Bir meslektaşım bilgisayar ve yazılımlar satıyor. 14 yıllık geçmişlerindeki en büyük işlerini kısa bir süre önce aldılar. Anlaşma, Avrupa'da bilgisayar ve yan hizmetlerini üretmeyi içeriyordu. Öncelikle küçük çaplı bir işle ilgilenerek ağırlık kazanmaya çalıştılar. Potansiyelin işte değil, müşteride olduğunu gördüler. Fiyatın temel konu olduğu ortaya çıkınca, üretim aşamasına dönmek suretiyle inanılırlıklarını artırdılar. Müşteri ekstra indirim istiyordu. Meslektaşım ise yüzde 1,5'lik bir indirim için siparişin 45'ten 70 üniteye çıkarılması gerektiğini söyledi, indirimin ona bir maliyeti yoktu. Tüm iş açısından bakıldığında kârı artacaktı. Böylece 100.000 liralık bir bütçe ayrılmış oldu.
Meslektaşım ödemeyi teslim sırasında istiyordu ve başardı. Karşılığında 60 günlük ödeme şartı üzerinde anlaşıldı. Şimdi ise 60 günlük faiz de bu kâra eklendi. Alım sürecinde öncelikle dağıtımcılara gittiler ve 40 makinelik bir miktarı değerlendirdiler.
Dağıtımcıyı belirledikten sonra, tedarikçi firmaya giderek birkaç ekstra konu üzerinde anlaştılar. Kârlarım artırabilecekleri yolları tartıştılar. Sonuç ise memnun bir müşteri, mutlu bir dağıtıcı, istekli bir ortak tedarikçi idi. Meslektaşını ise elbette daha da zenginleşti. Çünkü müzakere denkleminin iki tarafı ile de gereği gibi ilgilenilmişti.