Firmanın ya da bireyin büyümesi bir sınıra yaklaşmaktadır. Yapılması gereken, ek bir kapasite yaratarak bunu bertaraf etmek veya en azından ileriye ertelemektir. "Yatırım" azalmakta olan büyümeyi kurtarmak için atak ve hızlı yapılmazsa işe yaramayacaktır. Ancak bu yapıda, genelde düşük yatırımı haklı çıkarmak üzere, önemli hedefler veya performans standartları geriye çekilir. Sonuçta ise pekiştirici döngülerdeki "kendi kendini doğrulayan kehanet" gibi, düşük hedeflerin düşük sonuçlara yol açması kaçınılmaz olur. Ancak burada ana neden, "yetersiz yatırım" yapılmasıdır. Başka bir deyişle, talep artarsa performans doğrudan etkilenir ve bu yapı anlaşılmazsa bir süre sonra talepteki düşüş, kapasitede yapılması gerekli olan yatırımların yapılmamasının bir gerekçesi olarak kullanılır.
"Büyümenin sınırlan" tip yapısı dengeleme sürecini başlatır. "Sıkıntıyı kaydırma" belirtileri dikkate alınır, uzun dönemli değişiklik ve etkiler dikkate alınmaz veya ertelenir. "Amaçların erozyonu" temel performans standardı ihmal edilir ve olumsuz etkileri zaman içinde derinlik kazanır. Sonuçta büyüme ve yetersiz yatırım ortaya çıkar.
Büyümek için gerçek bir potansiyel varsa, bir talep yaratma stratejisi olarak, önceden bir kapasite kurulması uygun olacaktır. Önemli performans standartları ve muhtemel talebi karşılayacak yeterli kapasitenin olup olmadığını değerlendirirken "bakış açısı" kaybedilmemelidir. Yatırım kararlan, geçmiş performanslara dayalı standartlar yerine harici belirtiler üzerine inşa edilmelidir. Gelin konunun daha iyi anlaşılabilmesi için yaşanmış bir örneği inceleyelim
FLY Havayolları kuruluşundan itibaren hizmet kalite standartlarına bağlı kalmış ve bu standartları koruyarak sürekli artırmaya çalışmıştır. Bu kalite standartları konusundaki hassasiyet zaman içinde FLY’nin yolcu sayısını artırmış, artan yolcu sayısına bağlı olarak gelirler artmıştır. Ancak yolcu sayısının ve gün içinde yapılan uçuş sayısının hızla artması FLY’nin hizmet kalitesini azaltmış ve FLY’nin saygınlığı da azalan bu hizmet kalite algısıyla birlikte düşmüştür.
Sorunu fark eden FLY yöneticileri hizmet kalite algısını artırma yönünde çeşitli çabalar harcamışlar ve etkinlikler yürütmüşlerdir. Başlarda bu yapılan faaliyetler hizmet kalitesini artırıcı etki yapmış gibi görünse de bir noktada hizmet kapasitesine ulaşılmıştır. Yapılan ilavelere rağmen hizmet kapasitesinin arttırılamaması ise FLY’nin daha fazia büyüyememesine yol açmıştır. Karşılaşılan sorunun bir türlü fark edilememesi nedeniyle FLY’nin hizmet kalitesini artırıcı çabalan sürekli yetersiz kalmış, zamanla şirketin yolcuları azalmış ve en sonunda şirket iflas etmiştir.