Düşünceniz Yaklaşımınızı Yönlendirir

MentalPress 30

 

Müzakerede karşı taraf, gerçekte böyle olduğundan değil, ama böyle olduğunu düşündüğünden ağırlığını daha fazla kullanır. Rakibimizin, sahip olduğundan daha fazla güç kul­landığına inanarak bunu kendimiz için yanlış bir durum hali­ne getirebiliriz. Bunu yaptığımızda, rakibin hissettiği gücü kendi güçsüzlüğümüzle birleştirmiş oluruz.

Rakibiniz kim olursa olsun, olduğundan kuvvetli görüne­bilir. Belki de bunun nedeni sizin kendinize güvensiz olma­nızdır. Neden, karşınızdakinin sizi etkileyebilmesi veya çok ihtiyaç duyduğunuz bir şeyi sağlaması olabilir. Gerçek ise ter­sidir; asıl karşınızdakinin sizin önerdiğiniz şeye ihtiyacı var­dır, çözeceğiniz sorunlara, oluşturacağınız fırsatlara, verece­ğiniz yanıtlara, tatmin edebileceğiniz tercihlere ihtiyacı var­dır.

Müzakerede etkimizi oturtmak ve artırmak zorundayız. Buna nasıl baktığınız sonucu da etkiler. Eski bir atasözünde, "görmek, inanmaktır" denir. Otorite ve güven kendi algılayışımızdan ileri gelir. Taşıyacağınız otorite kendine duyduğu­nuz güvene bağlıdır. Bu zekânızın göstergesidir.

Güven kilit rolündedir. Güveninizi kaybederseniz, rakip bunu sezecektir. Bu da müzakereyi daha zayıf bir konumda tamamlamanıza yol açar. Bu yüzden müzakere öncesinde tak­tiğin açık olması gereklidir. Rakibin güvenini kaybetmesi, si­ze çizgiyi aşma olanağı verir.

Etkinlik güvene dayanır. Güvenin kaynağı ise hazırlık saf­hasındadır. Önermemiz gereken tüm olumlu şartlar ve raki­bin zayıflıkları göz önünde tutularak düşünülmelidir. Böyle­ce mantığımızı ve pozisyonumuzu güçlendiririz. Bu süreçte etkimizi enine boyuna değerlendirmemizin paha biçilmez ya­rarı vardır.