Hiçbir iş sorunsuz değildir. Herkesin, yakınacağı bir şeyler mutlaka vardır; buna çok para kazanmak da dahildir (uydurmuyorum!)
Bir araştırmada yöneticilerin, çalışanların işten ayrılma nedenleri konusunda şunları duydukları ortaya çıkmıştır:
-
"Bir çalışan işten ayrıldı çünkü ofisin kokusunu sevmiyordu."
-
"Biri, çok para kazandığını ve bunu hak etmediğini söyledi."
-
"Biri, sirke katılmak için işten ayrıldı."
-
"Haber bile vermeden çekip gitti. Şimdiye kadar neden işten ayrıldığı konusunda bir fikir edinemedik, zaten kendisiyle bağlantımız da tamamen koptu."
-
"Bir çalışan, gereğinden fazla çalıştığı için ayrıldığım söyledi."
-
"Sabahları uyanamadığı için işten ayrılan biri vardı."
-
"Bir çalışan, genel seçim sonuçlarından memnun kalmadığı için İtalya'ya taşındı."
-
"Bir çalışan, bilgisayar kullanmayı sevmiyordu; işin de düşündüğü kadar pırıltılı olmadığını söyledi."
Patronlar, bir işin sonucuna giden yolda ileriyi göremeyen ve sabırla ilerleyemeyen çalışanlara çok kızarlar. Hemen pes edip işten vazgeçen çalışanlar da onlara göre değildir.
Patronlar sizi işten çıkarmak için işe almazlar. Sizinle bir iş anlaşması yaparlar. Bu anlaşmanın gereği olarak siz, iş konusunda yetenekleriniz çerçevesinde elinizden yelen çabayı gösterir ve karşılığında bir ücret alırsınız.
Ancak birçok çalışan her işte zorlukların ve engellerin olduğunu anlayamıyor; patronlar ise sizin bunu bildiğinizi varsayıyorlar. Aynı anda bir sürü işi idare etmek zorunda oldukları için, sizin bilgisayar kullanmaktan hiç hoşlanmadığınıza, ofisin çok kötü koktuğuna ve balık tutmayı bu işe tercih edeceğinize dair yakınmalarınızı duymuyorlar bile.
İş sırasında ne zaman bir şeyler sizin istediğiniz gibi gitmese durmanız, patronunuza, sizin liderlik için gerekli özelliklere sahip olmadığınızı gösterir. Hatta belki de sizin sürekli "başınızda birine" ihtiyaç duyduğunuzu düşünmesine yol açar. Organizasyonlar artık çok daha iç içe geçmiş bir yapıya sahip ve en zayıf halka kadar güçlü. Sizin bir engeli aşamadığınızda ayaklarınızı sürümeniz, en zayıf halka olmasanız bile zayıf bir halka olarak algılanma olasılığınızı artırır.
Bu nedenle engellerin üstesinden gelmek önemlidir. Bu hem sizin takımın güçlü ve yetkin bir elemanı olduğunuzu gösterir; hem de iş arkadaşlarınız sizin liderlik malzemesine sahip olduğunuz düşünürler; bu ilerleyebilmeniz açısından önemli bir niteliktir. Dahası, engelleri aşma yeteneğiniz, patron açısından, sizin kolayca yılmadan işverenin hedef ve beklentilerini karşılayabileceğinize dair bir göstergedir. Patron, engelleri aşıp kendinize bir yol bulacağınıza inanmadığı sürece sizi liderlik pozisyonunu getirmez.
"On yıllar boyunca işverenler sadece hizmet eden ve kendisine söylenenleri yapan çalışanlar aradılar," diyor esneklik konunundu dersler veren bir eğitim şirketinin yöneticisi olan Al Siebert. "Ancak işyerlerinde meydana gelen büyük değişim sonucu, iıj verenler arlık kendini çabucak yeniden yönlendirebilen, değişime hızlı uyum sağlayan çalışanlar aramaktalar."
O halde gelin engelleri aşmak için beceriler geliştirmek üzere neler yapmanız gerektiğine bakalım.
Kafanızda en kötü senaryoyu çizin.
Olası tehlikeleri yazarak ya da en azından sözle ifade ederek korkularınızla yüzlesin. Korku genellikle insanın hareket etmesini engeller; bu nedenle, bunlarla bir kez yüzleştiniz mi aşma konusunda daha donanımlı hale gelirsiniz.
Mücadele konusunda gönüllü olun.
Olanları öylece kabullenmeyin. Satışların birçoğunun tam beş kez reddedildikten sonra gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Sorularınızı yeniden yapılandırmak, yeni bilgi ve kaynaklar sunmak için yöntemler düşünün, İşler ilk seferinde ters giderse hemen pes etmeyin.
Başarıyı gözünüzde canlandırın.
Gözünü ödülden ayırmayın; bu büyük bir anlaşma ya da önemli bir müşteriyi kazanmak olabilir. Bir engelle karşılaştığınızda, bunu aşmanız halinde elde edeceğiniz ödülü düşünün,
Espri yapın.
Patronunuz sizin bir engele yenik düştüğünüzü görmek istemez; işi başarmak konusunda daha kararlı hale geldiğinizi görmek ister. Bu konuda bir mizah duygusu geliştirin; patronunuz bunu bir süre İçin moraliniz bozulsa da oyunu bırakmayacağınız işareti olarak görecektir.
Gerçekçi olun.
Şöyle bir geri çekilip bakmadan ve ne yaptığınızı yeniden düşünmeden bir engel üzerinde çabalayıp durmanız, moralinizi bozabilir. Belki de o terfii almak İçin daha fazla eğitime ihtiyacınız vardır.
Veri toplayın.
Her zaman bir başkasından Öğüt almak zorunda değilsiniz; ancak başka insanlardan fikir almanız, sorunu daha net bir şekilde görmenize yardımcı olabilir. Bu her zaman birlikte çalıştığınız biri olmak zorunda değildir. Birçok başarılı insan yeni bir bakış açısı geliştirmek için arkadaşlarına ya da ailesine başvurmaktadır.
Güvene yatırım yapın.
Başkalarının engelleri nasıl aştığı konusunda ilham veren kitaplar okuyun, Özgüveni güçlendiren etkinliklere katılın. Başarılı olan insanlarla zaman geçirin; onlardan sorunla nasıl baş ettikleri konusunda öykülerini sizinle paylaşmalarını isteyin.