Fikirler hakkındaki en çarpıcı şeylerden biri de beynimizi otomatik pilota bağlayabileceğimiz gerçeğidir. Beyninize temel kavramları ve bunlara ilişkin bir dizi uyarımı verecek olursanız, bir süre sonra size üzerinde çalışabileceğiniz kavramlar verecektir. Bir sorunla yüzyüze geldiğinizde onu en son ana bırakmak gibi berbat bir eğilim taşırız. "Her zaman en iyi performansımı baskı altındayken gösteririm!" Bildik bir laf, öyle değil mi? Bu doğrudur da. Çözüm günü baskısıyla, zihnin yoğunlaşma gücü harika bir düzeye varır.
Gelgelelim, beyninizin böyle düşünmekten çatlamasını istemezsiniz herhalde. İki hafta içinde birşeyler üretmek zorundaysanız ve normalde işe son andan bir iki gün önce başlıyorsanız, bu kez işe bir an önce girişmeyi deneyin. İşi bir an önce gerçekleştirmek için değil, sadece durumun boyutlarının ayırdma varmanızı sağlayacak yeterli veriyi elde etmek için!
Öyleyse: Soruna ilişkin özet metni okuyun. Konuyla ilgili makaleleri tarayın. Videoya bir göz atın. Birkaç kişiyle bu işi konuşun. Sonra eski halinize dönün. Siz diğer etkinliklerinizle ilgilenirken, bu konuda düşünmeniz bilinçaltından sürecektir. Gözden geçirdiğiniz ham veriler, tekrar kazana atılıp deneyiminizin özünü yavaş yavaş içine çekmesi için, bir süre daha ağır ateşte pişirilebilir. Tüm yapacağınız, dibi tutmasın diye arasıra kazanı karıştırmaktır. Sonrasında, artık hazır olduğunuzda, gizliden gizliye sürmüş olan pek çok ciddi düşüncenizin yararını görmek için sofranın başına oturabilirsiniz. Mutlaka deneyin.