Bu da ilk çağlarında çocuklarımla sıkça oynadığım gözde oyunlardan biridir. Fikir, çocuğa evde kullanılan (saplı tencere ya da tirbuşon gibi) sıradan bir nesneyi gösterip "bu başka ne olabilir?" diye sormak¬tır. Çocuklara bu konuda birkaç örnek gösteririm, sonra da bırakırım oynasınlar. Zaman geçtikçe bu her yerde oynanabilir bir oyuna dönüşür: Uzun bir tren veya uçak yolculuğunda ya da bir lokantada siparişlerin gelmesini beklerken. Çocuk çok kısa bir sürede bunu nasıl oynayacağını öğrenir ve sizin yardımınıza gerek kalmaz. Yaşları ilerledikçe denetimi ele alıp oyunu kendileri başlatırlar.
Burada çarpıcı olan olan şey, fikirlerin dışarıya -neredeyse bir çocuğun konuşma hızından daha yüksek bir şekilde- sel gibi akmasıdır. Bunları gerçek yaşama tercüme etmeye başlamasıyla çocuk etkili bir düşünür haline geliverir, yapay kısıtlamalarla eli ayağı bağlanmaz. Sizin için de aynı şey geçerli olacaktır