Görme: İnsanların çoğunun en gelişmiş duyusudur. Bu yüzden müşterilerinizi en rahat görsel olarak etkileyebilirsiniz. Bunu sağlamak için,
Ürünlerinizin göz hizasında olmasını sağlayın.
"Katedral Etkisi" ni kullanın. Bir katedrale girdiğimiz zaman gözlerimiz yukarıya kayar. İlgi çekmesini istediğiniz nesne, her tür reklam materyalinizde yukarıda olsun.
Dikkat çekmek ve beyne hoş mesajlar vermek için kolay çözülebilen bulmacaları kullanın.
Koku: Koku duygu ve anı merkezine direkt olarak ulaşır ve onu harekete geçirir. Kahve dükkanlarının kahve makinelerini girişe yakın koymalarının nedeni budur. Tanıdık koku insanda o ürünü satın alma isteği uyandırır.
Tat: Müşterilerinizde tatma duyusunu harekete geçirmek için bir ürün sergilediğinizde bunun başkaları tarafından sevilen bir ürün olduğunu vurgulayın ve bunu görsellikle pekiştirin ki, müşteride onu tatma isteği uyansın. Bunu sakın suni görüntülü malzemeler (yiyecekleri küçük plastik masalarda sergilemek gibi) kullanarak yapmayın, çünkü bu tür malzemeler müşterinizin iştahını ve ürüne olan ilgisini azaltır.
Duyma: Duyu organlarımız hayati sesleri (araba kornası, itfaiye sireni, vb.) duymamız bakımından çok önemli olsa da, bu duyu satışta en az etkin olandır. Örneğin bir kola kutusu açılırken çıkan ses, müşteride bir miktar onu içme isteği uyandırabilir ama diğer duyular da devrede olduğu takdirde, duymanın etkisi çok daha fazla olur.
Dokunma: Dokunma duyusu insanın ilk gelişen, en önemli ve varlığımızı sürdürebilmemiz için en gerekli olan duyuşudur. Diğer tüm duyu organlarımız (gözümüz, kulağımız, ağzımız, burnumuz) görünebilirken dokunma sadece bize aittir. Anne rahmindeki bebekler, annenin kalp sesini duymaya başlamadan onu çevreleyen sıcak dokuyu hissederler. Dokusundan hoşlanmadığımız bir şeyi sevmeyiz. En hassas dokunma duyularımız ellerimiz, dudaklarımız, yüzümüz, boynumuz, dilimiz, parmak uçlarımız ve ayaklarımızdır. Bu yüzden bunlara değen ürünlerin dokunma duyusunu heyecanlandırması ve harekete geçirmesi gerekmektedir.
Ayrıca, yaş ve cinsiyet beynin işleyişini direkt olarak etkiler. Geçmiş, tahsil, kültür ve deneyimler de öyle... Ancak, tahsil, kültür ve deneyimlere bağlı olan etkilenimler öğrenilirken, yaş ve cinsiyete bağlı olanlar için bu geçerli değildir.