Kendisini görür görmez kafanızı hemen öbür yana çevirmenize neden olacak kadar sevimsiz birisini tanıyor musunuz? Açık bir kafayla yaklaşın.
Önyargı ne demektir? Önyargı; mantığa dayalı olmayan bir görüş, kanıtlar dinlenmeden verilmiş bir hüküm, ilk ne zaman oluştuğunu bilemediğiniz bir duygudur.
Hüküm vermeyin.
Birçok insan düşündüğünü sanar, aslında yaptıkları sadece önyargılarını yeniden düzenlemektir.
Onlara bir şans tanıyın.
Görüşlerini hiç değiştirmeyen, yanlışlarını hiç düzeltmeyen, yarın bugünden daha bilge olacak değildir.
Nitelendirmelerinizi gevşetin.
İnsan ne kadar çok hüküm verirse o kadar az sever.
Sevgi mi, nitelendirme mi?
Hoşgörü, başkalarının inanç, uygulama ve alışkanlıklarını, onları mutlaka paylaşmaya da kabul etme gereği olmadan, anlamak için gösterilen olumlu ve nazik çabadır.
Uygulama:
Altmış yaşındaki dul babanız yeniden evlenmiş ve siz üvey annenizle ilk kez karşılaşacaksınız. Kızkardeşiniz babanızın yeni eşiyle daha önce tanışmış ve kendisinden hoşlanmamış. Kadının çok bencil ve asalak olduğunu söylüyor. Bu ilk karşılaşmada nasıl davranırsınız?
Söyleyebilecekleriniz;
Kadını hiç görmeden kızkardeşinizin görüşünü benimsersiniz.
"Babam böyle birisiyle niçin evlendi?"
Gözünüze çarpan ilk şey, babanızın kolunu bir daha hiç bırakmayacakmış gibi tuttuğu olur.
"Kardeşim haklı galiba, babamın koluna nasıl da yapışmış."
Söylediği ve yaptığı her şeyi önkabullerinize uydurmaya çalışırsınız.
"Babam bu kadını nereden buldu? Bu, onun attığı her adıma karışacak."
Söylenmesi Gerekenler;
Kendisini daha hiç görmeden üvey annenizi defterden silmenin adil olmayacağını düşünürsünüz.
"Bir süre birlikte olmadan herhangi bir hüküm vermekten uzak duracağım."
Kendilerine yaklaşıp babanızın kendisine eş olarak seçtiği kadını içtenlikle selamlarsınız.
"Kendisine bir şans tanıyacağım. Kendisini tanımadan nasıl birisi olduğunu bilemem."
Kafanızı açık tutarak sonuçlara erdem temelinde varabilirsiniz.
"Birlikte çok mutlu görünüyorlar. Babamın kendisini sevdiği aşikâr olan birisini bulmuş olduğuna seviniyorum."