Değişim Dönemlerinde Ayakta Kalmak
Değişime direnmek insan doğasının bir parçası olabilir - özellikle de bu değişim, karşımıza, zorluklar, hayal kırıklıkları ya da reddedilme biçiminde çıkıyorsa. Ancak dayanıklılık kazanmak, yöneticilerin değişim dönemlerinde ayakta kalmasını sağlamakla kalmaz, ayrıca onlar için bir öğrenme, büyüme ve güçlenme fırsatı oluşturur. Aslına bakılırsa, dayanıklılık geliştirmek her lider için kritik bir koşuldur.
Dayanıklılık, yöneticilerin günümüz örgütlerinde sorumluluk üstlenmenin yarattığı baskı ve belirsizliklerle başa çıkmalarını kolaylaştırır. Bu kılavuz kitapta, dayanıklılığın ne anlama geldiği ve neden önem taşıdığı açıklanmakta ve kendi dayanıklılık becerilerinizi geliştirmenin yolları üzerinde durulmaktadır. Burada odaklanılan dokuz gelişim alanı, bir arada ele alındığında, belirli bir dayanıklılık duygusu yaratan, bilinmezle baş etme yeteneğinizi artıran ve değişimi -ister hayal kırıklığı, ister başarıdan kaynaklansın- bir gelişme fırsatı olarak görmenizi sağlayan bir bütün oluşturur.
Dayanıklılık Nedir?
Dayanıklılık, değişimin, güçlüklerin ya da talihsizliklerin etkisinden hızla sıyrılma yeteneğidir. Dayanıklılık kavramı, esneklikle, canlılıkla ve uyum yeteneğiyle ilişkilidir. Dayanıklı insanlar esnek, sağlam ve iyimser bir tutumla ayırt edilir ve öğrenmeye açık bir yaklaşım sergilerler. Dayanıklılık eksikliği ise kendini yılgınlık, bitkinlik, keyifsizlik, depresyon, savunmacı bir tutum ve kinizm biçiminde gösterir.
Dayanıklılık geniş bir bakış açısının ürünüdür. Profesyonel ve kişisel ilişkilerinizden kurulu bir destek ağıyla dayanıklılığınızı artırabilir ve değişimleri daha rahat göğüslemekte ondan yararlanabilirsiniz. Dayanıklılık, bir yandan kendinizle ilgili bildiklerinizden -değerleriniz, özgüveniniz, iyimserlik dereceniz- destek alırken, bir yandan da uyum yeteneğinizden beslenen bir şeydir. Profesyonel kariyer çizginizin gelişiminden liderlik fırsatlarının değerlendirilmesine, kişisel hedeflerinize ve kişisel esenliğinize kadar yaşamınızın her alanında ve her cephesinde başarının kilit unsurlarından birini oluşturur.
Çoğu insan, dayanıklılığın katılık, güçlülük ya da etkilenmezlik anlamına geldiğini düşünür. Ne var ki dayanıklılık sadece zorlukların "hakkından gelme" meselesi değildir. Baskıların altında ezilmemek elbette dayanıklılığın bir parçasıdır, ama dayanıklılık sadece bu demek değildir. Örneğin, maratoncuların 40 kilometrelik amansız bir koşuyu tamamlamak için güçlü olmaları gerekir; ama onları bitiş çizgisine ulaştıran ve birinciliği göğüslemelerini sağlayan şey, genellikle, koşuyu etkileyen elle tutulamaz unsurlarla başa çıkma yetenekleridir (hava koşulları, tanımadıkları rakipler, kendi yeteneklerine yönelik tutumları, 30. kilometrede uğradıkları hafif, ama rahatsız edici bir kas zedelenmesi gibi).
Dayanıklılık kazanabilmek için, yaşadığınız deneyimleri bütün karmaşıklığı içinde ele almanız, duygularınıza kulak vermeniz ve başarılarınız kadar hayal kırıklıklarınızdan da ders almaya hazır olmanız gerekir.
Bir Dayanıklılık Öyküsü
Mert, üniversiteden mezun olur olmaz, ulusal bir süpermarket zincirinde işe başlamıştı. On altı yıl boyunca her şey iyi gitmişti. Ancak, aldığı önemli bir terfiden kısa bir süre sonra işler değişmeye başlamıştı. Yeni şefiyle yaşadığı sürtüşmeler sonraki iki yıl boyunca çalışma hayatına gölge düşürmüş, kendine duyduğu güveni ve işinden aldığı tatmini zedelemeye başlamıştı. Sonunda Mert'in pozisyonu tasfiye edilmiş ve kendisi de işten çıkarılmıştı.
Mert var gücüyle yeni bir iş aramaya girişmedi. "Nerede durduğum ve hangi pazarlanabilir özelliklere sahip olduğum konusunda uzun uzun düşündüm . . . Bir adım geriye çekilmeye ve işleri aceleye getirmemeye çalıştım," diye anlatıyor yaşadıklarını. Ailesiyle daha fazla zaman geçiriyordu ve yaşadığı semtle ve bağlı olduğu kiliseyle ilgili etkinliklerde yer almaya başlamıştı.
Üç aylık bir aradan sonra Mert kendini yeniden başlamaya hazır hissetti ve yeni bir iş arama sürecine bütün gücüyle odaklandı. Kurduğu bir dizi bağlantı aracılığıyla benzer bir alanda bir iş teklifi aldı. Zaman içinde Mert, işini kaybetmenin kendisine ne çok şey öğretmiş olduğunu anlamaya başladı. Çalışma hayatında "yukarıyla ilişkilerini" yönetme -kendi patronuyla ve patronunun patronuyla iletişim kurma- konusunda eksikleri olduğunu fark etti. Daha dengeli bir yaşam sürmenin, yaşamın iniş ve çıkışlarıyla başa çıkmanın etkin ve uzun dönemli bir yolunu oluşturduğunu kişisel olarak öğrendi. Yeni işinde geçirdiği iki yılın sonunda hem kendi bölgesinin satışlarında yüzde 20'lik bir büyüme yarattı hem de ailesiyle ve içinde yaşadığı toplumla olan bağlarını sürdürdü.
Mert, işini kaybetmesinin kendisi için gizli bir lütuf olduğuna inanıyor ve artık "İşimi kaybetmek her şeyin sonu değildi. Bir paradigma değişimine yol açtıysa da, bu olay bir felaket değildi" diyordu.
Dayanıklılık Neden Önemli
1980’li yıllarda, liderlerin gelişimine katkıda bulunan "kilit olaylar" üzerinde bir çalışma gerçekleştirdi. Katılımcıların yüzde yirmisi, işlerini kaybetmek, kariyer yaşamındaki terslikler, hatalar, başarısızlıklar ve kişisel travmalar gibi zorluklardan önemli dersler çıkardıklarını belirttiler. Aynı çalışma 1990'da tekrarlandı. Karşılaştıkları zorlukları kilit öğrenme deneyimleri olarak tanımlayan katılımcıların oranı bu kez yüzde 34 oldu. Giderek artan bir karmaşıklık ve çalkantı düzeyinin yansıması olan bu yüzde 14'lük artış, dayanıklılık kazanmanın önemini vurgulayan bir bulgudur.
Dayanıklılık önemlidir, çünkü etrafımız her zaman değişimle sarılıdır. Günümüzde hemen her örgütün karşı karşıya kaldığı değişimler üzerinde bir anlığına düşünün ve bunların liderlik becerileriniz, yöneticilik performansınız, hatta kariyeriniz üzerindeki olası etkilerini ayırt etmeye çalışın. Örgütlerin misyonları, stratejileri ya da küresel odaklanmaları değişebilir. İş ortamları hem içeriden, hem dışarıdan değişikliğe uğrayabil-diği gibi, pazarlar da zaman içinde değişebilir.
Aralıksız ve karmaşık bir değişim akımının ortasında yöneticiler nasıl ileriye gidebilir, hatta nasıl ayakta kalabilirler? Örgütsel değişimler kadar kişisel yaşamdaki ve kariyer çizgisindeki değişimlerin de özümsenebilmesi ve liderlik gelişimine katkıda bulunabilmesi için, dayanıklılık becerileri kazanmanız, sahip olduğunuz bakış açılarını ve yeterlikleri genişletmeniz gerekir.
Kendinizde değişiklikler yaparak, görüşlerinizi, alışkanlıklarınızı ve tepkilerinizi değiştirebilirsiniz: Değişimi kabul etmek, kesintisiz öğrenme, öz güçlendirme, amaç duygusu, kişisel kimlik, kişisel ve profesyonel ilişki ağları, derin düşünme, becerileri yeni alanlara kaydırmak ve parayla olan ilişkiniz.
Bu dokuz alan, dayanıklılığın farklı yüzleri olmaktan çok, iç içe geçmiş, birbiriyle karşılıklı ilişkileri olan temalardır. Her biri diğerlerinin üzerine oturur, diğerlerini etkiler ve onlarla ittifak içinde, dayanıklılığınızı ve değişimle başa çıkma becerilerinizi güçlendirebilir. Bu alanların her birinde kendinizi geliştirerek bakış açınızı ve odaklanmanızı genişletirsiniz, ki bu da değişime daha kolay ayak uydurabilmeniz anlamına gelir.
Değişimi Kabul Etmek
Değişim sürekli ve kaçınılmaz bir şeydir ve bazı yöneticiler için katlanılması zor bir huzursuzluk yaratır. Bu huzursuzluğun kökleri bazen korkuya {Değişen kurallar altında başarımı nasıl sürdüreceğim?) ya da dizginleri ele alma gereksinimine {Eğer kendi yöntemlerimi, bugüne kadar hep kullandığım yöntemleri kullanmazsam, bu işin altından kalkamam) dayanabilir. Bazıları da, geçmişte kendilerini başarıya götürmüş becerilere odaklanarak ve kendi liderlik becerilerindeki boşlukları göz ardı ederek değişimi görmezden gelmeye çalışırlar. Ama hazırlıklı olmadıkları bir değişim, er ya da geç, kendileri için ciddi sonuçlar doğuran bir hataya yol açar: Bir terfi fırsatının kaçırılması, olumsuz bir değerlendirme, rütbe indirimi ya da işten çıkarılma.
Başarılı yöneticiler değişimi kabul eder ve ona ayak uydururlar. Değişim düşüncesi size rahatsız edici geliyorsa, kendinize ilişkin isabetli bir portre çizerek ve çalışma ortamınızın isabetli bir tablosunu yaratarak bu alandaki dayanıklılığınızı artırabilirsiniz. Değişimi kabullenme ve ona ayak uydurma yeteneğinizi artırarak dayanıklılık kazanmak için aşağıdaki üç eylemden yararlanabilirsiniz:
1. Etrafınızdaki insanlara ve etrafınızda yapılan işlere ilgi gösterin. Kendinizi dar bir iş kanalının içine gömerseniz, bakış açınızda boşlukların oluşmasına yol açabilirsiniz. Becerilerinizi zorlayan ya da zayıflıklarınızı en aza indiren yeni görevler üstlenmeye çalışın.
2. Fiziksel ve zihinsel esenliğinize dikkat edin. Eğer huzursuzluk hissediyorsanız (ki değişim zamanlarında bu olağan bir duygudur), bu huzursuzluğu, söz konusu değişim hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi daha derinden araştırmanız için bir işaret olarak değerlendirin. Dayanıklılık Çalışma Formu, değişim karşısındaki tepkinizi araştırmakta size yol gösterecektir.
3. Değişimi kendi içinde ele alarak üzerinde düşünün. Kontrol edebileceğiniz ve edemeyeceğiniz değişimleri birbirinden ayırın. Örneğin, örgütünüz ekibiniz için yeni bir performans hedefi belirlemişse, bu değişimi ekip liderliği becerilerinizle kontrol altına alabilirsiniz. Buna karşılık örgütünüz işgücünü azaltmaya karar vermiş ya da pazardaki bir değişime dramatik bir tepkiyle karşılık vermişse, burada sizin kontrol edemeyeceğiniz bir değişim söz konusudur. Bu durumda kendinizi bu değişimin yarattığı kaygıların uzağında tutmanız; enerjinizi yeni beceriler geliştirmeye ve var olan becerilerinizi sağlamlaştırmaya yöneltmeniz daha doğrudur.
Araştırmalara göre, yöneticilerin yolunu kaybetmesinin -yani, başarı çizgisinden sapmasının- en başta gelen nedeni, geçiş dönemleri sırasında değişmeyi ya da bu geçişlere ayak uydurmayı başaramamalarıdır. Kuzey Amerika'daki şirketlerde görev yapan yöneticiler, tanıdıkları en başarılı yöneticilerin yüzde 55'inin uyum yeteneğine sahip kişiler olduğunu söylemiştir (Avrupalı yöneticiler bu rakamı yüzde 67'yle daha da yukarı çekmiştir). Bu uyum yeteneği, bu dayanıklılık, üst düzey yöneticilerin başarısızlığına odaklanan yakın tarihli bir araştırma da en sık sözü edilen başarı faktörü olmuştur.
Kesintisiz Öğrenme
Dayanıklılığın doğası, yeni beceriler ve kavrayışlar edinmenizi ve değişim dönemlerinde bunları uygulamaya koyabilmenizi talep eder. Yöneticilerin pek çoğu yeni yöntemler öğrenmeye direnir; ortaya çıkan değişimler eski davranış ve becerilerinin artık işe yaramadığını açıkça gösterdiğinde bile bunlara tutunmaya çalışırlar. Eğer bu tanımın sizi de içine aldığını düşünüyorsanız, direncinizin nedenleri üzerinde düşünün. Eski yöntemlerinizin kimliğinizin önemli bir parçası olduğunu ve bunları değiştirmenin bir biçimde bu kimliği etkileyeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Eski beceri ve davranışlarınız kendinize verdiğiniz değerle ve kendinize duyduğunuz güvenle yakından ilişkili olabilir; tanımadık becerilerin aksine size kendinizi değerli hissettiriyor olabilir. Yeni beceriler edinirken yaşayacağınız o acemice öğrenme aşamasında kendinizi yetersiz hissetmekten çekindiğiniz için eski alışkanlıklarınıza tutunmak istiyor olabilirsiniz.
Kesintisiz bir öğrenme sürecine doğru yola çıkmak ve içinizdeki direncin üstesinden gelebilmek için şu tekniklerden yararlanmayı deneyebilirsiniz:
• Her iş gününün sonunda, o gün öğrendiğiniz ya da zaten bildiğiniz ama o gün doğrulama fırsatı bulduğunuz bir şeyi bir yere not edin.
• Kariyerinizin başlarında ya da en az altı ay önce başınızdan geçen mesleki bir hayal kırıklığım yeniden gözden geçirin (seçtiğiniz deneyimin üzerinden, o konuda bir perspektif edinmenize yetecek kadar zaman geçmiş olsun). Bu deneyimle ilgili olarak o zaman bilmediğiniz, ama şimdi bildiğiniz şeyler varsa, bunlar nedir? Bu deneyim size ne öğretti? Bu deneyim hangi bilginin doğrulanmasını sağladı? Hangi bilginin yanlışlığını kanıtladı?
• Kariyerinizin başlarında ya da en az altı ay önce yaşadığınız mesleki bir başarı üzerinde düşünün. Bu deneyimle ilgili olarak o zaman bilmediğiniz, ama şimdi bildiğiniz şeyler varsa, bunlar nedir? Bu deneyim size ne öğretti? Bu deneyim hangi bilginin doğrulanmasını sağladı? Hangi bilginin yanlışlığını kanıtladı?
Öğrenme Eğrisi Aşağıya Dönüktür
"Öğrenme eğrisi" genellikle, öğrendikçe performansınızın artacağını ifade eden aşamalı bir tırmanışla gösterilir. Oysa gerçekte öğrenmek hemen her zaman performansınızda bir düşüşe yol açar; iyileşmeler bu düşüşün arkasından gelir. Bütünüyle doğal olan bu süreç, sahip oldukları kişiler arası ve teknik becerileri artırarak dayanıklılıklarını geliştirmeyi umut eden yöneticiler için bir rahatsızlık kaynağı olabilir. Öğrenme eğrisi, performansınızdaki aşamalı bir tırmanışa değil, iyileşmelerin takip ettiği bir performans düşüşüne işaret eder.
Öz Güçlendirme
Dayanıklılığınızı artırma gücü kendi içinizde saklıdır. Bu güce erişip erişmemek sizin seçiminizdir. Küçülmenin, yeniden yapılanmanın, pazardaki kaymaların ve teknolojik değişimin hüküm sürdüğü bir çağda, kariyerinizin ve öz gelişiminizin dizginlerini kendi elinize almanız önemlidir. Bugüne kadar geçerli olmuş iş sözleşmesi (bir örgüt için sıkı çalışırsanız, ömür boyu istihdamla ve belki sorumluluklarınızdaki düzenli bir artışla ödüllendirilirsiniz) yerini hareket serbestisine bırakmış durumdadır. Başka birinin sizin yerinize kariyerinize yön vermesini beklemeyin, işinize girişimci bir ruhla yaklaşın. Kendi kararlarınızı verme ve bunları hayata geçirme özgürlüğünü kendinize tanıyarak dayanıklılığınızı artırın.
"Örgüt departmanlarından birine bir bölge süpervizörü gerekiyordu. Daha önce böyle bir pozisyonda hiçbir deneyimim olmadığı halde patronum bu sorumluluğu benim üstlenmemi istedi. Bu konuda eğitim almadığımı ve bunu daha önce hiç yapmadığımı bildiğini, ama bu işin altından kalkabileceğimden emin olduğunu söyledi. Kısa süre içinde, bir grup pozisyonuyla başa çıkabilecek durumda olduğumu ben de fark ettim. Bu olay kendime duyduğum güveni artırdı."
Aşağıda, iş hayatındaki yerinizle ilgili daha dayanıklı bir yaklaşıma doğru yol almanıza yardımcı olabilecek birkaç fikir yer alıyor:
• Gerektiğinde kullanabileceğiniz ya da destek alabileceğiniz güçlü yanlarınızın bir listesini çıkarın. Şu alıştırmayı deneyin: Güçlü yanlarınızı sıraladıktan sonra kendinize sorun: Bu örgütte başka hangi rolü üstlenebilirim? Bu yanlarımı başka bir ortamda kullanıma sokabileceğim -gerçek ya da hayali- pozisyonlar varsa, bunlar nedir?
• "Zorlanma" görevleri üstlenerek yeni beceriler geliştirin. İş hayatınızın dışında yeni gelişim olanakları yaratmaya çalışın ve yeni edindiğiniz becerileri uygulamaya koymanın güvenli yollarını araştırın. Örneğin, çocuğunuzun okulunda gönüllü kurul başkanlığı yaparak, bölgenizdeki bir sanat komitesinde görev alarak ya da buna benzer gönüllü sorumluluklar üstlenerek ekip liderliği becerilerinizi sınayabilirsiniz.
• Kendi "yönetim kurulunuzu" oluşturun. Bu ideal olarak, sizinle aynı örgütte yer almayan ama kabaca sizinle aynı sorumluluk düzeyindeki -son derece güvenilir- akranlarınızın oluşturduğu bir gruptur. Ortak güçlükler ve çözümler üzerinde konuşmak üzere düzenli aralıklarla toplanın.
Amaç Duygusu
İşinize anlam kazandıran ya da onu daha geniş bir bağlamın içine oturtmanızı sağlayan kişisel bir amaç duygusu geliştirin. Açık seçik bir amaç duygusu, tersliklere daha geniş bir pencereden bakmanızı kolaylaştırır.
"Bu güçlüklerin üstesinden geldiysem bunu bir amaç uğruna yaptığıma inanıyorum ve bu amaç da şuydu: Günün birinde binlerine yardım etmek zorunda kalacaksam, bunları (bu güçlükleri) yaşamadan bu konuda nasıl güvenilir bir yol gösterici olabilirdim ki?"
Amaç Duygunuzu Açığa Çıkarın
Aşağıdaki sorular, amaç duygunuzu saklandığı yerden çıkarmak ve onu desteklemek amacıyla tasarlanmıştır. Her soruyu okuduktan sonra bir süre düşünün ve cevabınızı yazın. Bu etkinliğe ilave olarak, güvendiğiniz bir arkadaşınızı yanınıza alıp aynı soruları bu kez de onun size sormasını isteyin. Her soruya elinizden geldiği kadar eksiksiz bir cevap vermeye çalışın. Bütün sorular tamamlandıktan sonra arkadaşınız ilk soruya dönerek yeniden başlasın. Bu yolla bütün soruların üzerinden birkaç kez geçin. Eğer arkadaşınız da kendi amaç duygusunu yeniden keşfetmekle ilgileniyorsa, bu soru-cevap işlemim sırayla gerçekleştirebilirsiniz.
1. Uğrunda çaba harcadığınız ideali nasıl tanımlarsınız? Nasıl bir geleceğiniz olsun isterdiniz?
2. Şu andaki durumunuzu nasıl tanımlarsınız? Bulunmak istediğiniz yere kıyasla şu anda nerede duruyorsunuz?
3. Şu andaki durumunuzun içinde kalmak size ne kazandırıyor? Şu andaki durumunuz size hangi faydaları sağlıyor?
4. Şu andaki durumunuzu hangi amaçla kullandınız? Kendinize neleri haklı göstermek için şu andaki durumunuzu kullandınız?
5. Şu andaki durumunuzu nelerden kaçınmak için kullandınız?
6. Şu andaki durumunuzun içinde olmasaydınız ne gibi şeylerle karşı karşıya kalacaktınız?
7. Şu andaki durumunuzu ne olmak, neye sahip olmak ya da neyi yapabilmek amacıyla kullandınız?
8. Şu andaki durumunuzu ne olmamak, neye sahip olmamak ya da neyi yapmamak amacıyla kullandınız?
9. Sizi şu andaki durumunuzdan uzaklaşmaktan alıkoyan şey nedir?
10. Şu andaki durumunuzu değiştirme konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Hiç kendinizi "unuttuğunuz" oldu mu? Bütün kalbinizle sevdiğiniz bir şeye kapılıp gittiğinizde zaman uçup gider ve sürecin sonunda kendinizi tükenmiş değil, taze bir enerjiyle yüklenmiş hissedersiniz. Bu tür bir deneyimle geçmişte ne ölçüde karşılaştığınız konusunda düşünün. Bu karşılaşmalar çoğu zaman sizin için önem taşıyan hedeflerle yakından ilişkilidir. Aşağıda, amaç duygunuzu araştırmanıza yardımcı olabilecek birkaç soru yer alıyor:
• Hayatta en çok önem verdiğiniz değer nedir? Bu değeri iş hayatınızda ya da iş dışı yaşantınızda hangi davranışlarınızla yansıtıyorsunuz?
• Çocukluk hayallerinizden birini hatırlayın. Hayatınızdaki hangi dönüm noktaları bu hayalden uzaklaşmanıza yol açtı? Sizi hayalinizden uzaklaştıran bu yollara neden saptınız?
• Önünüzde hiçbir engel bulunmasaydı (parasal, kişisel ya da diğer), hayatınızı nasıl geçirmek isterdiniz?
• Bir önceki soruya verdiğiniz cevabı gözden geçirin. Bu hedefe ulaşmak için atabileceğiniz ilk adım nedir?
Kişisel Kimlik
Yaptığınız iş kimliğinizin, kariyeriniz de yaşamınızın sadece bir cephesidir. Belirli bir dayanıklılık düzeyine ulaşabilmek için, kim olduğunuz ile ne yaptığınız arasına bir çizgi çekebilmeniz gerekir. Bu uzun dönemli bir gelişimsel süreçtir, ama bu doğrultuda harcayacağınız çabalar boşa çıkmayacaktır. Bu ayrım size kaygılarınız ve kayıplarınız yerine güçlü yanlarınıza ve fırsatlara odaklanma özgürlüğü vererek, kariyerinizle ilgili hayal kırıklıkları ya da kişisel yaşamımızdaki zorluklar karşısında güçlü durmanızı sağlayacaktır. Kişisel kimliğinizi oluşturan nitelikler, değişim dönemleri boyunca sizinle kalan ve duygu, inanç, değer ve eylemlerinizi birbiriyle uyumlu hale getiren bir sahicilik yaratırlar. Sahicilik de dayanıklılığın üzerine kurulacağı bir platform oluşturur. Kişisel kimlik duygunuzu güçlendirmek istiyorsanız, aşağıdaki fikirler ve sorular size bu konuda yol gösterebilir:
• Kendinize ait bir logo yaratın. Logonuzun tasarımım kendiniz yapabilir ya da var olan bir tasarımın üzerinde oynayarak bir yenisini ortaya çıkarabilirsiniz. Kişisel bir logonun ne anlama gelebileceği konusunda düşünün; tıpkı bir örgütün değerlerini ve misyonunu temsil eden bir şirket logosu gibi sizin logonuzun da sizi nasıl temsil edebileceği konusunda fikirler yürütün.
• Hedeflerinizle ilgili kişisel bir metafor yaratın. Şu anda bulunduğunuz yeri düşünün ve kendinizle ilgili üç olgu belirleyip bir yere yazın. Şimdi de, bu olguların sizde uyandırdığı üç duyguyu yazın. Son olarak, bu duygulardan yola çıkarak şu cümleyi tamamlayın: "Kendimi... gibi hissediyorum." Geleceğe yönelik bir metafor yaratmak için, gelecek sene nerede olmak ya da neleri başarmak istediğinizi düşünün (ya da kendi zaman sınırınızı kendiniz belirleyin) ve bu üç aşamalı alıştırmayı tekrarlayın. "Gelecek metaforunuzu" inceleyin ve günlük yaşamdaki davranışlarınızı buna uydurmaya çalışın.
• Profesyonel yaşamınızda oynadığınız tüm farklı rollerin bir listesini çıkarın. Profesyonel yaşamınızda oynamak istediğiniz tüm rollerin bir listesini çıkarın. Aradaki boşluğu kapatmak ve oynamayı istediğiniz rollere daha fazla yaklaşmak için ne gibi değişiklikler yapmanız gerekecek?
• Çocukluğunuzda size öğretilen birkaç "doğru"yu alt alta sıralayın. (Geçerli bir meslek sahibi olmalısın. Bir işi doğru yapmak istiyorsan onu kendin yapmalısın.) Bunlar bugünkü kimlik duygunuz üzerinde ne ölçüde etkili oldu? Hayal ettiğiniz kişisel kimliğe ulaşmanızı hangi biçimlerde engelliyorlar?
"Hatırı sayılır büyüklükte bir ilişki ağı geliştirdiyseniz, gittiğiniz her yerde bu ağın bir kopyasını yaratabilirsiniz. Bu, tam anlamıyla taşınabilir bir beceridir. Bulunduğunuz yerdeki ilişkiler ağı ise yine olduğu yerde duracaktır. Buradaki, 'evimi sattım, artık bana ait değil,' gibisinden bir durum değildir. İstediğim anda, dört ya da beş senedir konuşmadığım insanlara telefonla ulaşabilirim. İlişki ağları kalıcıdır."
Kişisel ve Profesyonel İlişki Ağları
Dayanıklı yöneticiler, kişisel ve profesyonel ilişkilerden kurulu geniş bir ilişki ağı oluştururlar. Tek bir örgüte olan bağımlılıkları daha azdır ve kişisel ilişkilerini kullanarak güçlü bir destek zemini yaratırlar - bu zemin, hedeflere ulaşmakta, zorluklarla başa çıkmakta ve bakış açısı geliştirmekte kritik bir unsur oluşturur.
Ancak, ilişki ağları, zor zamanlarda sizi yere çarpmaktan koruyan güvenlik ağlarından ibaret değildir. Bunlar, işbirliği yapmanıza, perspektif paylaşımında bulunmanıza, dünya görüşünüzü genişletmenize, vizyonunuzu güçlendirmenize ve çevrenizle olan uyumunuzu sürdürmenize yarayan bir dizi karşılıklı alma-verme ilişkisinden oluşur. Dayanıklılığınıza katkıda bulunacak ilişki ağları geliştirmenin kilit unsuru, bu ilişkileri kişisel bir düzleme oturtmaktır. Kişisel ve profesyonel ilişki ağları oluşturmak ya da var olanları yeniden değerlendirmek için, şu dört adımlık basit alıştırmayı deneyin:
1. Zor zamanlarınızda güvenebileceğiniz insanların bir listesini çıkarın.
2. Bu listeye, başarı öykülerinizi ilk paylaşmak isteyeceğiniz insanların isimlerini de ekleyin.
3. Bu listedeki insanlardan her birini ne kadar tanıyorsunuz?
4. Listeden herhangi bir isim seçin - bu insan için bugün ne yapabilirsiniz?
Kişisel ilişki ağınızı oluşturacak insanları belirlemekte kullanabileceğiniz bir başka taktik de, işyerinden hayranlık duyduğunuz birini seçmektir. Söz konusu insanın güçlü yanlarını belirleyin ve çeşitli durumlara hangi biçimlerde tepki verdiğini izleyin - özellikle de, örgütünüzdeki ya da çevrenizdeki değişimlerle ilgili olanlara. Bu kişide ne gibi olumlu davranışlar gözlemliyorsunuz? Şimdiki pozisyonunuzda bu davranışları nasıl hayata geçirebilirsiniz?
"Benim işim, her sene satışları yüzde beş oranında artırmaktır. Derin düşünmeye bir diyeceğim yok, ama sonunda satışları artırmıyorsa, bu iş benim işim değil demektir. Bir şair olsaydım derin düşünmeye belki daha çok zaman ayırırdım - ama değilim."
Derin Düşünme
İş hedeflerinin taleplerini yerine getirme çabası, iyi zamanlarda bile derin düşünmeye zaman ayırmanızı zorlaştırabilir. Örgütünüzün küçülmeye gitmesi, kariyerinizden rayından çıkma tehlikesi geçirmesi ya da yoğun duygusal ilgi gerektiren kişisel bir krizin baş göstermesi gibi stres durumlarında bu zorluk daha da yoğunlaşır. Bununla birlikte, ister zor bir dönemden geçiyor, ister bir başarının tadını çıkarıyor olun, derin düşünmeye zaman ayırmanız önemlidir.
Derin düşünmeye zaman ayırarak, profesyonel ve kişisel yaşamınızdaki dayanıklılığınızı artıran bir öz farkındalık geliştirebilirsiniz. Derin düşünmeyi, kendinize geri bildirim vermenize yarayan etkin bir araç gibi düşünün. Kendinize sansür uygulayarak bu değerli geribildirim kanalını kapalı tuttuğunuz sürece değişime karşı direnç hissedebilir ya da değişimi kabullenmekte zorluk çekebilirsiniz. Derin düşünmeyi günlük yaşamınızın bir parçası haline getirmek size zor geliyorsa, aşağıdaki önerilerden yararlanabilirsiniz:
· Derin düşünmeyi içine alan yapılar ya da rutinler oluşturun
· Derin düşünmeye yer açmak amacıyla önceliklerinizi yeniden düzenleyin
· Performans değerlendirme bilgilerini bir derin düşünme fırsatı olarak kullanın
· Bir günlük tutun.
Derin Düşünme Güncesi
Günce tutmak, öz farkındalığınızı derinleştirerek dayanıklılık kazanmanıza yarayan etkin bir araçtır. Uyum yeteneğinizi güçlendirecek içgörüleri kazanmanın bir yolu olarak kişisel bir öğrenme güncesinden yararlanmanız önerilerimiz arasındadır. Güncenizin biçimi ve içeriği bireysel tercihinize bağlıdır. Bununla birlikte, günce girişleri genellikle üç bölümden oluşur:
1. Olay ya da deneyim. Yaşanan olay ya da deneyimi olabildiğince nesnel bir biçimde anlatın. Yargılayıcı bir dil kullanmayın. Olgulara bağlı kalın. Ne yaşandı? Olayın içinde kimler yer aldı? Olay ne zaman ve nerede yaşandı?
2. Tepki. Olay karşısındaki tepkinizi olabildiğince olgusal ve nesnel bir biçimde anlatın. Olay karşısında içinizden hangi tepkiyi vermek geldi? Gerçekte nasıl davrandınız? Aklınızdan hangi düşünceler geçti? Neler hissettiniz?
3. Dersler. Yaşadığınız deneyimi ve bu deneyim karşısındaki tepkinizi düşünün. Bu olaydan ve kendi tepkinizden neler öğrendiniz? Yaşadığınız olay, üzerinde durmanız gereken bir gelişim gereksinimine işaret etti mi? Kendi tepkilerinizde belirli bir kalıp görebiliyor musunuz? Tepkiniz, geçmişte benzer deneyimler karşısında verdiğiniz tepkilerden farklı mıydı? Eğer farklıysa, bu farklılık gösterdiğiniz bir gelişmeye mi, yoksa değerli bir liderlik yeterliğinde geriye doğru bir kaymaya mı işaret ediyor?
Becerileri Yeni Alanlara Kaydırmak
Kendinizi ya da kariyerinizi tanımlama biçiminizi sorgulamaktan, hatta gerekirse değiştirmekten çekinmeyin. Sahip olduğunuz becerilere bakışınızı, örgütünüz, değerleriniz ve hedeflerinizle ilişkili olarak yeni bir çerçeveye oturtun. Yeteneklerinizi yeni bir ışık altında incelediğinizde, sahip olduğunuz becerileri yeni çalışma ve davranış kalıpları içine yerleştirmenin yollarını bulabilirsiniz.
"Şimdiki liderimiz, kendini öne çıkarmadan, sadece davranışlarıyla doğru örneği oluşturmaya dikkat ederek bize yol gösteriyor. Bu kişi, büyük engelleri aşarak toplumun en alt kesiminden en üst mevkilere kadar tırmanmış birisi. Şimdi, toplumun kendisine verdiklerini ona geri ödüyor. Bu tutarlı hizmet anlayışıyla oluşturduğu olumlu örnek, örgütümüz için çok şey ifade ediyor."
Aşağıdaki öneriler, bildik becerilerinize yeni bir bakış açısıyla yaklaşmanıza yardımcı olabilir:
• Sahip olduğunuz ve çalışma yaşamınızda, evinizde ve toplumsal ilişkilerinizde kullandığınız becerileri tanımlayın. Bu beceriler yaşamınızın başka hangi alanlarında işinize yarayabilir? Farklı davranış biçimleriyle denemeler yapmak ve teknik becerilerinizi performans baskısı duymadan yeni alanlara doğru genişletmek amacıyla gönüllü çalışmalar yapmayı deneyin.
• Elinizdeki becerilerden yola çıkarak, bugün sizin için uygun olacağını düşündüğünüz beş farklı iş ya da kariyer seçeneği belirleyin.
"Her zaman şu ya da bu yolla gelir elde edebileceğimi biliyorum - belki beş ya da altı yolla, ama her durumda para gelecektir. Bu konu benim için en önemli şey değil."
Parayla Olan İlişkiniz
Dayanıklılık kazanmak her zaman kişiler arası ve teknik becerilerinizi geliştirmekle ya da yeteneklerinizi yeni bir çerçeveye oturtmakla ilgili değildir. Dayanıklılığın bir diğer kaynağı da, dış dünyayla ilişki kurma biçiminizi gözden geçirmektir. Bunun kendini belki de en açık olarak gösterdiği yer, para karşısındaki tutumunuz-dur. Parasal gücünüzün ötesinde, hatta bu gücün sınırlarına kadar dayanan bir yaşam sürmek, değişim karşısındaki esnekliğinizi sınırlar.
Parayla olan ilişkinize yeni bir yön vermek için aşağıdaki küçük alıştırmadan yararlanabilirsiniz.
1.Kişisel bütçenizi gözden geçirin. Gereksinim duyduğunuz ve sahip olmayı istediğiniz şeylerin ayrı birer listesini yapın.
2.Bütçenizi inceleyerek, zorunlu gereksinimlerinizi karşılamak için ihtiyaç duyduğunuz asgari gelir düzeyini belirleyin. Bu geliri elde etmenin alternatif yolları üzerinde düşünün ve bunları tanımlayın.
3.Sahip olmayı istediklerinizle kazandığınız para arasında bir boşluk varsa, istek listenizdeki maddeleri önceliklerine göre sıralayın.
4.İstediğiniz şeyleri elde edebilecek parayı kazanmanız için hangi alternatif yolları izleyebilirsiniz? İstek listenizdeki hangi maddeler bir süre daha bekleyebilir?
5.Para sınırlamanız olmasaydı, istek listenizdeki hangi maddeleri yine de isterdiniz? Seçimlerinizi sıralayın.
6.Zaman sınırlamanız olmasaydı, istek listenizdeki hangi maddeleri yine de isterdiniz? Seçimlerinizi sıralayın.
Dayanıklılık Çalışma Formu
Aşağı sayfadaki denetim listesinde yer alan maddeleri gözden geçirin ve dokuz dayanıklılık alanının her biriyle ilgili olarak kendiniz hakkındaki değerlendirmenizi en iyi yansıtan yuvarlağı doldurarak işaretleyin. Listeniz dayanıklılık dereceniz hakkında size ne anlatıyor? Değişim dönemlerinde size destek olacak hangi dayanıklılık unsurlarına sahipsiniz? Dayanıklılığınızı artırmak için hangi alanlarda kendinizi geliştirmeniz gerekiyor?
Değişim Zamanlarında Dayanıklılık Çalışma Formu
|
Aşağıdaki denetim listesinde yer alan maddeleri gözden geçirin ve kendiniz hakkındaki değerlendirmenizi en iyi yansıtan seçeneği işaretleyin.
|
|
|
Fazla
|
Orta
|
Az
|
Hiç
|
1.
|
Degişim beni rahatsız etmez. Değişimi liderlik yeteneklerimi geliştirmek için fırsat olarak görürüm.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
2.
|
Değişim beni huzursuz eder. Kontrol edemediğim koşullar altında yeni sorunlarla karşılaşmak hoşuma gitmez.
|
0
|
1
|
2
|
3
|
3.
|
Değişim benim için yeni beceriler edinme ve yeni fikirleri sınama fırsatı demektir. Geçmişte yaşadıklarımdan, başarılarımdan ve hayal kırıklıklarından dersler çıkarmak hoşuma gider.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
4.
|
En iyi bildiğim şeyden ve beni kariyerimde bu noktaya kadar getiren becerilerden vazgeçemem. Başkaları da benden bunu bekler, çünkü bu benim kimliğimin bir parçasıdır.
|
0
|
1
|
2
|
3
|
5.
|
Güçlü yanlarımı düzenli aralıklarla gözden geçiririm. Yeni yönetim becerileri edinmemi sağlayacak ve bir lider olarak gelişimime katkıda bulunacak görevler üstlenmek için fırsat kollarım.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
6.
|
Elemanlarınım ellerindeki işleri yönetmek zaten yeterince zamanımı alıyor. Bu örgüt benden gelişim bekliyorsa, bana bir gelişim planı vermesi gerekir.
|
0
|
1
|
2
|
3
|
7.
|
Yaptığım işin kişisel değerlerimi yansıttığını düşünmek islerim. Kararlarımı kendi önem verdiğim şeylere dayandırmaya ve örgütün misyonuyla bunlar arasında bir denge kurmaya çalışırım.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
8.
|
Örgüt benden belirli bir çalışma biçimini talep ediyorsa, bunun doğru olup olmadığına karar vermek bana düşmez. Çalışma hayatımı bir değerler sistemine göre düzenlemem. Var olan haliyle bu benim hayatımdır. Onu canımın istediği gibi değiştirip başka bir şeye dönüştüremem.
|
0
|
1
|
2
|
3
|
9.
|
İşimi gerçekten severim, ama kendi kimliğimi işimle tanımlamam. İş hayatının dışında da en az işim kadar önem verdiğim başka uğraşlarım vardır.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
10.
|
İşim için yaşarım. Neden olmasın? Yeni tanıştığınız birinin size ilk sorduğu soru nedir? Bu soru "Ne iş yapıyorsunuz?" sorusudur, "Kendinizi nasıl tanımlarsınız?" sorusu değil.
|
0
|
1
|
2
|
3
|
11.
|
Ailem, dostlarım ve meslektaşlarım benim için gerçekten önemlidir. Bu ilişkiler geçmişte birçok badireyi atlatmama yardımcı olmuştur. Yakın çevremle bağlarımı canlı tutmaya ve onların yaşamına kişisel bir ilgi göstermeye dikkat ederim.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
12.
|
İlişki ağları, işlerin kötüye gitmesi ve şirketin beni işten çıkarması ihtimaline karşı gerçekten yararlı bir şeydir. Dostlarımın ve meslektaşlanmin iş dışı yaşantısıyla daha yakından ilgilenebilmek isterdim ama bunu yapacak zamanı bir türlü bulamıyorum.
|
0
|
1
|
2
|
3
|
13.
|
Her gün, kararlarım ve eylemlerim üzerinde düşünmeye belirli bir zaman ayırırım. Geriyte bakarak, başka hangi biçimlerde davranmış olabileceğimi düşünmektrn hoşlanırım.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
14.
|
Her zaman yapmam gereken çok fazla işim oluyor. Sanki bir çığın önünden kaçıp kurtulmaya çalkıyorum. Arkama yanlanıp, ne reye gitliftım ve bunu nasıl yapacağım konusunda hayallere dalacak zamanım yok.
|
0
|
1
|
2
|
3
|
15.
|
Becerilerim bu örgütte bir başka pozisyonda da yarar sağlayabilir. İş dışı deneyimlerimi gelişim fırsatlarına dönüştürmeyi başarabilirim.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
16.
|
Her pozisyon belirli bir beceri kümesini gerektirir Bu becerilerin geliştirilmesi uzun zaman alır. Birini iyi bildiği bir rolden alıp ondan başka bir İşlevi yerine getirmesini istemek verimli bir yol değildir
|
0
|
1
|
2
|
3
|
17.
|
İstediklerime sahip olmaktan hoşlanırım. Zaten herkes hoşlanmaz, mı? Ama kendi çıkarlanmı ve değerlerimi gerçekten temsil etmeyen şeylere para yetiştirebilmek için fazladan görevler üstlenme ve geç saatlere kadar çalışma tuzağına düşmek istemem. Yaşantımı elimdeki paraya uydurmaya çalışırım. Bir şeyi satın almadan önce durup düşünürüm.
|
3
|
2
|
1
|
0
|
18.
|
Birçok sorumluluğum var ve bu sorumluluklar para gerektiriyor. Bu gerçekten kaçmanın hiçbir yolu yok. Ayrıca, genellikle, benim konumuma ulaşmış birinin belirli bir yaşam biçimini sürdürebilmesi beklenir. Kısacası, hayatınızda güzel şeyler olsun istiyorsanız, çok çalışmak zorundasınız.
|
0
|
1
|
2
|
3
|
Genel Toplam
|
|
Dayanıklılık Yorumlama Formu
|
|
Dayanıklılık
Unsuru
|
Dayanıklılık
Geliştirme
Gereksinimi
|
Değişimi Kabul Etmek
|
1
|
|
2
|
|
Kesintisiz Öğrenme
|
3
|
|
4
|
|
Öz-Güçlendirme
|
5
|
|
6
|
|
Amaç Duygusu
|
7
|
|
8
|
|
Kişisel Kimlik
|
9
|
|
10
|
|
Kişisel ve Profesyonel İlişki Ağları
|
11
|
|
12
|
|
Derin Düşünme
|
13
|
|
14
|
|
Becerileri Yeni Alanlara Kaydırmak
|
15
|
|
16
|
|
Parayla Olan İlişkimiz
|
17
|
|
18
|
|
Genel Toplam
|
|
Genel Toplam
|
|
Listeniz dayanıklılık dereceniz hakkında size ne anlatıyor?
|
|
Değişim dönemlerinde size destek olacak hangi dayanıklılık unsurlarına sahipsiniz?
|
|
Dayanıklılığınızı artırmak için hangi alanlarda kendinizi geliştirmeniz gerekiyor?
|
|
Özet
Dayanıklılık, değişimin, güçlüklerin ya da talihsizliklerin etkisinden hızla sıyrılmanızı sağlar. Dayanıklı insanlar esnek, sağlam ve iyimser bir tutumla ayırt edilir ve öğrenmeye açık bir yaklaşım sergilerler. Dayanıklılık eksikliği ise kendini yılgınlık, bitkinlik, keyifsizlik, depresyon, savunmacı bir tutum ve kinizm biçiminde gösterir. Dayanıklılık size zorluklarla ve hayal kırıklıklarıyla başa çıkmanızı sağlayacak araçları vermekle kalmaz, aynı zamanda, gerek iş gerekse iş dışı yaşamınızda sizi sürekli bir başarıya götürecek yeni beceri ve bakış açılarım da geliştirmenizi sağlar.
Çoğu insan, dayanıklılığın katılık, güçlülük ya da etkilenmezlik anlamına geldiğini düşünür. Ne var ki, şaşmaz bir kararlılık -özellikle, hatalarınızdan ve başarılarınızdan ders çıkarma kararlılığı- dayanıklılık kazanmanızda kilit bir rol oynasa da, dayanıklılık sadece sert ve güçlü olmak değildir. Dayanıklı kişiler bu özelliği, bakış açılarını genişleterek, değişime ve öğrenmeye karşı açık bir tavır sergileyerek geliştirirler.
Dayanıklılık önemlidir, çünkü etrafımız her zaman değişimle sarılıdır. Günümüzde hemen her örgüt, liderlik becerileriniz, yöneticilik performansınız ve hatta kariyeriniz üzerinde etkili olabilecek birçok değişimle karşı karşıya kalır. Örgütlerin misyonları, stratejileri ya da küresel odaklanmaları değişebilir. Örgütün içinde yer aldığı ortamda ya da hizmet verdiği pazarlarda değişimler yaşanabilir. Dayanıklılık becerileri geliştirerek, bu gibi karmaşık ve aralıksız değişim dönemlerinde ayakta kalmayı başarabilir, hatta bu dönemleri büyüme fırsatları olarak değerlendirebilirsiniz.
Dayanıklılık geliştirilebilir bir şeydir. Aşağıdaki dokuz alana ait düşünce ve eylemlerinizde değişiklikler yaparak, görüşlerinizi, alışkanlıklarınızı ve tepkilerinizi değiştirebilirsiniz: Değişimi kabul etmek, kesintisiz öğrenme, öz güçlendirme, amaç duygusu, kişisel kimlik, kişisel ve profesyonel ilişki ağları, derin düşünme, becerileri yeni alanlara kaydırmak ve parayla olan ilişkiniz. Dayanıklılığınızı artırarak profesyonel ve kişisel yaşamınızdaki değişimleri özümseyebilir, onlardan dersler çıkarabilir ve bu değişimleri liderlik gelişiminizin kilit unsurları haline getirebilirsiniz.