Çaprazlanmada ve çaprazlamayı gerçekleştiren insanlarda büyülü bir şeyler var. Çaprazlayıcılar alakasız görünen fikirler ve tasarımları birleştirerek yepyeni şeyler ortaya çıkarırlar. Çoğunlukla inovasyonu piyasanın bir dalında öğrendikleri akıllıca bir çözümü, başka bir dala taşıyarak yaparlar. Mesela, piyano tuşlarından esinlenerek daktiloları ilk tasarlayan böylece zamanla klavyelere kadar gelebilmemizi sağlayan kişi bir Çaprazlayıcıydı. Betonarme tekniği ilk kez bir Fransız bahçıvan tarafından saksıları güçlendirmek için kullanılmıştı, ama mühendisler bu tekniği devasa barajlar ve otobanlarda kullandılar; mimarlar ise Fransız bahçıvanın faydalı tasarımını Fallinwater'dan Sydney Opera Binası'na kadar, pek çok zarafet abidesi yaratmakta kullandılar. Bilgisayarın öncüleri, IBM delikli kart fikrini ipek kumaş üstüne karışık işlemeler yapabilmek için kullanılan delikli kart sisteminden aldılar. Coney Island oyun parkında keyifli bir oyuncak olması için yapılan ilk asansörler, şimdi milyarlarca dolarlık bir piyasaya sahip. Frizbi oynayanların çoğu Frizbinin şeklinin, hatta adının bir yüzyıl önce lisesi öğrencileri tarafından etrafa savrulan Frisbie Fırıncılık Firmasının alüminyum turta tepsilerinden alındığım bilmez.
Merak ve yeni fikirlere açıklık tarih boyunca çaprazlamalara ön ayak olmuştur. Yiyecek endüstrisinde bir öncü olan Clarence Birdseye, 1915 yılında Kanada'da kürk ticareti işi için bir gezideyken Inuit yerlisi rehberlerinin balıkları içeri sıcağa koymak yerine dışarı bıraktığını fark etti; dışarıda, soğukta kalan balıklar tazeliğini ve yenebilirliğini koruyordu. Bu derece basit bir yöntemi çaprazlayarak, yerlilerin dış dünya kültüründen kendi çağdaş kapalı mekan kültürüne taşıyan Birdseye, hâlâ kendi adını taşıyan bir donmuş yiyecek imparatorluğu kurdu.
İlk güçle çalışan uçaklarını yapmak için Orville ve Wilbur Wright kardeşler o dönem gelişmekte olan bisiklet sanayisinin mekanik tekniklerini ve parçalarını çaprazladılar. Şimdi, yüzden fazla yıl geçtikten sonra, bisiklet ve havacılık çaprazlamaları ters tarafa döndü. Titanyum ve karbon fiberleri gibi havacılıkta kullanılan yüksek kalite malzemeler son model ve hafif bisikletlerde kullanılıyor. Ve inovasyonun tarihindeki en büyük Çaprazlayıcılardan birisi, Rönesans denince akla gelen isim, ressam, mimar, mühendis, matematikçi ve filozof Leonardo da Vinci; tüm bu yeteneklerini birlikte kullanarak bizlere pek çok muhteşem miras bırakmıştır.
Ne aradığınızı biliyorsanız, şirket ortamında Çaprazlayıcı rolünü üstlenmiş olan insanları bulmak çok kolaydır. Çaprazlayıcı, Ar-Ge laboratuvarının teknik jargonunu herkesin anlayacağını tanımlara çeviren takım üyesidir. İş ve zevk için gezilere çıkıp, sadece gördüklerini değil, öğrendiklerini de anlatandır. Durmaksınız kitapları, dergileri ve online kaynakları okuyan, kendisini ve takımını son gelişmelerden habersiz bırakmayan okuyucudur. Toplamak gerekirse, pek çok ilgi alanı vardır ve ilgi alanlarıyla deneyimlerini birleştirip, bir fikri bir iş dalından alıp başka bir alanda denemek için kullanır. Sakladıkları ve paylaştıkları görüşlerinin miktarını artırmak için sıkça bir yerlere not alır. İyi not tutar, düşünceleri not kağıtlarına ve dizüstü bilgisayarlara doldurur. Geçmişi renkli ve çeşitlidir, güçlü yönlerini ve ilgi alanlarını birleştirerek farklı bir bakış açısı geliştirir.
Her Yerde Çaprazlamalar
Konuştuğum firmaların çoğu bünyelerindeki bölümler arasında çaprazlamalardan ve "birikenleri yıkmaktan" bahsediyor; gerçi pratikte çoğu bunu başarmakta zorlanıyor. Ama tüketici için ürünler üreten Procter & Gamble firması CEO'ları A. G. Lafley'in gelmesinden beri Çaprazlayıcılarına tekrar enerji vermiş gibi görünüyor. Swiffer toz alma bezi ve Spinbrush döner uçlu diş fırçaları gibi harika fikirleri firma dışından çaprazlamakla kalmadılar, kendi işlerinde yoğunlaşmış firma içi gruplar arasında da çaprazlamalara başladılar. Mesela çamaşır yıkama işinden leke çıkarıcıları, ağız temizliği konusundaki engin bilgileriyle birleştirdiler ve şimdi senede 200 milyon dolar kâr getiren Crest Whitestrips'i ortaya çıkardılar. PUR bölümlerinin su arıtmadaki bilgisini, Cascade deterjanlarının leke söken yapısıyla birleştirdiler ve leke bırakmayan araba yıkama ürünü Mr. Clean AutoDry doğmuş oldu. Piyasanın farklı alanlarındaki ürün ve teknikleri ustalıkla bir araya getiren, piyasaya çıkmış ya da hâlâ geliştirilmekte olan pek çok örnekleri daha var. P&G'ın Çaprazlayıcılarının yarattıkları etkiyi sadece marketlerin raflarında değil, son yıllarda iki katına çıkan hisse fiyadarında da görebilirsiniz.
Çaprazlayıcılar, ilk bakışta karşılaştıkları sorunla hiç alakası yokmuş gibi görünen yerlere bakarak, yeni fikirler ortaya çıkaran kişilerdir. Peter Coughlan ve Dönüşüm takımımız, müşterileri inatla çaprazlamaya iterek yeni hizmet yönleri ortaya çıkarıyor. Mesela bir müşterimiz, kendi çalıştığı sektörün kalıplaşmış olduğunu ve pek de öyle yeniliğe açık olmadığını düşünüyordu, biz de onu girişimci bir levazımat firmasını ziyarete götürdük. Kendi sektörüne kıyasla (laf oyunu için kusura bakmayın) ölü sayılacak bu sektörde bile, rahmetlinin sanal tabutunu dev ekrana yansıtmaktan tutun da sevdiğinizin küllerini elmasa dönüştürmeye kadar, muhteşem yenilik fırtınaları koptuğunu görünce şok oldu. Bir hastanenin 600 yatağını en iyi şekilde kullanabilmesini sağlamak için, müşterilerimizi New England'da küçük bir motele götürdük, burada iki kişilik takımlar halinde odaları temizleyen görevlilerin, tek başına çalışan görevlilere göre daha keyifli çalıştığım ve birbirlerinin çalışmalarını geliştirdiğini gördük. Bu gördüğümüz, hastanenin tek başına çalışan temizlik kadrosunu, çok daha verimli küçük gruplar haline getirmesini sağladı. Benzer bir öykü daha... Hastaları tekerlekli sandalyeler ve sedyelerde, büyük binalarında oradan oraya taşıyan bir hastane, taşıma şeklini bir taksi firmasına yaptığı ziyaretten edindiği bilgilerle geliştirdi.
Çaprazlama Tohumları
Zaman içerisinde ürünler için kullandığımız "tasarım düşüncesi" yaklaşımımızı hizmetler, deneyimler hatta kültürler için kullanmayı öğrendik. En başından itibaren Çaprazcı rolünü geliştirmek için uğraştık, çaprazlamamızın meyve vermesi için gerekli unsurları bir araya getirmeye çalıştık. Çaprazlamalarımıza kattığımız yedi "gizli malzeme"yi yazdım, şimdi gizli bir tarafları kalmadı. Çaprazlamalarını arttırmak isteyen ya da bir denesek ne çıkar diyen herkes tarafından uygulanabilirler:
1. Gösterin ve Anlatın. Şirketin ilk zamanlarında bu, Pazartesi sabahları hep beraber ofiste yere oturarak yaptığımız toplantılarımızda yeni fikirleri ve teknolojileri paylaşmamız olurdu. Ama şimdi şirket büyüdü, ofis de küçüldü, artık Göster ve Anlat küçük tasarım gruplarının toplantılarında yüz yüze ya da e-posta gibi İnternet üzerinden paylaşım kanallarıyla gerçekleşiyor. Potansiyel işlerde kullanılmak için hazır bekleyen bir sürü umut verici teknolojiden oluşan Teknoloji Kutumuz, bildiklerimi toplamak ve paylaşmak için sistemli bir yaklaşım çünkü Göster ve Anlat çoğunlukla rastgele ya da sürpriz keşiflere dayanır; genelde şirketin üstünde çalışmakta olduğu konularla ilgili olmaz. Ama her zaman yeni ya da yeniden keşfedilen şeyler olur ve şirketin çalışmasının temelini, sürekli inovasyonu oluşturur.
2. Farklı geçmişlerden pek çok insan ile çalışın. İşe almak, bizim için sadece sayıyı artırmak ve "aynısından bir tane daha almak" olmamıştır. Eğer işe alma amacımız " bir mühendis daha" ise, görüşmemiz benzerlik bulmaya dayanan basit bir iş olur. Onun yerine biz başvuruları araştırır, yetenek havuzumuzu genişletecek ve şirketin yeteneklerini artıracak insanları ararız.
3. Kazanınızı boşluklar ile karıştırın. Şirketinizin çalışma alanı, amacınızda ilerlemenizi sağlayacak çok güçlü bir araç olabilir. Benzer kafada tüm elemanlarınızı şirketin bir katına, ya da binasına toplamak her aşamada tekliği görmek istiyorsanız iyidir, ama biz çaprazlamanın sihrine inanırız ve çalışma alanımızı kullanma şeklimizle bunu destekleriz.
Pek çok sektörün bir arada bulunduğu çalışma odaları yaratır ya da farklı proje gruplarından insanları bir araya toplayan çalışma grupları oluştururuz. Merdivenlerimizi bile geniş yaparız ki, insanlar gerçekten de ortada buluşabilsin.
4. Kültürleri ve coğrafyaları çaprazlamak. Kültürlerin bir araya karıştığı, uluslararası baharatlarla zenginleştirilmiş bir tadı tercih eder. Nereli olursanız olun, ya da ne kadar vatansever olursanız olun, umarım sizin ülkeniz dışında, içerde olandan daha çok fikir olduğunu görebiliyorsunuzdur. Yeni görüşler edinmek hiçbir zaman kötü değildir. Şirketimizde kaç ülkeden insan olduğunun sayısının ucunu kaçırdım, ama bir iki yıl önce ofisimiz, sırf eğlence olsun diye şirketteki herkesin ulusu için bir bayrak çekmeye karar verdi. Son ziyaret ettiğimde on sekiz tane bayrak dalgalanıyordu; hele Boston ofisinde kırk İçişi çalıştığını düşünürseniz, oldukça uçuk bir rakam. İyi harmanlanmış çok uluslu bir kadro, kendiliğinden kültürler arası çaprazlamayı sağlayacaktır.
5. Her hafta bir "Know How" konuşmacısı ağırlayın.
Neredeyse her Çarşamba öğleden sonra, dünyaca ünlü bir düşünür, fikirlerini paylaşmak için bizi ziyaret eder (Hızlı kararlar konusunda Malcolm Gladwell, akıllı kalabalıklar hakkında Howard Rheingold, insan beyninin çalışması konusunda Jeff Hawkins). Anlattıkları sadece büyüleyici olmakla kalmaz, konuşmacıyı dinledikten sonra tüm IDEO boyunca bir tartışma dalgası yayılır. Know How ziyaretleri, tartışmaları ve fikirleri sürekli dinç tutan çaprazlamaların sayısını artıran haftalık ziyaretlerdir.
6. Ziyaretçilerden öğrenin. Şirketteki rolümün getirilerinden birisi de bizi ziyaret etmek için uzaklardan gelen birbirinden farklı ziyaretçilerle tanışma şansıdır. Pek çoğu bize çalıştıkları sektörden, şirketlerinden ve kendi görüşlerinden bahseden geleceği parlak müşterilerdir. Yıllar içerisinde, bu gibi görüşmelerden binden fazlasına katıldım ve bu görüşmeleri mezuniyet sonrası eğitim olarak görüyorum. Her ziyaretten sonra kendimi güncel olaylara daha uyumlu ve biraz daha deneyimli hissediyorum.
7. Projelerinizi farklılaştırın. Denir ki, 40 yıllık iş deneyimi, 40 kere aynı yılı yaşamaktır. Bizim şirkette böyle değil, devamlı öğrenme kültürüne sahip başka firmalarda da değil. Düzinelerce sektörde bulunan müşterilerimiz sayesinde bir sektörden diğerine çaprazlama yapmakla beraber, içeriden dışarıya ve dışarıdan içeriye de çaprazlamalar yapabiliyoruz.
Ama unutmayın, çaprazlama olsun diye bir sera yapmıyoruz; bu işin formülü yok. Bu unsurların hiçbirisini gerçekleştirmek zor değil. Ama hepsini bir araya toplayıp, firmanızın sosyal ortamını düzenleyen tüm küçük detaylarla desteklerseniz, takım moralinin yükselmesinden, rekabette avantaj sağlamaya kadar pek çok kazancınız olacaktır.
Fikirleri Çaprazlamak
Çaprazlayıcıları sadece iyi öğrenciler olarak nitelemek doğru olmaz. Çaprazlayıcılar, aynı zamanda bilgi dağıtan ve düşüncelerin yayılmasını sağlayan başarılı öğretmenlerdir.
Çaprazlayıcılar diğerlerinin göremediği benzerlikleri görüp, önemli noktaları fark etmek konusundaki çocuklara özgü becerilerini kaybetmezler. Ama bu becerilerini yapıcı tasarımlarda uygulamak konusundaki yetişkin becerileri de çok yüksektir. Çoğunlukla mecazi düşünür ve böylece diğerlerinin kaçırdığı bağlantı ve ilişkileri görebilirler. Çöpçatanlar gibi çalışıp, bazen inanılmaz melezler ortaya çıkaran çiftler yaratırlar. Çaprazlayıcılar, sorunlara alışılmadık açılardan yaklaşırlar. Sık sık "peki o olmasa" yöntemini izlerler. Bu yöntem bir problemin çözümünde her zaman kullanılan alışılmış bir yöntemi kullanmamaktır.
Geçmiş ve gelecek Çaprazlayıcılar için büyük fikir kaynaklandır, çünkü bir Çaprazlayıcı eldeki problemden ötelere bakar. Tarihi inceleyip, kendi zamanının ötesinde olan fikirleri bulur, bu zamana uygularlar. Aynı şekilde, bilim kurgu hikayelerini okuyup, bugün için iş olanağına dönüşebilecek fikirler bulurlar.
En başarılı Çaprazlayıcılarımız, "T biçimli" adını verdiğimiz insanlar. Yani, pek çok konuda bilgi sahibi olan ve özellikle bir konuda uzmanlaşmış insanlar. Uzun zamandır T biçimli insanlarla çalışıyorum ve öğrendiğim bir şey, onlar hakkında peşin yargıya varmamak oldu. Birisi hakkında özellikle bariz bir bilgi aldığınızda hızla sonuçlara atlarsınız ama karşınızdaki bir T biçimli insansa, devamında öğrenecekleriniz sizi şaşırtacaktır. Demek istediğim, basit kalıplara uymayan insanlardırlar, ama çok da kafanıza takmayın. Çaprazlama istiyorsanız, ihtiyacınız olan takımınıza T biçimli insanları toplamak.
Tüm Çaprazlayıcılar zengin geçmişe sahip ve çok yüzlü değildirler. Çok yüzlü Çaprazlayıcıların iyileri, dışarıdan getirdikleri fikirlerle şirketiniz boyunca şok dalgaları yayabilir. Üstelik Çaprazlayıcıların harika mucitler ve endüstri devleri olmaları de gerekmez. Küçük, keskin uçlu bir düşünce tarzı bile büyük fark yaratacaktır.
Sudan Ucuz İnovasyon
Dünyanın her yanındaki yenilikçiler yönetim eğitimi olan Nijeryalı öğretmen Mohammed Bah Abba'nın en temelde yaptığı girişimciliği örnek alamazlar mı? Bah Abba, Afrika sıcaklarında yiyecelderin hızlı bozulmasını engellemek için bir yol bulmak istiyordu, fakat buzdolabı gibi bir lüksün komşuları için bir hayal olduğunun da farkındaydı. Bah Abba, daha iyi bir gelecek için geçmişten bir çaprazlama yaptı. Çömlekçilik yapmış bir aileden gelen Bah Abba, geleneksel çömlekler üzerinde değişiklikler yapmaya başladı ve inanılmaz bir buluş yaptı. Bir çömleği diğerinin içine yerleştirip aralarına ıslak kum doldurduğunda, kum içerisindeki suyun buharlaşarak dış kabuğa giderken, içerideki sebzeleri serin tuttuğunu gördü. Bah Abba bu toprak soğutucusunu mükemmelleştirmek için iki yıl daha çalıştı, çanağı kalın bir kumaşa sardı. Soğutucusu hiç enerji gerektirmiyordu, sadece buharlaşmanın devamlılığının sağlanması için sulanması gerekiyordu.
Önceden dört günde çürüyen patlıcan, dört katı daha uzun dayanır oldu. Afrika ıspanağı bir günde bozulmak yerine bir hafta dayanır hale geldi. Bah Abba işsiz çömlekçilere iş sağlayıp binlerce çömlek üretti, tanesini 30 kuruşa imal ediyordu. Bugün, binlerce Nijerya kasabasının hayat şartları onun muhteşem derece basit bu icadı sayesinde iyileşti.
Burada, saygı duymakla akıllılık edeceğimiz bir temel unsur var. Bazen, kaynak ve araç eksikliği, yeni yollar aramanız ve bulmanız için gerekli olan şey olabilir. Bu "İhtiyaç icatların anasıdır" deyiminden öte bir şey. Yokluğun ve zor koşulların baskısı sizi yepyeni buluşlara iter çünkü "bildiğimiz iş" yolu açık değildir. Silikon Vadisi şirketlerinin, garajlarda işe başladığı efsanelerinde doğruluk payı vardır. Para ve kadro olmadığından, üretici olmaları gerekiyordu.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü eğitmenlerinden Amy Smith, yenilikçilerin, kaynak yolduğunu nasıl bir fırsat haline getirebileceklerini gösteriyor. Peki, Smith saygın bir New England üniversitesinin öğrencilerini, ucuz yenilikler için ucuzcu bir kafa kullanmaya nasıl alıştırıyor? Öğrenciler yarıyıllarının bir haftasını sadece 2 dolarla geçirmek zorunda kalıyorlar. Açlıkla uğraşırken, bu kadar azla yetinmeye çalışırken yaratıcı olmaları gerektiğini öğreniyorlar. Smith'in sürdürdüğü bu çalışma şekli pek çok projeye ön ayak oldu: Zimbabwe'de mayınları temizlemek için ucuz bir takım, normal fiyatı olan 600 dolar yerine 20 dolara gelen, bebek biberonundan yapılma bir su ölçer, şekerkamışının kullanılmaz artıklarından üretilen bir yakıt gibi pek çok proje meydana getirildi.
Amy Smith'in MIT'deki bu çalışması, aklıma "İş dünyasında verilen tüm kaynakları kullanarak neler kaçırıyoruz?" sorusunu getiriyor. Yeni bir şeyler meydana getirmek için, bazı şeyleri götürmeniz gerekiyor olabilir. Mesela MTV "yoksunluk çalışmaları" adını verdiği çalışmalar yürütüyor, sürekli izleyicilerden seçilen denekler bir ay boyunca MTV den uzak kalıyorlar, bu otuz gün içerisinde MTV yerine buldukları zekice alternatifler değerlendiriliyor. Siz de kendi yoksunluk çalışmanızı yapın. Bir gün boyunca teknolojinin imkanlarından faydalanmadan fikir üretin ve iletişim kurun. Bir öğleden sonra her zaman kullandığınız araçları kullanmadan prototipler üretmeyi deneyin. Ölçü ve kafiyelerle çalışan bir şair gibi, Çaprazlayıcı da kendisini tutacak sınırlar bulur. Fikirlerinizin bayat gelmeye başladığını fark ettiğinizde, takımınızı ucuz bir çözüm bulmakla sınırlandırın. İnovasyon adına harika bir çalışma olacaktır.
Akıcılığınızı Artırın
Çaprazlayıcılar tıpkı dilbilimciler gibidir, bilirler ki öğrendikleri her dil, bir sonrakini öğrenmeyi kolaylaştırır. Bu Çaprazlamanın sırlarından biridir. Farklı ve ilginç projelerde çalışmak, yenilik kültürü ateşini yakacak yakıt olabilir. Takımınıza daha çok çeşit sağlayın, yeni bağlantılar görmeye ve yeni hayaller kurmaya başlayacaklar.
Mesela, kısa zaman önce büyük bir üniversitenin bilgisayar mühendisliği binasını yeniden düzenlememiz istendi.
Normal yöntem, pek çok bilgisayar mühendisliği binasını inceleyip, ilham bulmaya çalışmak olurdu. Geleneksel yolu bir kenara bırakıp, takımımızla IDEO'nun San Francisco şubesinin karşı yakasında duran Pixar Animasyon Stüdyoları'na gittik. Pixar'da pek çok bilgisayar vardı tabii ki, ama bilgisayar sayısı dışında her şey bir üniversite ya da şirket yapısından farklıydı. Teknolojik ve insani kaynakların ortak çalışmaları üstündeki vurgu, farklı kümeler yani "komşulara" Hatta muhteşem yemekler. Pixar elektronik üstüne kurulu, üretken bir kasabaya benziyor, bir üniversite laboratuvarının tam tersi.
Çaprazlamalar iki yönlü çalışır. Eğer üniversiteler Pixar gibi firmalardan bir şeyler öğrenebiliyorlarsa, şirketler Stanford ve Harvard gibi okullardan neler öğrenebilir? Pek çok şey, eğer kampuslara gidip alıcı gözüyle bir bakarak, kendi iş sahalarında uygulayabilecekleri şeyleri ararlarsa. Çaprazlamanın temelinde yeniliklere açık bir zihin vardır. Farklı yaklaşımları kabullenme konusunda ne kadar açık olursanız, şirketiniz için değerli bir şey bulma şansınız o kadar yüksek olur.
Fosbury Atlayışı
Çaprazlayıcılar bazen de problemleri tersine çevirerek hallederler. Yaratıcılık gurusu Edward de Bono. buna "yan düşünme" diyor; bir duruma tümüyle farklı bir açıdan bakmak yani. Probleme dümdüz saldırmaktansa, sinsice geriden ya da yandan yaklaşmak.
"Geri geri" inovasyon hakkında bence en muhteşem hikaye "Fosbury Atlayışı" adındaki hikayedir. 1960'larda Dick Fosbury adındaki genç Oregon'daki Medford Lisesi'nden pek de kayda değmeyen bir atletti. Fosbury bilindik "makaslama" atlayışı tercih ediyordu. Makaslama atlayışı bazı tenis maçlarında görmüşsünüzdür, hani kazanan oyuncu koşup da ağın üstünden yan bir şekilde atlar. Makaslama atlayışı tenis sahasında işe yarıyor, evet, ama koçları yüksek atlamada makaslama yerine daha etkili ve o zamanlar daha popüler olan "apış açık" ya da başka bir ismiyle "karın yuvarlama" atlayışını yapmasını istiyorlardı. Bu atlayışta ilk önce bir ayağınızı atarsınız, ardından bacağınız, kasığınız, karnınız ve kafanız gelir, yuvarlanırsınız, en son arkada yay çizen diğer ayağınız gelir. Fosbury, kendisine dendiği gibi çalışmıştı ama karın yuvarlama atlayışında ortalamanın üstüne çıkamıyor, 1,6 metreyi geçemiyordu. Bir gün bir çalışmasında, makaslamayla hiçbir yere varamayacağını söyleyen bilgiye karşı gelerek makaslama atlayış yapacak gibi koşmaya başladı. Sonra, beklenmedik bir şey oldu. Fosbury o zamanı "Yükseldik arttıkça daha çok yatmaya başlamıştım, bir süre sonra sırt üstü yatar olmuştum" diye anlatıyor. Henüz sırtüstü atlamalara başlamamıştı, ama genelde geri geri düşüyordu, üstelik de 1,8 metreyi aşmayı becermişti. 1965'te mezun olduktan sonra Fosbury yarattığı sırtüstü atlayışı çalışmaya başladı. Yarattığı yeni atlayış büyük adımlarla hız kazanmak ve son anda kendini döndürüp, sırt sopaya bakar bir şekilde yarı parende atarak kendini fırlatmak ve omuzlarının üstüne sırtüstü bir şekilde inmek şeklindeydi. O yaz sırtüstü atlayışıyla 2 metreyi aşmayı başararak gençler arası şampiyonada birincilik kazandı. Üniversitede pek çok hocası Fosbury'nin atlama şeklini düzeltmeye çalışmıştı ama nafile, karın yuvarlama atlayışında 1,8 metreyi asla geçememişti. Neyse ki koçu da Fosbury'i üç adım atlamaya çalıştırmaktan vazgeçti.
Fosbury ise sırtüstü atlamalarına devam etti ve olimpiyatlara kadar vardı. 1968'da Meksika'daki olimpiyatlarda Fosbury'nin sırtüstü atladığı her sefer, 80.000 izleyici nefesini tutuyordu. Televizyonda babamla olimpiyatları izlediğimizi hatırlıyorum, babam "Bak, şu adama bak, atlayışını izle. Göreceğin en garip hareket" demişti. Pek çok büyük yenilik gibi, Fosbury Atlayışı da ilk bakışta garip görünüyordu. Hem de çok garip.
Uzmanlar, Fosbury'nin boynunu kıracağını söylemişlerdi. Onun yerine Fosbury 2,25 metrelik atlayışıyla Amerika ve Olimpiyat rekorlarını kırdı. Fosbury'nin tekniğinin profesyonel atletler arasında yayılması on yıl kadar sürdü, ama sonuçta Fosbury'nin atlayış tekniği, Olimpiyatlarda yüksek atlama yapan her atlet tarafından kullanılır oldu. İnanılmazdır, Fosbury'nin deneme yanılmalarla geliştirdiği keşif, bugün hâlâ en etkili yüksek atlama tekniğidir. Onun bu radikal stili karın yuvarlama atlayışına göre daha çok hıza imkan veriyordu. Yıllar sonra uzmanlar Fosbury Atlayışının üstün "açısal hızı" ve "devrim momenti" konusunda ayrıntılı biyomekanik raporlar yayınladılar.
Bugün geçmişe dönüp baktığımızda, karın yuvarlama atlayışını yapanların kullandığı teknik açıkça işlevsiz görünüyor. Yeni bir yaklaşım oluşturabilmek için Fosbury gibi özgür düşünen birisi gerekiyordu. Ana Fosbury tekniği bir seferde geliştirmedi. Bu inovasyon, inovasyon efsanelerinden en meşhuru olan bir "evreka" anı değildi. Yanlış ve kusurlu görünen bir teknikle çalıştı, kendi eklerini yaptı, tekniğini kendine has bir hale getirdi. Ama bunları yaparken başarıya mı koşuyordu, çıkmaz bir sona mı koşuyordu bilmiyordu. Tıpkı pek çok iş girişiminde olduğu gibi, Fosbury'ye yeni yaklaşımının başarısız olacağı söylenmişti.
İnovasyonla ilgisi olan birisi için bundan daha iyi moral verecek bir şey olabilir mi bilmiyorum. Bir daha ki sefere birisi fikrinizin delice olduğunu söylediğinde, Fosbury Atlayışını bilip bilmediğini sorun.
Çaprazlayıcılar açık zihinlidir. Başarının en olmadık yönlerden gelebileceğini bilirler.
Bir Tohumun Filizlenmesi
Çaprazlama insanlarla başlar; bitmek bilmeyen merak ve alışılmadık geçmişleriyle engelleri aşma gücünüzü artıran bireylerle. Çaprazlayıcılarımızın geçmişlerini şaşırtıcı hatta garip bulabilirsiniz. Bizim birkaç tane Çaprazlayıcı kaynağımız vardır. Her zaman üniversiteden yeni çıkmış, hâlâ meraklı taze düşünürlerimiz vardır. Ama bir süre önce, "bumerang" çalışanlarımızın yeteneklerini de kullanmayı öğrendik. Bir zaman önce bizimle çalışmış, bizden ayrıldıktan başka işlerde ve sektörlerde çalışıp deneyimlerini çeşitlendirmiş, sonra geri gelen insanlar.
Her şirket kültürlerine hayat katacak ve yepyeni bakış açıları sunacak iyi Çaprazlayıcıları kullanabilir. Geçmişleri size garip gelebilir, ama biraz verimli toprak bulacak şansı verin ve bırakın hasat sizi şaşırtsın.
Çeviriden Kazanılanlar
Kendi sektörlerinde hiçbir yenilik olmadığından yakınanlar derim ki, atlayın bir uçağa da gezin! Sık gezmek ve çok yer görmek etkili bir Çaprazlayıcı olmanın en iyi yollarından birisidir. Bazen yeniliğin en kolay yolu başka ülkelere bakmak ve bulduğunu çevirmektir.
İnanılmaz alışveriş deneyimleri yaşanacak bir şehir olan Tokyo'da en sevdiğim dükkân Mujirushi Ryohin, ya da çok bilinen adıyla "Muji." İsminin çevirisi kabaca "Markasız iyi mal" anlamına geliyor. Ben dükkanın tam bir Japon dükkanı olduğunu düşünüyordum. Meğer bu kendine has perakende zinciri ilhamını Amerika'ya yapılmış bir geziden almış, öyküsü çeviriden kazanılanlara dair harika bir öykü. 1970'lerde ucuz ofis ürünleri satan Seiyu zinciri kendileri için yeni bir marka yaratmak istiyorlardı, bu yüzden tasarım takımlarını uzaklara gezilere gönderdiler. Takımlardan bir tanesi de Amerika'ya geldi. Gezi sırasında takım üyelerinden Kazuko Koike (sonradan meşhur bir yazar olacaktı) ilginç bira kutuları toplamaya meraklı bir arkadaşı için bir şeyler bulmak için bir süpermarkete girdi. Markette markasız bir biraya rastladı, o dönem özellikle markasız satılan bir ürünler serisi vardı, kutusu ise siyah üstüne beyaz çizgiliydi.
Koike, basit tasarımı ve süssüzlüğü beğenerek, bu tarzı Seiyu'ya geri götürdü. Seiyu bu Amerikalı tasarımı yapay ve kasten ucuz olan bir Japon tasarımına çevirdi, "markasız ürünün ruhu"nu yarattı. Seiyu'nun giyim ve ev eşyası ürünleri, boyanmamış alüminyum gibi basit malzemelerle üretiliyor; pakederi de parlatılmamış, doğal renk seçenekleri olan siyah, beyaz, kahverengi ve griden başka rengi olmayan kâğıttan yapılıyor. Sonuçta ortaya çıkan marka, "Muji" öyle başarılı oldu ki, birkaç yıl sonra Seiyu, Muji'yi ayırarak Mujishiru dükkanlarını açmaya başladı, ilk dükkanı da Tokyo'nun modern Aoyama semtinde açtı. Bugün, Muji'nin Sapporo'dan Londra'ya yaklaşık 300 şubesi var ve satışları ise bir milyar dolar civarında
Çaprazlamanın ruhu budur işte. Gezmek ve hayal kurmak isteyenler için büyük bir ilham kaynağıdır. Muji Amerika'dan aldığı basit bir fikri, inanılmaz bir Japon başarısına dönüştürdü. Peki, dünyada almanız için sizi bekleyen kaç tane fikir var? İnanılmaz bir Amerika'nın sağlık firmaları Japon başarısına dönüş-tanesini on dolardan milyonlarca katarakt ameliyatı yapmış olan Hindistan Murai'deki Aravind Göz Hastanesi gibi uluslararası örneklerden neler öğrenebilir? Brezilya'nın açai'si ya da Japonların edamame'si gibi bölgesel yemekler, büyük süpermarketlere nasıl getirilebilir? Uzak diyarlardan, başka ülkelerden hangi fikirleri ve şekilleri alıp, kendinize uyarlayarak kendinize has hale getirebilirsiniz? Sözün kısası, imkânınız varsa bol bol gezin. Fikirler için dünyayı köşe bucak arayın. Asya'ya, Avrupa'ya, Amerika'ya özgü bir şeyi yeniden keşfedin. Belki de çok başarılı olursunuz, kim bilir?
Tersine Akıl Hocalığı
"Ağaç yaşken eğilir" derler, doğrudur, peki ağaç yaşlandığında ne yapacak? Nasıl büyüyecek ve gelişecek? Mesleklerimiz ve zanaatlarımız var olduğundan beri akıl hocalığı, ustalık ve çıraklık da vardır. Ama ağaca birkaç halka daha ekledikten sonra, olaylara bir de ters yanından balan. Bazen yöneticilerin ihtiyacı olan şey, genç nesilden bir akıl hocası olabilir.
Tanıdığım en zeki insanlar, Stanford'daki profesör arkadaşım Bob Sutton'un "bilge tavır" olarak tanımladığı şeye sahip olanlar, yani doğru yolda olduğunuz zamanı da, yol bulmakta yardıma ihtiyacınız olduğu zamanı da anlayan insanlar. Öğrendiğimiz, tüm deneyimler aksini gösterirken bile yeni ve farklı yaklaşımlara açık olmak gerektiğidir. Tersine akıl hocalığı şirketinizin deneyimlerine aşırı güvenmesine engel olur. Bugünün dünyasında neler olduğu hakkında bilgi sahibi olabilmek için genç akıl hocalarına başvurun.
Birkaç yıl önce etrafimdaki gençlerin artık kol saati takmadıklarını fark ettim. Chris'e sordum, "Eee Chris, ne bu iş böyle? Toplantıların, görüşmelerin var, neden kol saati takmıyorsun?." Cevabı beni gafil avlamıştı. "Tom, kol saatine ne gerek var ki? Cep telefonum saati gayet güzel gösteriyor. Yaz saati değişikliklerini kendim yapmam gerekmiyor, üstelik saat bölgemi değiştirdiğimde saat farkına göre kendi kendisini ayarlayabiliyor." Aklıma gelen ilk düşünce "Vay canına" olmuştu, ben bakmıyorken dünyada nasıl bir değişiklik olmuş böyle. Aklıma gelen ikinci düşünce ise "Peki ya Timex firması olsaydım? Ürünüme ihtiyaç duymayacak olan müşterilerin artacağı gelecek için iş stratejim ne olmalı?"
Birkaç sene önce bana öğrencilerin çoğunun aklındaki sorunun "Nasıl bir ürün yaparsan zengin olurum?" dan "İş dünyasına nasıl daha çok sosyal farkındalık getirebilirim?" e döndü. İş dünyasına girmeden çok önce, bu yeni yaklaşımı sınıflarında görmüştüm. İşimin bir parçası olarak öğrencilerle haşır neşir olmam, sadece ne satın aldıklarını değil ne düşündüklerini de öğrenmemi sağlıyor.
Tersine akıl hocalığından siz de yararlanabilir misiniz? Siz olabilir misiniz? İnsanlar arası çaprazlamaların en iyi tarafı, iki tarafın da yarar sağlamasıdır. Yeni bir iletişim hattı açmayı, takımınızın en genç üyelerinden öğrenmenize olanak sağlayan bir tavır edinmeyi bir düşünün.
Vermenin Hediyesi
Vermek, çaprazlamanın en sezgisel ve uç şekli olabilir. Tabii ki para kazanmak için iş dünyasındasınız. Ama cömertlik hem istediğiniz yere gelmenizi sağlayabilir, hem de şirketinizin talihini açabilir.
Vermenin meydana getirebileceği iyi şans şaşırtıcı derecede güçlü ve ilham verici bir kuvvet olabilir. Bir bakmışsınız, vermeyi hiç aklınıza gelmeyecek boyutlara çekmişsiniz. Bazen en iyi markalaşma yöntemi, tacınızdaki mücevherleri vermek olabilir. Bazen mülhem bir Çaprazlayıcı, farkı yaratan olur.
Muhtemelen Nils Bohlin'i hiç duymamışsınızdır, halbuki Volvo'nun yıllardır süren başarısında büyük payı vardır. 1950'lerde Bohlin, İsveçli uçak firması Svenska Aeroplan için çalışıyordu, uzmanlığı da fırlatılan koltuklardı. 1958 yılında Volvo'nun güvenlik bölümünde başmühendis oldu. O dönem, iki bağlantılı, dizlerin üzerinden geçen emniyet kemerleri, çağın harikası sayılıyordu, zaten Amerika'daki pek çok arabada emniyet kemeri bile yoktu. Yıllarını insanları uçaklardan fırlatmanın yollarını tasarlamak için harcayan Bohlin, şimdi onları içerde tutmak için yepyeni bir fikir bulmuştu.
Kullanışsız iki bağlantılı kemeri kaldırıp attı, onun yerine üç bağlantılı omuz üstü kemerini tasarladı; bu kemer bugün hâlâ otomobillerde kullanılan tasarımın temelidir.
1963 yılında Bohlin'in tasarımı tüm Volvo'larda standart haline gelmişti. Ve bu hikaye de bence en olağanüstü ve farklı taraf, Volvo'nun, herkes tarafından rahatça kullanılabilsin, hayatlar kurtarılabilsin diye bu tasarımın patentini atmamasıdır. Bu dönüm noktası ve yıllar boyunca süregelen tasarım ve araştırmaları sayesinde Volvo, güvenlikle eşanlamlı olmuştu. Bohlin ise çalışmalarına devam etti, Volvo'nun büyük rağbet gören SIPS* tasarımı gibi pek çok tasarıma imza attı. Bugün, 40 yıl sonra Volvo'nun sloganı "Hayat İçin," firmanın dünyanın en güvenli arabalarını yapmak konusundaki içtenliğinin bir yankısıdır.
Siz kazanmak için ne verebilirsiniz?
Doğaya Benzemek
Çaprazlayıcı rolündeki insanlar, diğer rollerdekilere göre şansın ve tesadüflerin önemini çok daha iyi kavrar. Pek çok insanı görüp, pek çok fikri anlayan Çaprazlayıcılar, biraz da şaşırtıcı bal arısına benzer. Pek çok insan bal arılarının nasıl uçtuğunu merak eder, o kocaman tombalak gövdenin üstündeki o cılız kanatçıklarla nasıl uçulabilir? Ama bal arısı bunu bilmez, sadece uçmaya devam eder. Belki de cevap, zor olan pek çok konuda olduğu gibi, tek tek parçaların bütünündedir. Çaprazlayıcı için de bu böyledir, iş dünyasında etkisi göz ardı edilen bu rol, yenilikçiliğin tohumlarını her yere taşımaktadır.
Fark ettiğiniz gibi, Çaprazlayıcı pek çok rolün karışımı bir roldür: Biraz Antropolog, biraz Deneyci, biraz da henüz tanıtmadığım kişilikler. Her kurumun Çaprazlayıcılara ihtiyacı vardır. Belki, tıpkı bal arısı gibi, siz de beklenmedik bir kahramansınız. Geniş ilgi alanlarınız, bitmez bir merakınız ve öğrenmek ve öğretmek konusunda eğiliminiz var mı? Takımınızda bu role uygun başkaları var mı? Kanatlarınızın beklediğinizden çok çok daha hızlı çırptığını görebilirsiniz. Çaprazlayıcılar, yeniliğin doğal düzeni için çok önemlidir, vazgeçilmezdir. Bu rolü kabul edin. Diğerlerini de cesaretlendirin. Kurumunuza başarı getirecektir.