1) Yapmalıyım, etmeliyim:
"Bunu yapmalıyım.“
Kendinizi "yapmalıyım” la motive ederek suçlu ve stres altında hissetmeye başlıyorsunuz.
Öneriler:
"Yapmalıyım" fiilinin yerine "yapmak istiyorum“ u kullanın.
Ne yapmak istediğinize karar verirken esnek olun.
2) Ya hep ya hiç:
"En ufak bir hata, başarısız olduğumuz anlamına gelir.“
Bu olumsuz düşünme şekli, çevrenizdeki varlıkları veya olayları aşırı uçlarda görmenize neden olur.
Siyah ya da beyaz; mükemmel ya da berbat gibi.
Öneriler:
Hata yapmak tamamen başarısız olmakla aynı şey değildir.
Ya hep ya hiç diye düşünmeyin.
Ara tonları da görmeye çalışın.
3) Gereğinden fazla genelleme yapma:
"Bu her zaman oluyor."
Her zaman veya hiçbir zaman kelimelerini sık sık kullanırsanız, bir olayın kaçınılmaz olduğunu düşünmeye ve gerçekleri çarpıtmaya başlarsınız.
Olaylar karşısında duruma hakim olmak yerine kendinizi "kurban' gibi hissedersiniz.
Öneriler:
Bu kelimeleri hayatınızdan çıkartmalı ve yerlerine açık gerçekleri koymalısınız.
Olayları olabildiğince genelleme ve yargılama yapmadan anlatmaya çalışmak size yardımcı olacaktır.
4) Zihin süzgeci:
"Yapılan bu hata tüm projeyi mahvetti."
Karşılaştığınız olayları zihin süzgecinden geçirdiğinizde, beyniniz olayın genellikle olumsuz yanlarına odaklanır ve olumlu yanlarını göz ardı eder.
Öneriler:
Olayları değerlendirirken olumlu yanlarını da görmeye çalışın ve sorunu çözmeye odaklanın.
5) Olumlu değerlendirmeye kapalı olma:
“İşimle ilgili yaptığı iltifatlar kibar olmasından kaynaklanıyor."
Kendiniz veya performansınız hakkında yalnızca olumsuz değerlendirmeleri kabul etmeniz stresinizi arttırır.
Öneriler:
Fazla alçakgönüllü olmayın ve üstün yanlarınızı görmezden gelmeyin.
Size yapılan iltifatları geri çevirmeyin.
6) Acele sonuç çıkartma:
"Bölümde yeniden yapılanmaya gidiliyor. Biliyorum beni kovacaklar.“
Daha ne olup bittiğine dair gerçekleri öğrenmeden, başınıza en kötü şeyin geleceğini varsayıyorsunuz.
Öneriler:
İlk önce verileri toplayın, sonra bu veriler üzerinden bir sonuca ulaşın.
7) Yaftalama:
Toplantıya geç kaldım. Nasıl bu kadar aptal ve sorumsuz olabilirim?'
Kendinize olumsuz sıfatlar yakıştırıyorsunuz.
Bu tür davranışlar kötü hissetmenize yol açar ve tıpkı diğer olumsuz düşünce tarzları gibi gerçekleri saptırır..
Öneriler:
Kendinizi değil olan şeyi tanımlayın.
Eğer hata yaptınızsa kendinize bir etiket yapıştırmak yerine hatanın neden olduğunu anlamaya çalışın.
8) Abartarak kötüye yorma:
"Bu tam bir felaket, en güvendiğimiz eleman istifa etti. Hapı yuttuk."
Zor bir durumu felaketmiş gibi ortaya koyarak kendinizi bunaltıyor ve çözüm üretmek yerine stresinizi arttırıyorsunuz.
Öneriler:
Mücadele etmeniz gereken sorun ne olursa olsun, kendi düşüncelerinizde kurduğunuz duruma değil, gerçeğin kendisine müdahale etmeniz ve karşılaştığınız sorunu çözmek için adım atmanız gerekir.
9) Kişiselleştirme:
Projenin reddedilme sebebi benim proje ekibinde olmam."
Gerçek nedenleri incelemeden, suçu doğrudan kendi üzerinize alıyorsunuz.
Bu olumsuz düşünce tarzı, içinde bulunduğunuz durumu değiştirmeyeceği gibi kendinize olan güveninizi kaybetmenize de neden olur.
Öneriler:
Sorunları kişiselleştirme yerine, yaşanılanları soğukkanlılıkla irdeleyin; sorun sizden kaynaklanmamış olabilir.
Ancak soğukkanlı bir yaklaşımla çözüm noktalarına ulaşabilirsiniz.