ÇALIŞANLARINIZI BAŞARILI BİR ŞEKİLDE YÖNETEBİLMEK
Son yüzyıl boyunca Örgütsel teori birçok değişiklik göstermiştir. İnsan bir makinedir ve ona, buna göre davranılması gerekir [Ford Taylor]. Sosyal etkenlere ve tarafsız düzenlemelerin olmadığı çalışma koşullarına dikkat etmek en iyi sonuçlara götürür. (Hawthorne). Organizasyonlar kendilerini düzene sokabilirler [Farley Clark]. Örgütlenmeleri birinci ve ikinci dereceli aktivitelere bölmek stratejik yönetimde başarıyı getiren unsurdur [Porter].
Çok daha farklı bir teori de en önemli şeyin eldeki meseleye kişinin kendi önderlik tarzını adapte etmesi olduğunu söyleyen Paul Hersey ve Ken Blanchard tarafından öne sürülmüştür. Bu Durumsal Liderlik Modeli' aşağıdaki unsurlar arasında ayrım yapar.
-
Öğretmek: Çalışanlar bir işe başlarken güçlü bir liderliğe ihtiyaç duyarlar. İşin başındayken çalışanların bağlılığı yüksek fakat deneyimleri düşük seviyededir. Çalışanlara emir ve talimat verilir.
-
Rehberlik: Çalışanların deneyim seviyesi yükselmiştir. Stres ve yeni bir işe başlamanın verdiği coşkunun ortadan kalkması nedeniyle motivasyon ve bağlılık seviyeleri ise düşmüştür. Çalışanlara sorular sorulur ve cevapları kendileri araştırırlar.
-
Destek: Deneyim seviyesi sert bir şekilde yükselmiştir. Motivasyon seviyesi değişebilir; ya düşmüştür (çalışanlar istifa edebilir) ya da daha fazla özgürlük verilmesinin sonucu olarak yükselmiştir (çalışanlar kendilerine ait yeni fikirler üretmek konusunda cesaretlendirilmiştir).
-
Yetki vermek: Çalışanlar işlerinin tam kontrolünü ele almıştır. Motivasyon seviyesi yüksektir. Kendilerine ait projeler üstlenmişlerdir ve kendi takımlarının liderleri pozisyonundadırlar.