Aşağıdaki Diplomatik Çevirme tekniki sayesinde çalışma ortamınızda etkin olabilirsiniz.
Bir şey söylemek ya da anlatmak için birisi sizi böldüğünde hemen niyetini anlamaya çalışın. Sonra kendinize şunu sorun: "Bu, yapmakta olduğum işten daha mı önemli?" Eğer öyleyse, her şeye rağmen, dikkatinizi verin.
Eğer değilse, bölünmeyi başka bir zamana erteleyecek cesareti gösterin. Elbette rahat erişilebilir birisi olmak önemlidir, ama ne pahasına? Eğer her zaman başkalarının isteklerini kendinizinkilerin önüne alıyorsanız, performansınız bunun sonuçlarından mutlaka zarar görecektir. Kimin ve neyin üstünde ne zaman ve ne kadar süreyle odaklanacağınıza siz karar vermelisiniz. Tersi durumda hoyratça bir redde dönüşebilecek şeyi diplomatik bir tarza yöneltebilmek için olumlu cümleler kullanmaya özen gösterin.
Kişinin adını söyleyerek başlayın (bu dikkatini çekmenizi sağlar) ve durumla ilgilenmeye niyetli olduğunuzu ifade edin. "Şu anda sizinle konuşamam" diyerek sırtınızı dönmek ya da "Bunun beklemesi gerekiyor" diyerek başınızdan savmak yerine, "Bunu sizinle görüşmek isterim" ya da "Buna bir yanıt beklediğinizi anlıyorum" gibi cümleler kullanarak durumun öneminin farkında olduğunuzu anlatın.
Konuşmaya "ve" sözcüğüyle başlayarak, daha önce bir başkasına söz vermiş bulunduğunuzu ya da tamamlamak zorunda olduğunuz bir görev olduğunu açıklayın. Şöyle deyin: "ve ben beş dakika içinde Fatma Hanımı geri arayacağıma söz vermiştim" ya da "ve ben saat ondaki ekip toplantısı için gündemi hazırlamak zorundayım."
Ardından, "Öğleden sonra tekrar gelebilir misiniz? " ya da "... yapar yapmaz sizi arayabilir miyim?" diye sorun, işbirliği talep etmeniz, örneğin "Şimdi gidin, burası biraz tenhalaşınca gelirsiniz" diye insanlara buyruk yağdırmaya ya da "Önümde çok iş birikti, şimdi sizinle uğraşamam" diye yakınmaya oranla çok daha iyi karşılanacaktır. Sonunda, "Anlayış gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Önerimi benimsediğinize memnun oldum" diyerek kibarca kapatın.