1706'da doğan Benjamin Franklin yazar, siyasetçi, diplomat, bilgin, yayımcı, filozof ve mucit olarak ünlenmiştir. Siyasetçi olarak, belki herkesten daha fazla olarak, Amerika ulusu fikrini korumuştur. Amerika devrimi sırasında diplomat olarak, hürriyeti sağlayan Fransız ittifakını sağladı. Bilim adamı olarak, elektrikle ilgili teoriler geliştirdi. Ve mucit olarak, çift odaklı gözlük, mesafe sayacı ve paratoneri keşfetmiştir. Böylece ona muhalefet olanların kendisine saygı duymasını sağlamıştır; bu, belki de yaptığı her şey içinde en heyecanlısıdır. Franklin Pensilvanya Parlamentosunda iken, güçlü bir muhalefet olan bir meclis üyesinin düşmanlığından rahatsız oluyordu. Franklin saygılarını ve hatta dostluklarım nasıl kazandıklarını şöyle açıklar:
Yüzyıl sonra, araştırmacılar Franklin’in haklı olup olmadığını görmek istediler. Bir araştırmada, katılımcılar yarışmada bir deneyden para kazandılar. Bir grup katılımcıya deneyi yapan kişi, çok az parası kaldığını bu yüzden kazandıkları parayı ona geri verip veremeyeceklerini sordu (Çoğu bu teklifi kabul etti). Diğer bir grup katılımcıya ise, herhangi bir talep sunulmadı. Sonunda tüm katılımcılara deneyi yapan kişiyi ne kadar sevdikleri konusunda bir anket yapıldı.Onun sempatisini kazanmak için ona köle gibi saygı göstermedim ama bir süre sonra başka bir metot denedim. Kütüphanesinde çok nadir bulunan bir kitap olduğunu duydum ve ona bir not yazarak bu kitabi okumak istediğimi, bu yüzden kitabî birkaç günlüğüne bana ödünç verip veremeyeceğini sordum. Kitabı bana hemen gönderdi, ben de birkaç hafta sonra bu davranışından dolayı ne hissettiğimi açıklayan bir not ile birlikte kitabı geri gönderdim. Mecliste karşılaştığımızda, benimle daha önce konuşmamasına rağmen bu sefer medeni bir şekilde konuştu. Bundan sonra ise bana her durumda yardım edebileceğini gösterdi, böylece yakın arkadaş olduk ve arkadaşlığımız onun ölümüne kadar devam etti. Eski bir atasözünü doğrulayan bu örnekte gösterdiği gibi 'Biri bir kere size yardım ettiğinde bundan sonra size yardım etmeye daha hazır olacaktırP6)
Franklinin stratejisi, kulağa mantıksız gelse de, doğru muydu? Aslında, evet. Araştırmacıların bulduğu sonuçlara göre, deneyi yapan kişinin iyilik istediği katılımcılar deneyi yapan kişiyi daha hoş bulmuşlardır.
Peki, neden? Önceki bölümlerde insanların tutumlarını, davranışları uyumlu olduğu sürece değiştirebileceklerini görmüştük. Franklin’in muhalifi kendisini sevmediği bir kişiye yardım ederken bulduğunda, 'Neden sevmediğim bir insana yardım ediyorum ki? Belki de Franklin o kadar da kötü değildir. Bunu düşünmeliyim,' demiştir
Franklin in stratejisi değişik alanlarda da işe yaramaktadır. Örneğin, yardımını istediğimiz meslektaşlarımız, çalışma arkadaşlarımız veya komşumuz bizi artık hoş görmezler. Bu insanların bizi daha az sevmeleri korkusundan, onlardan yardım istemeye çekiniriz. Yardım istemek yerine genellikle yapılacak şey zamanında yetiştirilemez. Bu çalışmanın sonucu, bu tereddüdün gereksiz olduğunu göstermektedir.
Yardım istemenin cesaret gerektiren bir iş olduğu sanılmaktadır. Fakat şöyle düşünün: Eğer elinizde yardım istediğiniz kişiyle olan ilişkinizden başka bir şey yoksa yardım isteyin, deneyin, kaybedecek hiçbir şeyiniz yok.