Dünyadaki En Büyük Satıcı

Dünyadaki En Büyük Satıcı

Elden ele ulaştırılan bir başarı sandığından ve içerisinde yer alan 10 Parşömen ve öğretilerin aktarıldığı eserde bu başarı gereklerinin yerine getirildiği taktirde muhakkak başarının yakalanacağından söz ediliyor. Dünyanın en büyük satıcı olma yolunda her bir parşömenin titizlikle ele alınması ve uygulanmasının gerekliliği aktarılıyor.

Bu 10 parşömenin neler olduğuna dair aldığım notlar şu şekilde:
1. Parşömen: Bugün yeni bir hayata başlıyorum.

2. Parşömen: Bugünü yüreğimdeki sevgi ile selamlayacağım.

3. Parşömen: Başarana kadar sebat edeceğim.

4. Parşömen: Ben tabiatın en büyük mucizesiyim.

5. Parşömen: Bugünü son günümmüş gibi yaşayacağım.

6. Parşömen: Bugün duygularımın efendisi olacağım.

7. Parşömen: Dünyaya güleceğim.

8. Parşömen: Bugün değerimi yüze katlayacağım.

9. Parşömen: Şimdi harekete geçeceğim.

10. Parşömen: Her işimde Allah’a sığınacağım.

1 Numaralı Parşömen
Bugün yeni bir hayata başlıyorum.
Yalnızca ilkeler kalıcıdır ve ben şimdi bunlara sahibim, çünkü beni yüceliğe götürecek olan yasalar bu parşömenlerde yazılı bulunuyor. Bana öğretecekleri şey, başarı kazanmaktan çok başarısızlığın nasıl önleneceğine ilişkindir, çünkü başarı bir ruh halinden başka nedir ki? Bin akıllı adam içerisinde başarıyı aynı sözlerle tarif edecek iki kişi çıkar mı? Ancak başarısızlık her zaman aynı şekilde tarif edilmiştir: Başarısızlık ne olursa olsun, insanın hayattaki amaçlarına ulaşamamasıdır.
Gerçekte, başarısız olanlar ile başarılı olanlar arasındaki tek fark, alışkanlıklarının farklı olmasıdır. Her türlü başarının anahtarı alışkanlıktır. Kötü alışkanlıklar, başarısızlığa açılan kilitsiz bir kapıdır. O nedenle, bütün ötekilerden önce itaat edeceğim birinci yasa şudur: Güzel alışkanlıklar edineceğim ve onların kölesi olacağım.

2 Numaralı Parşömen
Bugünü yüreğimdeki sevgiyle selamlayacağım.
Karşılaştığım herkese nasıl davranmam gerekiyor? Tek bir şekilde. Sessizce, içimden ona seni seviyorum diyeceğim. Sessizce söylenmiş de olsa, bu sözler, gözlerimde ışıldayacak, alnımdaki kırışıkları yok edecek, dudaklarıma gülümseme getirecek ve sesimde yankılanacaktır. Ve kalbi açılacaktır. Yüreği benim sevgimi hisseden birisi, benim mallarımı nasıl reddedebilir ki?
Ve her şeyden önce kendimi seveceğim. Kendimi sevince, bedenime, ruhuma ve kalbime giren her şeyi şevkle inceleyeceğim. Hiçbir zaman etimin arzularına esir olmayacağım, tam tersine, vücudumu itidal ile temiz tutacağım. Aklımın hiçbir zaman günahkârlık ve ümitsizlikle çelinmesine izin vermeyeceğim; tam tersine, onu bilgiyle ve yüzyılların bilgeliği ile yücelteceğim. Ruhumun hiçbir zaman kendini beğenmişliğe ve doymuşluğa kapılmasına izin vermeyeceğim, tam tersine, kendimi dinleyecek ve dua ile onu besleyeceğim. Kalbimin hiçbir zaman küçülmesine ve acıyla dolmasına izin vermeyeceğim, tam tersine, onu paylaşacağım, o büyüyecek ve yeryüzünü ısıtacaktır.

3 Numaralı Parşömen
Başarana kadar sebat edeceğim.
Ben bu dünyaya mağlup olmak için gelmedim, damarlarımda da başarısızlık akmıyor. Ben, çobanı tarafından güdülmeyi bekleyen bir koyun değilim. Ben bir aslanım ve koyunlarla birlikte konuşmayı, yürümeyi ve uyumayı reddediyorum. Başarısızlık mezbahası benim kaderim olamaz.
Hayatın ödülleri seyahatlerin başında değil, sonundadır. Hedefime ulaşmak için kaç adım gerektiğini ise bilemem. Belki birinci adımda da başarısızlığa göğüs gereceğim, ama başarı, yolun bir sonraki kavşağında olabilir. Köşeyi dönmeden önce, başarının ne kadar yakın olduğunu hiçbir zaman bilemem.
Dünün başarısının bugün beni uyuşturmasına izin vermeyeceğim, çünkü bu başarısızlığa hazırlar. İster iyi, isterse kötü olsunlar, geçen günün olaylarını unutacak, yeni doğan günü sanki en güzel günümmüş gibi güvenle selamlayacağım.
Nefes aldığım sürece ısrar edeceğim. Çünkü şimdi başarının en önemli ilkelerinden birisini öğrendim; eğer yeteri kadar ısrar edersem, kazanacağım. Sebat edeceğim. Kazanacağım.

4 Numaralı Parşömen
Ben tabiatın en büyük mucizesiyim.
Bu dünyaya tesadüfen gelmedim. Bir amaç için buradayım ve bu amaç, bir kum tanesi kadar küçülmek değil, bir dağ kadar büyümektir. Bundan böyle bütün kuvvetimi hepsinden daha büyük bir dağ olmaya yöneltecek, potansiyelimi, o merhamet çığlıkları atıncaya kadar zorlayacağım.
Gücümü zamanın meydan okumalarında yoğunlaştıracağım, eylemlerim başka her şeyi unutmama yardım edecektir. Evdeki sorunlarım evde kalacaktır. Pazar yerindeyken ailemi düşünmeyeceğim, yoksa bu zihnimi karartır. Aynı şekilde, Pazar yerindeki problemler Pazar yerinde kalacaktır; evimdeyken mesleğimi düşünmeyeceğim, yoksa bu sevgimi azaltır.

5 Numaralı Parşömen
Bugünü son günümmüş gibi yaşayacağım.
Eğer bu benim son günümse, benim en büyük anıtım olmalıdır. Bugünü hayatımın en iyi günü yapmalıyım. Bugün her dakikayı sonuna dek içeceğim. Tadına bakacak ve şükredeceğim. Her bir saatini sayacak, her dakikasını değerli bir şeyle dolduracağım. Hiç çalışmadığım kadar çalışacak, kaslarımı bağırtıncaya kadar yoracak ve sonra devam edeceğim. Hiç hitap etmediğim kadar çok müşteriye yöneleceğim. Hiç satmadığım kadar çok satacağım. Hiç kazanmadığım kadar altınım olacak. Bugünün her dakikası, dünün saatlerinden daha bereketli olacak. En son günüm, en iyi günüm olmalı. Ve eğer son günüm değilse, diz çöküp şükredeceğim.

6 Numaralı Parşömen
Bugün duygularımın efendisi olacağım.
Her günümün mutlu ve verimli bir gün olabilmesi için duygularıma nasıl hükmedeceğim? Yüzyılların şu sırrını öğrenerek: Düşüncelerinin davranışlarına hükmetmesine izin veren zayıftır; davranışlarının düşüncelerini denetlemesini saylayan ise güçlü. Her gün uyandığım zaman üzüntü, kendine acıma ve başarısızlık güçleri tarafından fethedilmeden önce, şu muharebe planını uygulamaya koyacağım:
Canım sıkılıyorsa, şarkı söyleyeceğim. Üzüntülüysem, güleceğim. Hastaysam, iki kat emek harcayacağım. Korkuyorsam, ileri atılacağım. Aşağılık duygusuna kapılmışsam, yeni giysiler giyeceğim. Kararsızsam, sesimi yükselteceğim. Kendimi yoksul hissediyorsam, beni bekleyen zenginliği düşüneceğim. Kendimi yetersiz buluyorsam, geçmiş başarımı anımsayacağım. Kendimi önemsiz görüyorsam, hedeflerimi düşüneceğim. Kendime aşırı güveniyorsam, başarısızlıklarımı anımsayacağım. Yemeğe düşmüşsem, geçmişteki açlığımı düşüneceğim. Kendimden hoşnutsam, rakiplerim gözümün önüne gelecek. Büyüklüğün tadını çıkardığım anlarda utanç anlarını unutmayacağım. Kendimi çok güçlü hissediyorsam, rüzgârı durdurmaya çalışacağım. Çok büyük servet kazanırsam, aç bir mideyi düşüneceğim. Aşırı gururlu olmuşsam, bir anlık zayıflığı anımsayacağım. Becerilerimin çok üstün olduğunu düşünüyorsam, yıldızlara bakacağım. Kendi kendimin efendisi olacağım. Muhteşem olacağım.

7 Numaralı Parşömen
Dünyaya güleceğim.
Gözlerimden yaşlar akıtacak ya da lanetler yağdıracak kadar beni kızdıran insanlar ve olaylar karşısında nasıl gülebilirim? Ne zaman keyfim kaçacak olsa, derhal aklıma gelecek kadar güçlü bir alışkanlık haline gelinceye kadar, üç sözcüğü tekrarlayacağım. Atalarımdan kalma bu söz beni her türlü çapraşık durumdan çıkartacak ve hayatımı dengede tutacaktır:
Bu da geçer.
Gülebildiğim sürece yoksul olmam. Bu, o zaman, tabiatın en büyük armağanlarından birisidir ve ben bunu artık har vurup harman savuramam. Yalnızca gülerek ve mutlulukla gerçek başarı haline gelebilirim. Emeğimin meyvelerinden yalnızca gülerek ve mutlulukla zevk alabilirim. Eğer bu böyle olmasaydı, başarısız olmak çok daha iyi olmaz mıydı; mutluluk, yemeğe tadını veren şarap değil midir? Başarıdan zevk almak için mutluluğa sahip olmalıyım ve kahkahalar bana hizmet eden odalıklardır.
Mutlu olacağım. Başarılı olacağım. Dünyanın bugüne kadar tanık olduğu en büyük satıcı ben olacağım.

8 Numaralı Parşömen
Bugün değerimi yüze katlayacağım.
Bugün değerimi yüze katlayacağım. İnsan dehasına değen dut yaprağı, ipek haline gelir. İnsan dehasına değen killi toprak, kalelere dönüşür. İnsan dehasına değen selvi ağacı, sandık olur. İnsan dehasına değen bir avuç koyun postu, krallara giysi olur. Eğer yaprak, kil, odun ve post insan eliyle yüz kat, bin kat değer kazanabiliyorsa, aynı şey niçin benim adımı taşıyan toprak için geçerli olmasın?
Peki bunu nasıl yapabilirim? İlk önce, günle, haftayla, ayla, yılla ve hayatımla ilgili hedefler koyacağım. Nasıl ki buğday tanesinin kabuğunu çatlatıp filiz vermesi için yağmur yağması gerekiyorsa, hayatımın önüne billurlaşması için öyle hedefler koymalıyım. Hedefler koyarken, geçmişteki en iyi icraatımı dikkate alacak ve bunu yüzle çarpacağım. Gelecekteki yaşantımın kuralı bu olacaktır. Hedeflerimi hiçbir zaman çok yüksek görmeyeceğim. Mızrağımı aya doğrultup yalnızca bir kartala saplamak, onu kartala doğrultup yalnızca kayaya çarpmaktan daha iyi değil midir?

9 Numaralı Parşömen
Şimdi harekete geçeceğim.
Düşlerim değersiz, planlarım yanıltıcı, hedeflerim imkânsızdır. Aslan acıktığı zaman yemek yer. Kartal susadığı zaman su içer. Harekete geçmezlerse, ikisi de yok olup gider. Ben başarıya açım. Mutluluğa ve huzura susamışım. Harekete geçmezsem, başarısızlık ve sefalet dolu uykusuz gecelerde yitip giderim. Emredeceğim ve kendi emirlerime uyacağım. Şimdi harekete geçeceğim. Başarı beklemez. Eğer ertelersem, başkasıyla nişanlanır ve onu ebediyyen kaybederim. Şimdi zamanı. Şimdi yeri. Ve işte ben. Şimdi harekete geçeceğim.

10 Numaralı Parşömen
Her işimde Allah’a sığınacağım.
Bu aciz satıcıya yardım et. Allah’ım, bana yol göster.
Aradığım yol gösterme gerçekleşebilir ya da gerçekleşmeyebilir, ama her ikisi de bir cevap değil midir? Bir çocuk babasından ekmek ister ve ekmek yoksa, baba çocuğa cevap vermiş sayılmaz mı?
Bana yol gösterilmesi için dua edeceğim ve bir satıcı olarak diyeceğim ki: Her şeyi yaradan, bana yardım et. Çünkü bugün çıplak ve yapayalnız, dünyaya çıkıyorum ve senin bana yol gösteren elin olmaksızın başarıya ve mutluluğa giden yoldan uzaklaşabilirim. Ne altın, ne giysiler ve hatta ne de yeteneğime uygun olanaklar talep ediyorum; onların yerine bana olanaklarıma uygun yetenekler kazanmada yol göster. Aslana ve kartala dişleriyle ve pençeleriyle nasıl avlanıp kazanacaklarını öğrettin. Bana sözlerle nasıl avlanacağımı ve sevgiyle nasıl kazanacağımı öğret ki, ben insanların arasında bir aslan ve pazar yerinde bir kartal olabileyim. Bana engeller ve başarısızlıklar arasında alçak gönüllü kalmada yardım et; ama zaferle gelecek ödülü gözlerimden saklama. Başkalarının yapamadığı görevler ver bana; onların başarısızlıklarından başarı tohumları toplayabilmem için yol göster. Ruhumu dindirecek korkular ver bana; kuruntularımla alay edecek cesareti bahşet. Hedeflerime ulaşmaya yetecek kadar gün ihsan eyle bana; bugünü son günümmüş gibi yaşamama yardım et. Sözlerimi meyve vermeleri için yönlendir; kimse iftiraya uğramasın diye dedikodudan alıkoy beni.