Stres altındaki kişilerle iletişim biçimi çok önemlidir. Kriz durumdaki insanlar çok üzgün, kaygılı veya şaşkın olabilir. Bazı insanlar kriz sırasında meydana gelen şeyler için kendilerini suçlayabilir. Sakin olmak ve anlayış göstermek, stres altındaki insanların kendilerini daha güvende, anlaşılmış, saygı gösterilmiş ve önemsenmiş hissetmelerine yardımcı olur.
Stres yaratan durumu yaşayan insanlar hikâyelerini anlatmak isteyebilir. Kişilerin hikâyelerini dinlemek büyük bir destek olabilir. Ancak, ne olduğunu anlatmaları için baskı yapılmaması önemlidir. Bazı insanlar başlarına gelenler veya durumları hakkında konuşmak istemeyebilir. Bununla birlikte, sessiz bir şekilde yanlarında olmanız ya da isterlerse konuşmak veya yemek, bir bardak su gibi pratik destekler sunmak için orada olduğunuzu bilmeleri onlar için değerli olabilir. Çok fazla konuşmayın, sessizlik için zaman verin. Bir süre sessiz kalmak, karşınızdaki kişiye isterse sizinle paylaşımda bulunması için gerekli alanı ve cesareti verecektir.
Etkili iletişim için, kelimelerinizin, yüz ifadenizin, göz temasınızın, jestlerinizin, iletişim kurarken oturuşunuz veya ayakta durma biçiminizin farkında olun. Her kültürün kendine özgü uygun davranış şekilleri vardır, insanların kültür, yaş, cinsiyet, gelenek ve dinlerini dikkate alarak düşünün ve konuşun.
Aşağıda, yapmanız ve yapmamanız gerekenler önerilmiştir. En önemlisi, yardım ve destek sağlarken kendiniz olun, samimi ve içten olun.
Söylenmesi ve Yapılması Gerekenler:
· Konuşmak için sessiz bir yer bulmaya ve dışarıdan gelebilecek dikkat dağıtıcı şeyleri en aza indirmeye çalışın.
· Mahremiyete saygı gösterin ve uygunsa hikâyeleri gizli tutun.
· Kişinin yanında durun ama aynı zamanda yaşına, cinsiyetine ve kültürüne uygun bir mesafede kalın.
· Dinlediğinizi (örneğin; başınızı sallayarak veya "hıhı..." diyerek) bilmelerini sağlayın.
· Sabırlı ve sakin olun.
· Eğer sahipseniz doğru bilgi sağlayın. Ne bildiğiniz ya da bilmediğiniz konusunda dürüst olun. Bilmiyorsanız "Bilmiyorum ama sizin için öğrenmeye çalışacağım" diyebilirsiniz.
· Bilgiyi kişinin anlayabileceği biçimde verin. Basit tutun.
· Kişilerin kendilerini nasıl hissettiklerini ve size anlattıkları kayıp ya da önemli olayları anladığınızı belli edin. Örneğin "Çok üzgünüm, sizin için ne kadar üzücü olduğunu hayal edebiliyorum" diyebilirsiniz.
· Kişileri güçlü yanları ve kendilerine nasıl yardım ettikleri konusunda bilgilendirin.
· Sessizliğe izin verin.
Söylenmemesi ve Yapılmaması Gerekenler:
· Kişiyi hikâyesini anlatması için zorlamayın.
· Kimsenin hikâyesini yarıda kesmeyin veya aceleye getirmeyin (örneğin, saatinize bakmayın veya çok hızlı konuşmayın).
· Uygun olduğundan emin değilseniz kişiye dokunmayın.
· Kişilerin ne yaptıklarını, yapmadıklarını ya da nasıl hissettiklerini yargılamayın. "Böyle hissetmemeksiniz" ya da "Yaşadığınız için şanslı hissetmelisiniz" şeklinde tepkilerden kaçının.
· Bilmediğiniz şeyleri uydurmayın.
· Çok teknik terim kullanmayın.
· Kişilere başkalarının hikâyesini anlatmayın.
· Kendi sorunlarınız hakkında konuşmayın.
· Doğru olmayan sözler ya da güvenceler vermeyin.
· Kişilerin tüm problemlerini onlar için çözmek zorundaymış gibi düşünüp davranmayın.
· İnsanları güçlü yanlarından ve kendilerine bakabilecekleri duygusundan uzaklaştırmayın.
· İnsanlarla olumsuz kelimeler kullanarak (örneğin; "çıldırmış" veya "dek" gibi) konuşmayın.
İzlerken, dinlerken ve bağlantı kurarken — Psikolojik İlk Yardımın ilerleyen sayfalarda anlatılan eylem ilkelerini izlerken— yukarıdaki etkili iletişim ilkelerini aklınızda bulundurun.