"Ama" sözcüğünü çoğu zaman nasıl kullandığımıza hiç dikkat ettiniz mi? "Bugün sahile inmek çok hoşuma giderdi, ama çalışmak zorundayım." "Yardım etmek isterdim, ama şu anda çok meşgulüm." "Seninle dışarı çıkmak isterdim, ama bu akşam saçımı yıkayacağım, kuruması çok uzun sürer." "Bunu beğendim, ama . . ." Bu ne çok kıvırtılınca böyle!
Ama şu anlamlara gelir: haricinde, müstesna; ancak; ondan başka; ondan başka türlü; lakin; mamafih.
Şimdi aynı cümleleri alıp "ama" yerine "ve" kullanalım. "Bugün sahlle inmek çok hoş olurdu ve ben çalışmak zorundayım." Belki her ikisini de yapabilirsiniz, ha? "Sana yardım etmek isterim ve ben şu anda çok meşgulüm." Öyleyse işiniz bitince yardım edin! "Seninle dışarı çıkmak istiyorum ve ben bu akşam saçımı yıkayacağım, kuruması uzun sürüyor." O zaman sen de gelip bana yardım et! "Bunu beğendim ve. . ."
Ve şu anlamlara gelir: hem; ek olarak; dahası; aynı ölçüde. Ama (söylemek üzereyken kendinizi ve demeye zorlayın ve neler olacağını yorun. Şaşkınlığa uğrayacaksınız! Engeller bir bir yıkılacak, çünkü amayı başınızdan attığınızda ortada engel falan kalmayacak! Ama bunu yapmak istediğinize emin olun -hayır, hayır, ve bunu yapmak istediğinize emin olun!