeni bakış açıları kazanırsınız. Aynı konular üzerinde sürekli olumsuz konuşmalar yapmak, dertlenmek stresinizi azaltmayacağı gibi daha da arttıracaktır.
10. Aralarda sağlığınızla ilgilenin. İş sırasında verdiğiniz normal araları stresinizi azaltmak için kullanın. Açık havada yürüyün, sevdiğiniz kitaptan birkaç sayfa okuyun, ya da birkaç dakika için yalnızca gözlerinizi kapatıp oturun. Aralarda çay, kahve gibi içecekler, kuruyemiş, cips gibi yiyecekler yerine sağlıklı gıdalar ve meyve sularını deneyin.
Tekrarlayalım: Ancak kendinizi iyi hissettiğiniz zaman iyi hizmet verebilirsiniz. Kendinizi iyi hissetmeniz de yalnız size bağlıdır.
Müşteriniz ne kadar öfkeliyse sizin o kadar iyi olmanız gerekir: işini iyi bilen, kendine güvenen, sakin, kendini kontrol edebilen bir profesyonel gibi.
Profesyonel olun.
Bugün pek çok yöneticinin ağzından "Müşterilerimiz en iyi dostlarımızdır" sözleri eksik olmuyor. Ama Fark Yaratan Hizmet Uzmanları dostça davranmak ile dost olmak arasında önemli bir fark olduğunun bilincindedirler.
Dostça bir ilişki yapılan iş ne olursa olsun açık ve anlaşılır bir hedeftir. Müşterilere karşı kibar, ilgili ve profesyonelce davranmak yakın bir arkadaşımıza işyerinin kuralları içinde davranmamıza benzer, (tabii bu tür yaklaşımlar müşterilerimizi bize daha çok bağlar)
Dostluk dediğimizde ise yaptığımız işin sınırları dışında başlayan ve süren, normal müşteri / görevli ilişkilerini aşan kişisel taahhütlerin de içinde yer aldığı bir ilişki türünden söz ediyoruz.
Peki bu müşterilerle hiçbir zaman dost olamayacağımız ya da dostlarla iş yapamayacağımız anlamına mı geliyor? Kuşkusuz hayır. Hepimiz arkadaşlarımızın bizimle iş yapmayı isteyeceklerini umarız. İş ilişkilerinin ilginç dostluklara dönüşmesi de görülmemiş bir durum değildir, üstelik oldukça da hoş bir olaydır.
Gazetelerin okuyucu mektupları köşelerine bakılırsa günümüzde hizmet uzmanları ile müşteriler arasındaki iş ilişkileri azımsanmayacak sayıda romantik başlangıçlara da yol açabilmektedir. Ama bu durum iş dışında devam eden bir ilişkinin sonucudur.
Önce İş
İş sırasında müşteri her şeyden önce müşteridir. Oraya sizinle sohbet ya da arkadaşlık etmek için değil, sizin yaptığınız iş aracılığıyla kendi gereksinimlerini karşılamak için gelmişlerdir.
İster yeni bir saç modeli yaptırmak, ister güçlü bir yapıştırıcı almak, ister başka bir gereksinim için olsun size yalnızca bir hizmet görevlisi olarak ihtiyaç duyarlar. Yeni bir arkadaş aradıkları için gelmiş değillerdir.
İPUCU: En iyi hizmet verebileceğiniz durum profesyonelce davrandığınız, ancak olayın kişisel yönünü de göz ardı etmediğiniz durumlardır. Bu, işinizi yürütürken kuracağınız dostça, profesyonelce ilişkiler ile dışarıdaki arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizi birbirine karıştırmamanız demektir.
Birlikte iş yapmak söz konusu olduğunda dostlukların bundan zarar görebileceğini de unutmamak gerekir. Arkadaşlarınız verdiğiniz hizmetten memnun kalmadıklarında bunu size söylemeyi göze alacak kadar kendilerini rahat hissediyorlar mı? Çok eski arkadaşlar bile yalnızca iş ilişkisi olmayıp içinde arkadaşlığında yer aldığı durumlarda size karşı dürüst davranamayabilirler. Hizmetinizle ilgili olumsuz düşüncelerini saklamayı, hatta sizi incitmektense başkalarıyla iş yapmayı tercih edebilirler.
İşinizle dostluk ilişkilerinizi birbirine karıştırdığınızı gösteren davranışlar sizi tanımayan müşteriler ve sizi tanıyan yöneticileriniz ile iş arkadaşlarınızı rahatsız eder.
Kuyrukta bekleyen bir müşteri kendisinin dışlandığı anlamına gelebilecek kişisel konuşmalardan ve benzer davranışlardan rahatsızlık duyabilir. Normalden uzun bir süre beklemiş olmasalar bile sizin bir başkasıyla onlara gereksiz görünebilecek bir sohbete koyulmanız daha fazla beklemiş oldukları duygusunu yaratır. Adeta kendilerinin zamanını çalmış olduğunuzu düşünürler.
İş arkadaşlarınız ve yöneticileriniz, özellikle de bekleyen başka müşteriler varken belirli bir müşteriye diğerlerinden farklı ve ayrıcalıklı davrandığınızı düşünürlerse benzer bir tepki gösterebilirler.
Gerçeklik Dakikalarını hatırlayalım: Gerçeklik Dakikaları, müşterinizin sizin ne yaptığınızı gözlemleme ve yaptığınız işin kalitesini değerlendirme olanağına sahip olduğu zamanlardı. En iyisi her zaman "profesyonel olmak" tır.
Gösterdiğiniz İlgi Farklı Olmalı
Dostluk ile dostça davranmak arasındaki fark ve empati ile sempati arasındaki fark birbirleriyle ilişkilidir. Arkadaşlarınız üzüntülü ya da sevinçliyken duygularını onlarla paylaşırsınız. Arkadaşlığın bir gereği olarak sempati gösterirsiniz. Arkadaşlarınızın başları derde girdiğinde onlara yol da gösterebilirsiniz. Onların iyiliği için onlara kızabilirsiniz bile. Ama onların her sorununu çözmekle yükümlü değil işinizdir.
Müşteriler de hayal kırıklığına uğradıklarında kendilerine ilgi göstermenizi beklerler. Ama onların beklentisi kişisel ilişkilerde olmayan bir şeyi de kapsar: kendinizi olayın içine katmaksızın sorunlarını çözmeniz, işleri yoluna koymanız gerekir. Hem profesyonelce hem de dostça davranmanın bir gereği olarak empati göstererek iş ilişkileri ile kişisel ilişkileri birbirine karıştırmamanın güzel bir örneğini vermiş olursunuz.
Hizmet uzmanları ile müşteriler arasında resmi olmayan bir araştırma yaptık ve bir hizmet uzmanının profesyonel olup olmadığını nasıl anlayabileceklerini sorduk. En çok verilen yanıtlar şunlardı:
Profesyonel davranışlar
Üstlendiği rolün bilincinde, temiz ve düzenli giyinmiş
Kendine güveniyor, işini biliyor, araştırmadan "bilmiyorum" demiyor
Gülümsüyor, yardım etmeye istekli görünüyor.
Profesyonel Olmayan Davranışlar
Müşteriyi görmezden geliyor, nedeni de genellikle kişisel bir sohbet ya da telefon görüşmesi
Kendine güvensiz ve sıkıldığını belli ediyor
Müşteriyle konuşurken sakız çiğniyor ya da bir şeyler yiyor
Siz ve İşiniz
İşini en iyi şekilde yapmaya çalışan hizmet uzmanlarının çoğunlukla görmezden geldikleri bir kişisel ilişki türü daha vardır: sizinle en yakınlarınız, yani aileniz, sevdikleriniz arasındaki ilişki. İş gününün koşturmacası içinde pek çok şey yaşayacaksınız ve akşam o masum soruya, "Günün nasıl geçti hayatım?" sorusuna yanıt olarak anlatacağınız çok şey olacak. Yaşadıklarınızı ailenizle paylaşmanız işinizi niçin bu kadar önemsediğinizi daha iyi anlamalarını sağlasa da onları iş sorunlarınıza fazlasıyla ortak edip sıkmaya hakkınız olmadığı gibi müşterilerinizin sırlarına da saygılı olmanız profesyonel olmanın gereğidir.
İPUCU: 'Siz' ile 'işiniz' arasına net bir çizgi çekin. 'Siz' akşam olduğunda sizinle birlikle eve gider, 'işiniz' ise işyerinde kalır.
İyi hizmet müşteriye gülümsemek değil, müşteriyi gülümsetmektir.
Uzman Olmanın Gereği: Her Zaman Öğrenmeye Devam Edin.
Her an görev basındasınız ve gördüğünüz her şeyi hatırlamak zorundasınız.
Onları görmüşsünüzdür. Hatta siz de takmış olabilirsiniz. Bilirsiniz, üzerinde "stajyer" yazan şu yaka kartlarından söz ediyoruz. Tüm dünyaya "Biraz sabırlı olun. Ben henüz öğreniyorum." diye ilan eden kartlar.
Çoğunlukla staj yapmakta olanları genç, öğrenme isteğiyle dolu, soru sormaya meraklı, eğitimini bir an önce bitirip işinin başına geçmek isteyen insanlar olarak düşünürüz. Ama Fark Yaratan Hizmet yaşam boyu öğrenmeye açık olmayı gerektirir. Öğrenme süreci yakanızdaki stajyer kartını çıkarmanızla sona ermez, aslında daha yeni başlamaktadır. Atletler gibi müşteri hizmetinde en iyi olmayı amaçlayanlar da sürekli antrenman yapar, performanslarını geliştirmenin yollarını arar, daha iyi nasıl hizmet sunabileceklerini düşünürler.
Ne bilmeniz gerekiyor? Yaşam boyu öğrenme sürecine kişisel bir müşteri hizmeti çalışma programı olarak bakın. Nasıl herhangi bir konuda başarılı olmak için o konuyu tüm yönleriyle bilmek gerekirse müşteri hizmetinde uzmanlaşmak için de birbirleriyle ilintili birkaç konuda kendinizi geliştirmeniz gerekir. Temelde beş konu vardır: teknik beceriler, insan ilişkileri alanındaki beceriler, ürün ve hizmet bilgisi, müşteri bilgisi, ve kişisel beceriler. Bunların hepsi başarınızda çok önemli rol oynar.
Güçlü ve zayıf yönlerinizin hangileri olduğunu sınamak amacıyla aşağıda yer alan soruları yanıtlayın. Yanıtlarınızı kimseye göstermek zorunda değilsiniz, onun için